Krizde sıra bu iki ülkede mi?
Euro Bölgesi’nde bankacılık sektöründeki aşırılık ve anomalilerin son kurbanı olan Güney Kıbrıs’ta yaşananlar gözlerin “ekonomileri küçük, bankaları büyük” ülkelerine çevrilmesine neden oluyor.
Bu çerçevede ilk akla gelen ülkeler ise son dönemde Güney Kıbrıs’la aralarına net mesafe koyma çabaları gözden kaçmayan Malta ve Lüksemburg.
Lüksemburg’un bankacılık aktiflerinin gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 2174’ü, Malta’nınkiyse yüzde 792’si düzeyinde olduğundan Güney Kıbrıs’la ilgili benzetmeler oldukça sık yapılıyor. Bu durum karşısında her iki ülke de savunma durumuna geçmiş durumda. Verilen mesajlarda da, “Biz Kıbrıs’a benzemiyoruz” vurgusu öne çıkıyor.
Her iki ülke de “Kıbrıs’a benzememe” tezini bankacılık sektörlerinin yapısı ve kapasitelerinin farklı olması üzerine kuruyor. Özellikle Lüksemburg, Kıbrıs’ın bankacılık sektörünün içerdiği yapısal dengesizliklerin kendisi için geçerli olmadığının altını kalın şekilde çiziyor.
Şu ana kadar ne Lüksemburg’dan ne de Malta’dan Güney Kıbrıs’ın yolunda hızla ilerlediği yönünde somut bir veri gelmese de kimse benzer gelişmelerin yaşanma olasılığının sıfır olduğunu söyleyemiyor. Son günlerde sürekli olumsuz sinyallerin geldiği Euro Bölgesi ülkesi ise bankacılık sektörü sorunlu olan Slovenya.
