Dün BDDK'nın almış olduğu tüketici kredilerinin karşılık oranlarında arttırım kararı genel ekonomi ve bankalar açısından çok da olumsuz algılanmamalı. Çünkü kredi karşılıklarının arttırılması, tüketici kredileri ve donuk ihtiyaç kredi oranları bir seviyenin üstünde olan bankalar için uygulanacak. Ancak bunun yanında konut ve otomotiv kredilerine dokunulmadı.
Ben bu kararla verilen mesajın, harcamanıza bir şey demiyoruz ama tüketime değil yatırıma yönelik harcayın dendiğini algılıyorum. Bana göre de doğru bir karar alınmıştır. Bu kararların kısa vadede banka karlarını azaltması muhtemeldir. Lakin tüm cari açık tedbirleri bittikten sonra, bankaların yeni kredi imkanları ile özellikle konut ve başta enerji olmak üzere büyük yatırım kredileri alanında yeniden kredi toplamlarını arttırdıklarını ve bu kredi paketinin artışından kayıp, kârlarının bir kısmını geri telefi edilebileceğini düşünüyorum.
Toplam krediler içindeki konut kredileri oranları yüzde 4 civarında. Demek ki, konut kredileri ciddi bir risk teşkil edecek oranlarda olmadığı gibi, bu alandaki kredilerin toplamının artmasını beklemek gayet normal olacaktır.
Bir çok yazımda zaman zaman değiniyorum, cari açık sebebi ile bir takım kararların ve tedbirlerin alınması kaçınılmaz ve yapılması gerekli. Lakin hiç bir şekilde Türkiye'nin toplam rakamlarında büyük riskler olmadığını biliniz.
Dünkü BDDK kararları ile arttırılan tüketici kredisi karşılıklarında artış hızı ve bu kredilerin toplam krediler içindeki payı oldukça yüksek. Lakin hane halkı borçlanması içine giren bu krediler diliminin toplamına baktığımızda yüzde 17 civarı bir oran ortaya çıkıyor ki, aynı oranın gelişmiş Avrupa ülkelerinde bile karşılığı yüzde 100'lerin üstüne denk geliyor. Kısacası tüketici kredilerine ayar çekilmeye çalışılırken, aslında toplamda çok risk teşkil etmeyecek bir oran olduğunu bilmek lazım. Sadece son dönem çok hızlı büyüdüğü ve kontrolsüz bir gidiş olmaması için ayar yapıldı ve doğru oldu diyorum.
Önümüzde bugün Yunanistan'daki güven oyu, Yarın Ben Bernanke'nin konuşması, Perşembe günü MB PPK toplantısı var. Bu iki konuda da tehlike yaratacak bir gelişme beklemiyorum. Bu nedenle de artık alımların ve pozitif algılamaların başlamasının normal olacağını düşünüyorum.
Endeks için 62.500 ve 63.300 seviyelerine doğru bir yükselişin olması beklentim içinde. Ancak gerçek manada bir yükselişin olması için, 64.200 ve asıl 65.200 seviyelerinin geçilmesi gerekir. 65.200 seviyesinin de henüz yeni Hükümet ve olabilecek kararları belli olmadan geçilmesinin zor olabileceği kanaatindeyim.Yaz aylarındaki genel hacimsizlik dönemi nedeniyle, arada yazdığım seviyelere kısmi toparlanmalar olabilir ama gerçek bir yükseliş dönemi için Eylül ayından itibaren başlayacak sonbahar döneminin başlangıç olabileceğini düşünüyorum.
Not: Cevabı süpriz içeren yeni anketimiz sitemizde yayındadır !
Aydın Eroğlu
www.borsaanalizci.com