İşyerinde sürekli biri sizi gözetliyor hissine mi kapılıyorsunuz? Haklı olabilirsiniz. Şirketler çalışanlarını artık sadece ofise giriş çıkış bakımından gözetlemiyor. Gelişmiş teknoloji ve veri açlığı, çalışanların hareketlerini, sağlıklarını, hatta uykularını ölçen cihazlar piyasası yarattı. Ve bunların tümü verimlilik adına yapılıyor.
Örneğin Boston'daki Humanyze adlı işletme, çalışanlarına kimlik kartı olarak vermek üzere şirketlere biyometrik ölçüm kapasiteli kimlikler tedarik ediyor.
Bu kartların içerdiği teknoloji, çalışanların her hareketini, kiminle ne kadar konuştuklarını, hatta ses tonlarını bile izleyebiliyor. Bu yolla, şirketlerde idari danışmanların geleneksel rollerinin değiştirilmesi amaçlanıyor. Humanyze'a göre, bu veriler incelenerek çalışanların işlerini nelerin aksattığı, uygulanan programların ne kadar etkili olduğu tespit edilebilir.
Fakat sürekli gözlenmek çalışanların hoşuna gitmiyor doğal olarak. Örneğin geçen yıl İngiltere'de yayımlanan Daily Telegraph gazetesinde, çalışanların masalarına sensörler konması eleştirilere neden olmuştu. OccupEye adı verilen cihaz, vücut ısısını ölçme yoluyla, çalışanların ne kadar süre masalarında oturduğunu tespit ediyordu. Gazeteciler sendikası NUJ'un girişimiyle sensörler kaldırıldı. NUJ, bu tür uygulamalar için çalışanlara danışma zorunluluğunu hatırlatarak haber merkezinde 'Big Brother' türü gözetime karşı olduklarını açıkladı.
Şirketler uzun zamandır e-posta ve telefon trafiğini takip altında tutabiliyor. Fakat teknolojik ilerleme, şirketlere çalışanları üzerinde çok daha sıkı bir denetim kurma olanağı veriyor ve bu durum özel yaşamın korunması sorununu beraberinde getiriyor. Çalışanların çoğu işyerine kendi özel telefon ve diz üstü bilgisayarını getiriyor. ABD'de yapılan bir araştırma bu oranın yüzde 70 düzeyinde olduğunu gösteriyor. Bu durum şirketlerin teknoloji harcamalarını düşük tutmasını sağladığı gibi, bu cihazlardaki bilgileri görmesine de olanak veriyor.
Örneğin, yapılan iş araç kullanmayı gerektiriyorsa, telefondaki GPS sayesinde işçilerin nereye nasıl gittiği tespit edilebiliyor. Şirketler bu sayede performansı artırdıklarını söylüyor.
Çalışırken yanımızda taşıdığımız cihazlar sadece telefon ve diz üstü bilgisayarla da sınırlı değil. Gün içinde ne kadar çok adım atıldığını ölçen bileklikler de giderek yaygınlaşıyor. Sadece ABD'de bu rakamın 2020'de 44 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
Şirketler neden gözetliyor?
İşyerinde gözetimin, gerektiğinde çalışana karşı kullanma potansiyeli olduğu düşünülse de, şirketler bu işin verimliliği artırma ve koruma amaçlı olduğunu söylüyor.
ABD'de de işverenin kişisel bilgi toplaması ve kullanması için genel olarak çalışanlardan onay alması gerekiyor. Fakat bunun dışında çalışanların izlenmesini düzenleyen ayrı kurallar bulunmuyor ve mahkemeler tek tek olaylar üzerinde karar veriyor.
ABD'deki Morrison & Foerster LLP adlı hukuk firmasının işyerinde gözetim konusunda hazırladığı bir broşüre göre, işverenin gözetimin ters etkilerini dikkate almaması iş ilişkilerinde olumsuz gelişmelere neden olabileceği gibi, yasalara aykırı ve suç unsuru oluşturabilecek konumda olabilir.
Örneğin 2005'te, bir şirketin iç sorunlarını medyaya kimin sızdırdığını tespit etmek için, çalışanların aradıkları telefon numaraları ile e-posta adreslerinin kaydını tutan bir firmanın altı yöneticisine para cezası ve 10 aylık ertelemeli hapis cezası verilmişti.
İşverenin gözetleme konusunda haklı nedenleri bile olsa, kendi işlerini en iyi şekilde yürütme hakkının yanı sıra, çalışanların özel bilgi ve faaliyetlerine de saygı duymaları gerekir.BBC