Avrupa İstikrar Fonu (EFSF) oylamasını son ülke olarak yapıp da hayır demiş olan Slovakya ikinci oylamayı dün yaptı ve EVET kararı parlamento tarafından onaylandı. Böyle fonun yetkilerinin ve limitlerinin arttırılmasının önü açılmış oldu.
Ancak gördüğünüz gibi, haftaya Merkel&Sarkoyz ikilisinin açıklanmayan uzlaşma haberleri ile başlamışken, Avrupa'da her kafadan ayrı bir açıklama gelmeyi sürüyor. Konuşanların hemen hemen ortak bir konusu ciddi sıkıntıların olduğu ve hızlı karar alınması gerektiği. Merkel dahi benzer konuşmalar yapıyor. İyi ama bu sözler kime söyleniyor? Kim bunu anlamayan ki, devamlı dikkati çekiliyor!
Uzlaşamadıkları konunun olası bir borç silmesi operasyonunun boyutları ve bunun karşılığında nelerin değişeceği konusu olduğunu düşünüyorum. Öyle ya, sonuçta alıp kullanılan borcun yarısını silin demek kolay, ama sonuçta bu silinecek paraları vermiş olan ülkeler ne olacak? Bu karar alınacaksa, kendilerini bu duruma düşürmüş olan ülkelerin AB ve euro birliği içindeki söz hakları, belki de bu borçlar temizlenene kadar sınırlanabilir, kısıtlamalar olabilir. Ortak bir maliye kurulması planlanıyor ve buradaki yetki dağıtımlarına borç krıterleri göz önünde bulundurulup bazı yetki düzenlemeleri getirilmek isteniyor olabilir.
Kısacası sonuçta bu dediklerim ya da başka hususlarda ciddi bir pazarlık ve restleşmeler olduğunu düşünüyorum. Yoksa neredeyse haftalık görüşmeye başlayan euro bölgesi maliye bakanları toplantıları ve uzlaşmazlığı uzlaştık diye açıklayan Merkel&Sarkoyz zirveleri yapılıp durmazdı!
Ama bu belirsizlik uzadıkça kontrolleri kaçırma riski taşıdıklarını göremiyorlar.
S&P İspanya'nın Notunu İndirdi!
Avrupali liderler krizin aşılmasında ortak noktada uzlaşamamayı sürdürdükçe, diğer taraftan ülkelerin riskleri artıyor ve uzlaşma umudu azalıyor diye huzursuzlaşan ratingçiler not indirimleri yapmak durumunda kalıyorlar.
En son olarak S&P İspanya'nın bir kademe notunu indirdi. Ama bu arada bu hafta içinde İtalya,İspanya ve İngiltere'den bir çok banka için de benzer not indirimleri yapıldı. Fakat gördüğünüz gibi bunlar neredeyse hiç tepki bulmadılar. Aynı şekilde İspanya'nın not indiriminin de ciddi bir tepkisi henüz görülmüyor.
Piyasaların duyarsızlığının EFSF'nin limitleri ve yetkilerinin arttırılacağı ve sorunlu euro bankalarının sermaye güçlendirme operasyonunda mutabık kaldıkları beklentisi nedeniyle olduğunu düşünüyorum. Umarım bu konuda uzlaşma gecikmeden açıklanır. Aksi bir sonuç piyasaları şok edecek bir etki yaratır.
Böyle bir ortamda yaklaşık bir haftadır yükseliş yaşamış olan dış borsalar dün biraz soluklandı. Kısmi gevşediler. Hızlı çıkışların düzeltmeleri, hatta yetersiz düzeltmeleri, normalde daha fazla olması gerekirdi diye düşünüyorum.
Dış borsaların son düşüşlerinde onlardan pozitif ayrıştığı için, son yükselişlerine de aynı boyutta katımasa da, yine de bir hafta önce düştüğü 56.500 seviyesinden 59.881'e yükselmiş olan İMKB dün 1.000 puanlık bir realize yaşadı. Endeks olarak teknik manada ilk bollinger desteği olan 58.442'nin biraz altında kapattık.
Bu seviyenin üstüne atamazsak, 57.725 seviyesini daha sağlam bir destek olarak görebiliriz. Bu gevşeme olsa hatta belki biraz daha altı olsa bile, teknik olarak sorun olmaz. Ancak, eğer 56.500 seviyesi aşağı kırılırsa bir düşüş formasyonu olan omuz baş omuz (OBO) teknik görüntüsü sıkıntı yaratabileceği gibi, iki aydır süren ve geçen hafta dikkat çektiğim yükseliş trendinin alt desteği de kırılmış olur ki, bu ihtimal satışların artmasına neden olur.
Geçen hafta dikkat çektiğim bu risk tam sınırından dönülerek gerçekleşmemişti. Umarım yine öyle olacaktır.
Not: Yazı 09:05'te borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır.
Aydın Eroğlu