Geçen Cuma hafta sonu Yunanistan iflas açıklayacak dendi.Piyasalar bu nedenle çok sert satışlar yaşadı.
Sonrasında Merkel, Sarkoyzy ve Papandreu telekonferans yaparak, piyasalara Yunanistan'a her türlü desteği vereceklerini, Yunanistan'ın euro'dan çıkmasının mümkün olmadığını açıkladılar.
AB ortak tahvillerinin hazırlandığı haberleri çıktı ama Merkel bu konuda ayak direyen açıklamalar yapmaya da devam ediyor. Bu konudaki gelişmeler de çok önemli olacak. Son strateji yazımda bahsettiğim borçların hazinelerin desteklediği bir fon tarafından alınması, konsolidasyon yapılması gibi düşüncelerin en önemli alt yapı taşlarından birisi AB ortak tahvilleri olabilir.
Dün hepsinden öte, ECB ( Avrupa Merkez Bankası), FED (ABD Merkez Bankası), Ingiltere, İsviçre ve Japonya merkez bankaları ortak bir kararla 2011 sonuna kadar piyasalara dolar likiditesi sağlayacaklarını açıkladılar. Gördüğünüz gibi piyasalar da tüm bu açıklamalarla tepkiler veriyorlar.
Ancak beş büyük merkez bankasının kararı Obama'nın istihdam paketi de dahil söylenti değil, ciddi bir kararlardır. Bu kararlılıkların gösterilmesi, yaşanan krizin sonlandırılmasında çok önemlidir. Özellikle Avrupa'lı bankalara güven sağlanması ve borçlanmaları ile ilgili söylentilere mani olma çabalarıdır.
Bugün Polonya'da ABD Hazine Bakanı'nın da katılacağı Euro bölgesi maliye bankalarının toplantısı var. Oradan da ciddi somut kararlar çıkabilir mi göreceğiz.
İşte gördüğünüz gibi bu açıklamalarla herşey bir anda yön değiştirebiliyor. Ancak hemen de belirteyim ki, dünkü beş merkez bankasının yaptığı açıklama önemli bir karar olmakla birlikte, benim olması gerektiğini söylediğim yapısal kararlardan değildir. Bu yine sadece likidite sağlama kararıdır. Kesinlikle yapısal tedbirler ve uzun vadeli borç yapılandırması ile tamamlanmalıdır. Yoksa, bu karara rağmen dahi yine ters gelişmeler görülebilir.
Öncelikle Yunanistan'ın alması gereken yardım dilimlerinin açılması lazım. Yoksa bu açıklamalara rağmen Yunanistan Ekim ortasına kadar yetecek paramız var sözü ile dikkat çektiği ödeme sorunu yeniden gündeme gelir.
Kısacası şunu söylüyorum; söylentilerle her türlü kısa vadeli oynaklık yaşanıyor. Ama bunların aslı çıkmadıkça da, yaşananlar bir anda terse dönebiliyor. Bizim dikkat etmemiz gereken söylentiler değil, kararlardır. Bu kararlara göre gidişatı değerlendirmek daha doğru olacaktır.
İki gündür piyasaları sağlıklı izleyemediğim için, hatalı değerlendirmelerim olabilir ama gelecek açıklamalar ve gelişmelerle her yönde fiyat hareketlerini görmeye devam edebiliriz. Bugünkü maliye bakanlarından sorunlu ülkelerin tahvillerinden alma gibi ciddi açıklamalar ve kararlar gelirse yükseliş hızlanabilir. Aksi halde realizeleri görürüz. Altında yaşanan realizeler, krizin diplerine yakın olduğumuz izlenimlerini veriyor.
Not: Yazı 09:08'de borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır.
Aydın Eroğlu