Gelişmekte olan piyasa hisse senetleri, ABD'de olası bir resesyona ilişkin artan korkular nedeniyle dün önemli bir düşüş yaşadı ve geniş çaplı bir satış dalgasını tetikledi. Bu riskten kaçınma eğilimi, ABD'de ekonomik gerilemeye ilişkin endişeleri artıran hayal kırıklığı yaratan ABD istihdam verilerine Cuma günü piyasaların verdiği tepkilerden kaynaklandı. Bu verilerin etkileri, halihazırda Çin'deki sorunlar, bir dizi kötü teknoloji sektörü kazancı ve Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimlerle boğuşan gelişmekte olan piyasalarda da hissedildi. Piyasa yatırımcıları şimdi ABD Merkez Bankası’ndan (Fed) daha agresif bir tepki bekliyor. Bu kapsamda Eylül toplantısında 50 baz puanlık bir faiz indirimi beklentisi oluşmuş durumda.
Tüm bu gelişmeler Türkiye piyasalarında da derin yankı buldu. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, 580,06 puan düşerek 9.893,41 puandan kapandı.
BIST 100 endeksi, dün güne 703,79 puan ve yüzde 6,72 azalışla 9.769,69 puandan başlamıştı. Açılışın ardından iki kez devre kesen borsa, gün içinde en düşük 9.733,35 , en yüksek 10.117,77 puanı gördü. BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 5,54 düşüşle 9.893,41 puandan tamamladı.
Önceki kapanışa göre teknoloji endeksi yüzde 7,04, sanayi endeksi yüzde 6,48, hizmetler endeksi yüzde 4,74 ve mali endeks yüzde 5,44 değer kaybetti.
BIST 30 endeksi, önceki kapanışa göre 630,72 puan ve yüzde 5,55 kayıpla 10.742,19 puandan kapandı. BIST 100 endeksine dahil hisselerin tümü geriledi. Türk Hava Yolları, Ereğli Demir Çelik, Türkiye İş Bankası (C), Tüpraş ve Akbank en çok işlem gören hisse senetleri oldu.
Peki hem küresel piyasaları hem de Borsa İstanbul’u şimdi neler bekliyor? Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Ekonomist Doç. Dr. Batuhan Tufaner konuya ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
“Küresel piyasalarda koronavirüs pandemisinden beri meydana gelen en büyük düşüşü yaşadık. Vix korku endeksi 64’lü seviyelere dayandı. Bunda hem jeopolitik hem de ekonomik risklerin ön plana çıktığını görüyoruz. ABD tarafından gelen verilerin istenilen düzeyde olmaması resesyon beklentilerinin artmasına yol açtı. ABD’de uzun vadeli tahvil getirileri ile kısa vadeli tahvil getirileri birbirine yaklaştı. Piyasa Fed’den saha agresif faiz indirimlerine gitmesini fiyatlamış durumda. Dolayısıyla Fed’in Eylül ayında ilk faiz indirime gitmesi oldukça muhtemel görünüyor.
Bu gelişmelerin etkilerini dünya borsalarının genelinde gördük. Uzun süredir görülmeyen düşüşler yaşandı. Faiz oranlarının yüksek olması resesyon endişelerini tetiklerken, borsaya da iyi bir alternatif konumunda. Küresel piyasaların Fed kararından yakından etkilendiğini düşündüğümüzde borsaların kötü gidişatını durdurmak için Fed’den bir faiz indiriminin gelmesi ve bunun devam etmesi gerekiyor. Ancak, enflasyonda tam olarak istenilen seviyeye gelemeyen Fed erken bir faiz indirimiyle yeniden bir enflasyon riskiyle de karşı karşıya kalabilir. Dolayısıyla, faiz kararı küresel piyasaların gidişatını etkileyecek en önemli unsurların başında gelecektir.
BIST 100’e baktığımızda ise, en çok değer kaybeden 3. borsa olduğunu gördük. Dolar bazında 340 cent zirveleri görürken, dünkü çöküşten sonra 295 cent seviyelerine kadar indi. Kısa vadede küresel piyasalar açısından canlı olan riskler BIST 100 için de devam etmekte. Ancak, uzun vadede risklerin azalması ve dünyada faiz indirimlerinin başlaması ve bunu da TCMB’nin takip etmesi BIST 100 açısından olumlu olacaktır. Faiz indirimleriyle birlikte borsanın daha cazip hale gelmesi, hisse senedi piyasası için risk iştahını arttıracaktır.”