Financial Times gazetesindeki bir haberde, Türk mevduat sahiplerinin son 6 ay içinde 20 milyar dolarlık döviz aldığına dikkat çekiliyor.
Türk lirasından kaçış, gelişmekte olan piyasalar için zorlu bir dönemde, Türk hükümetinin ekonomiyi idare edişine güven duyulmayışına yoruluyor.
Haberde, Türk lirasındaki değer kaybını önlemek ve enflasyonu düşürmek için faiz oranlarını yükseltmenin gerekebileceği vurgulanıyor.
Gazetede dün yer alan haber ve analizlerde de benzer değerlendirmeler yapılıyordu.
Londra merkezli iş dünyası gazetesinin Şirketler ve Piyasalar ekindeki haber, "Türkler 20 milyar dolardan fazla döviz satın aldı" başlığını taşıyor.
Haberde, Türkiye'de 'yerli' döviz mevduatı miktarının Temmuz 2013'te 98,3 milyar dolar iken, sene sonunda 119,3 milyar dolara çıktığı belirtilerek, daha önce Türk lirasına yönelen yatırımcıların, içine girilen zorlu dönemde hükümete güvenmediği belirtiliyor.
ABD Merkez Bankası'nın parasal canlanma programını sona erdireceğini açıklamasının ardından Güney Kore ve Tayland gibi ülkelerin para birimlerinde olduğu gibi, Türk lirasında da %7'lik değer kaybı yaşandığı belirtilen haberde şu değerlendirme yer alıyor: "Fakat özellikle Türkiye'nin Merkez Bankası keskin bir ikilem yaşıyor. Birçok yatırımcı, gelişmekte olan 'kırılgan 5'li' ülkeleri içinde Türkiye'yi, ABD Merkez Bankası'nın parasal canlandırmayı sona erdirmesi karşısında belki de en hassas olanı diye işaret ediyor. Analizcilerin çoğunluğu, para birimine istikrar kazandırmak ve %7 civarındaki enflasyonu %5 hedefine çekmek için faiz oranlarını artırmanın tek yol olduğunu düşünüyor."
Fakat Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ekonomik sıkıntıların kaynağı olarak "faiz lobisini" göstermesi nedeniyle böyle bir adımın siyasi çekişme konusu olacağına dikkat çekilen haberde, inşaat sektörü ve hükümet üyeleriyle yakından ilgili yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının durumu daha da karmaşık hale getirdiği vurgulanıyor.
Gazete ayrıca, Merkez Bankası'nın Türk lirasının düşüşü karşısında 6 milyar dolarlık döviz alımı taahhüdünde bulunmasına karşın, döviz rezervinin 40 milyar doların altında olması nedeniyle bunun piyasalara güven vermediğine dikkat çekiyor.
27 Aralık haftasında yabancı yatırımcıların 154 milyon dolarlık kağıt satışı nedeniyle, yıllık net para girişinin 0,9 milyar dolar düzeyine gerilediğini aktaran Financial Times, bir önceki yıl bu miktarın 6 milyar dolar olduğunu hatırlatıyor.
Net devlet tahvili satın alımı ise 1 yıl içinde 16 milyar dolardan 4,3 milyar dolara düştü habere göre.
Her şeye rağmen, tahvil piyasasında yabancı sermaye sahibi varlığının sadece %28'den %26,1'e düştüğü tespitini aktaran gazete, liradan kaçışın başını esas olarak, döviz üzerinden yüklü borcu olan Türk şirketlerinin çektiğine işaret ediyor.