SÖYLENTİLER PİYASAYA YÖN VERİYOR!

Son günlerde yurt dışı borsalarda da, imkb'de de tam bir söylenti hakimiyeti var!

Hafta sonu Yunanistan'ın iflası açıklanacakmış fısıltısı ile tüm borsalarda çok sert düşüşler yaşanırken, bir gün sonra euro istikrar fonu 2 Trilyon euro olacak diyen AB'li yetkililere dayanarak bir anda düşüş sert yükselişe dönüyor. Ama gelin görün ki, hala net bir açıklama yok. Henüz euro istikrar fonunun akıbeti, Yunanistan'ın bugün ülkeye gelecek Troyka ile görüşmesinin neticesinin ne olacağı hala belli değil.

İMKB'de de son yaşanan pozitif ayrışmanın da, diğer rating kurumlarından not arttırımı söylentileri üzerine yaşandığı söyleniyor. Açıkçası endeksin tekniklerine göre bu yükseliş teknik dışı sebebi varsa bilemem ama benim için gayet normaldi. Grafikler buna uygundu ve hala da yukarı yöne uygun görünüyoruz.

Not arttırım söylentisi üzerine diyebileceğim bir şey yok. Hep yazıyorum, Türkiye'nin notu bu seviyenin çok üstünde olması lazım. Bunun aylarca öncesi olması lazımdı. Bu nedenle zamanını bilemem ama yapılırsa beni şaşırtmaz. Ama söylenti üzerine yorum doğru olmaz. Olursa görmüş öğrenmiş oluruz.

Sadece şunu yeniden dile getireyim! Eğer döviz cinsinden not arttırımları gelir ve en az iki kurum tarafından bu notu alırsak, dünyada sadece yatırım yapılabilir ülkelere yatırım yapabilen büyük fonların radarına girmiş oluruz. O zaman kimsenin not arttırımı olursa sonra piyasalardaki beklentiler biter ve sert düşüşler olur laflarına aldırmamanız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü olası not arttırımı sonrası ilk anda yaşanabilecek yükseliş sonrası, eğer dışarıda işler kötü ise, doğal bir düzeltmesini yaşarız. Ama diyoruz ya, şimdiye kadar hiç gelmemiş fonlar alıma geçmeye başlarlarsa, bu alımlar şimdiye dek alışık olmadığımız büyüklükteki fonlardan geleceği için, hisseler bundan etkilenmez, düşmesine devam eder demek fazla kötümserlik ya da, eksik görüşlülük olur diye düşünürüm.

Bu nedenle benim için olası not arttırımları ( ki bence kesin olacaktır ama zamanı onlara kalmış bir geciktirmeden ibarettir) Türkiye'nin daha düşük borçlanması ve İMKB'nin de çok büyük fon girişlerine sahne olması açısından önemli bir krıterdir.

Şuan borsalarda son bir kaç gün yaşanan hızlı yükselişin düzeltmesi yaşanıyor. Bu bizi panikletmesin. Destek-Direnç menüsünde gösterdiğim desteklere kadar dahi düzeltmelerin olması görüntüleri bozmaz. Bilakis daha da güçlendirir.

Bizde yaşanabilecek bir not arttırımı ilk anda dışarıdan bağımsız bir yükselişin yaşanmasına neden olur. Bunun dışında gözler dışarıdan gelebilecek haberlere bakacaktır. Bugün Almanya'da Avrupa İstikrar Fonu'nun yetkilerinin arttırılması ile ilgili bir oylama var. Muhalefetten de destek olduğu için geçmesi bekleniyor. Geçerse, istikrar fonunun büyüklüğünün artması ile ilgili beklentiler yeniden etkili olur. Ama kaza ile geçmezse, bu yöndeki beklentiler büyük darbe alır. Almanya'nın desteklemediği bir kurtarma uygulaması çok zor olur. En azından yakın vadede bu konularda bir sorun beklemiyorum.

İşte bu nedenle, dün borsalarda seans sonuna doğru gelen satışlar ile yaşanan düzeltmeler sonrasında yeniden yükselişe geçilmesi halinde bazı hisselerde sert alımlar görülebilir. Bir çok hissenin ve endeksin teknikleri hala yukarı yön görüntüsünü destekliyor. TCMB başkanı Sayın Başçı'nın bazı karşılıkların sonraki toplantı beklenmeden de indirilebileceğini ifade etmiş olması, bankaları pozitif etkileyeceği için, bu sektör hisselerini ve dolayısı ile endeksi olumlu yönde destekleyecektir. Lakin bu beklentimin , dışarıdan gelebilecek anlaşmazlık açıklamaları halinde, ilk anda geçerli olmayacağını ve aynı dışarısı gibi satışlarla karşılaşabileceğimizi unutmayın..

Karamsar düşünmeyip, dışarıdaki gelişmelerin olası yansımalarını doğru değerlendirmek lazım!
Dışarıdaki olumlu gelişmeler ile kriz dip bulursa zaten iyi etkileniriz. Ama eğer dışarıdaki olmasını istemediğimiz kötü gelişmeler yaşanmaya başlar, bazı ülkelerin ödeme güçlükleri başlarsa, ilk anda kötü etkilensek de, sonrası için biraz ufuk turu yapmak doğru olur! Böyle bir ortamda, ülkelerin hızlı kaynak yaratmak için ilk baktıkları alan bankacılık sektörü olur. Orada park etmiş olan mevduatlar üzerinden hesaplar yapılır. Yeni vergi düzenlemeleri yapılır. Hatta şimdiden çok yanlış bir zamanlama ile işlem vergisi uygulamasına geçiyorlar ki , son derece zamanlama hatası olan bir karardır. Aynı zamanında bizim Temizel'in '' Nerden Buldun ''Yasasının zamanlama hatası gibi bir durumdur. Bakın yıllar sonra nerden buldun değil de, bulduğun yeri bu seferlik görmüyorum, sen vergisini ver ve yasalaştır deyince, nasıl da ciddi girişler yaşandı. Emin olun bu girişlerin bir kısmı o zamanki nerden buldun kararının korkusu ile kaçan sermayedir diye düşünüyorum.

Neyse, şimdi bunu geçelim. Olası bir euro bölgesi karışıklığında, hem mevduat olarak, hem de krediler olarak ben korkulanın tersine, Türkiye'ye bir kaçış olma ihtimalinin daha güçlü olduğunu düşünüyorum! Çünkü bu paralara da bir adres gerekli. İyi ama nereye baksalar paraları için riskler varken, aynı şekilde Türkiye'den de kaçarlar demek doğru değil.

Hani gece ileriye doğru baktığınızda bir çok yanan ışık görülür ya, bence şuan karanlığa bakınca sadece tek bir ışık görülüyor. Bu da Türkiye diye düşünüyorum. Yani olmasın ama, eğer kötüler yaşanırsa da, ilk anda yaşanacak topyekün panik satışları sonrasında bizim çok ciddi ayrışma yaşayacağımızı düşünüyorum. Ama tabii önemli olan,sonrasında bu ihtimal olsa da, ilk anda olumsuzluklar nedeniyle yaşanabilecek krizden korunabilmektir.

Diğer olumlu bir gelişme;
Önümüzdeki dönem ülkemize kaynak girişlerinde en önemli alanlardan birisi gayrimenkul sektörü olacaktır. Yabancıların gayrimenkul alımlarının önündeki karşılıklılık engelinin kaldırılacak olma ihtimali bile, başta Arap'lar olmak üzere yoğun bir ilgi çekmiştir. Bu alanda çok ciddi kaynak girişleri görebiliriz. Bu sayede çok canlı bir dönem yaşayabilecek olan inşaat sektörü, bir çok sektörün de dinamik bir büyüme içinde olmasını sağlayacaktır.Tabii ilk andaki gayrimenkul satın almaları sonrasındaki yıllarda da, düzenli oturum için bu aldıkları gayrimenkullere gellip de ülkemizde devamlı para harcayacak yabancıların katkısını da artı olarak düşünmek lazım.

Not: Yazı 09:14'te borsaanalizci.com'da yayınlanmıştır!

Aydın Eroğlu