Milliyet Gazetesi yazarı Güngör Uras doların geleceğini yazdı.
"Hoca akşam eve gelmiş. Karısı perişan. N’oldu, diye sormuş. Karısı anlatmış. “Küçük kız geldi. Ana dua et yağmur yağmasın dedi. Kocası topraktan yaptığı çömlekleri daha fırına atamamış.
Yağmur yağar ise çömlekler erir gider, ölürüz, biteriz diyor. Daha sonra büyük kız geldi Anne dua et yağmur yağsın, dedi. Kocası domates fidelerini bahçeye dikmiş.
Yağmur yağmaz ise fideler kuruyacak, ölürüz biteriz diyor. Şimdi ben nasıl dua edeceğim? Tanrıdan ne isteyeceğim?..
Şaşırdım kaldım. Yağmur yağsa birinin kocası, yağmasa öbürünün kocası güç duruna düşecek...”
İşte o biçim... Durumumuz, Hoca’nın hikâyesindekine benziyor. Uzun süredir Türk Lirası aşırı değerlendi, döviz ucuz diyerek ihracatçılarınız, ucuz ithalat ile baş edemeyen üreticilerimiz ağlaşıyordu.
Döviz fiyatı yükselmeye başladı. Şimdi de “Döviz fiyatı aldı başını gidiyor... Öldük bittik,” muhabbeti başladı.
Sn. Erdoğan yurtdışı seyahatine çıkarken dün havaalanında basına bazı açıklamalar yaptı. Bir soru üzerine de “TL çok değerli deniliyordu, şimdi değerinde düzeltme başladı... Merak etmeyin dolar fiyatı bir yerde denge bulur” dedi.
Halkımız soruyor...
Bugün merak edilen nedir?
- Dolar fiyatı tekrar 1.50 TL. dolayına iner mi?
- Dolar fiyatı 1.50 TL’ye inmez ise nereye kadar iner?
- Dolar fiyatı bundan sonra inmeyecek ise bir yerlerde oturur mu? Hangi fiyatta oturur?
- Yoksa artış devam mı edecek.
- Dolar fiyatı en fazla nereye kadar artar?
Bu soruları çok kişi merak ediyor. Çok kişi derken her kesimden çok kişiden söz ediyorum.
- Türkiye’de ekonomi nerede ise 2 para birimi ile döner hale geldi. Dolar, tüm diğer yabancı para birimlerinin simgesi haline geldi. İnsanlar dövizi dolar fiyatından izler oldu.
- TL ile yapılan birçok kontrat şimdi dolar ile (euro ile) yapılıyor. Ev, otomobil dolarla satılıyor. Ev, iş yeri dolarla kiralanıyor. Devlet özelleştirme ve alın ihalelerini dolarla yapıyor. Şirketler içeriden ve dışarıdan dolar ile borçlanıyor. Halkımızın bankalarda 200 milyar dolar değerinde döviz mevduatı var.
- Çok kişinin cebinde dolar var. İnsanlar dolar alıp sattıkça ya zarar ediyor, ya farkı kazanç olarak görüyor.
- Bu nedenle dolar fiyatı ithalatçı, ihracatçı ve üretici yanında, çok kişiyi ilgilendirir hale geldi. Dolar alacaklıları dolar fiyatı gerileyince üzülüyor. Dolar borçluları dolar fiyatı artınca üzülüyor.
Dolar kaça satılır?
Bugün, dolar fiyatının yarın, üç gün sonra, bir ay, bir yıl sonra ne olacağını tahmin etmek imkânsız.
Ama eğilimlere bakarak acaba neler söylenebilir? Piyasa oyuncularına sordum, soruşturdum. Bana söylenenleri aktaracağım. Tekrarda yarar var bunlar değişik oyuncuların kişisel değerlemeleri ve görüşleridir. Burada yazılanlara dayalı olarak riske girenler büyük kayıplara uğrayabilirler.
Oyuncuların değerleme ve görüşleri şöyle:
- Döviz fiyatlarının hareketlendiği dönemlerde profesyonel olmayan kişilerin, küçük tasarruf sahiplerinin alım-satım yaparak döviz fiyatındaki değişimden kazanç sağlamaları, TL’den dövize, dövizden TL’ye geçerek paradan para kazanmaya kalkmaları kumar oynamaya benzer.
- Görünen odur ki, dolar fiyatında 1.50 TL’lik bant seviyesinden kısa sürede dönmek mümkün olamayacak.
- Hükümetin dolar için 1.75 TL’lik bir tavanı risk sınırı olarak belirlediği anlaşılıyor. Dolar fiyatı bu sınırı zorlamadıkça yumuşak tedbirlerin uygulanmasına devam edilecek.
- Eğer içeride dolar fiyatı artışı 1.75 TL’yi zorlar ise Merkez Bankası sert tedbirler ile artışı engelleyecek gibi bir beklenti var.
- Orta dönemde dolar fiyatı 1.75 TL olur mu bilinmez, ama şimdiki durumda fiyatın 1.70 TL dolayında kısa süreli istikrar kazanacağı görünümü kuvvetlidir.
- Eğer dolar fiyatı 1.70 TL’lerde kısa süreli istikrar sağlar ise, önümüzdeki olumlu gelişmeler ile 1.60 TL’ye kadar gerileyebilir.
- Elimizde 3 değerli kart var: (1) Yaz ayı turist dövizi girişi artıyor. (2) Bu yıl Arap ülkelerinden Türkiye’ye gelen turistler harcamak için ve saklamak için önemli ölçüde döviz getirir oldu.(3) Faizimiz, yurt dışı fonlar için cazibesini sürdürüyor. Sıcak para girişi aksamayacak.
- İşte bu kartları değerlendirenler, dolar fiyatında bir süre sonra gevşeme olasılığından söz ediyor.
Yüksek cari açığın sorumlusu ucuz döviz
Cari açığı oluşturan sıcak paranın “yüksek faiz” nedeniyle ülkeye girdiğini, bugünkü faiz oranlarının hâlâ sıcak para girişini hızlandırdığını bugüne kadar göremeyenler şimdilerde faiz yükseltilsin mi, yükseltilmesin mi tartışmasına girdiler.
2003 yılından bu yana “ yüksek faiz ucuz döviz” politikasının yanlışlığı, cari açığı artıran temel etkenin “yüksek faiz” olduğu anlatılmaya çalışılmaktadır. Şu günlerde faiz yükseltilir ise sıcak para girişini artırmaktan, cari dövizi büyütmekten başka işe yaramaz.(MİLLİYET)