Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından deprem bölgesine 5 milyon lira ek kaynak

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, depremden etkilenen Elazığ ve Malatya'ya 8 milyon lira kaynak aktardıklarını anımsatarak, 5 milyon lira daha ek kaynak aktaracaklarını bildirdi.

Bakan Selçuk, CNN Türk televizyonundaki canlı yayında soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Elazığ ve Malatya'da meydana gelen depremin ardından Bakanlık olarak vatandaşlara psikososyal destek sağladıklarını belirten Selçuk, depremin hem aileler hem de çocuklar üzerindeki negatif etkilerini silmek için terapiler yaptıklarını kaydetti.

Bakanlığının görev alanında yer alan sigorta prim borcu ödemelerini deprem bölgesinde 30 Nisan'a kadar ötelediklerini hatırlatan Selçuk, şöyle devam etti:

"Yine sağlık katılım payları da 3 ay boyunca alınmayacak. İlaç temini konusunda da sıkıntı yaşanmayacak. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarını, Bakanlığımızın sahadaki kılcal damarları olarak nitelendiriyoruz. Türkiye genelinde 1003 tane Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfımız var. Deprem bölgesinde vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılamak için ilk etapta Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfımıza geçen hafta 8 milyon lira kaynak aktardık. Buna ek olarak bu hafta 5 milyon lira kaynak daha aktarılacak."

- Sosyal yardım program sayısı 43'e yükseldi

Bakan Selçuk, devletin sosyal koruma şemsiyesinin sosyal hizmetler, sosyal yardımlar ve sosyal güvenliği kapsadığını belirterek, şu bilgileri verdi:

"Geçmişten bugüne baktığımızda ülkemiz ve milletimiz her zaman sosyal yardımlaşmayı ve dayanışmayı diri tutmuştur. Biz de bunu kurumsal olarak devam ettirmeye gayret ediyoruz. Sosyal yardım programlarının kapsamını genişlettik. 2002'de dört programla başlamışken, şu anda 43 programımız var. Baktığımızda 2002'de 2 milyar lira olan sosyal yardım bütçemiz şu anda 55 milyar liraya ulaşmış durumda. Türkiye, sosyal devlet olmanın ötesinde ultra sosyal devlet niteliğinde."

Türkiye'de nüfusun yüzde 9'unun 65 yaş üzerinde olduğuna dikkati çeken Selçuk, bu oranın ilerleyen yıllarda daha da artacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Yaşlı ve engellilere yönelik önemli politika ve uygulamaları hayata geçirdiklerini anımsatan Selçuk, engellilerin erişilebilirliğiyle ilgili bir genelge hazırladıklarını, bunu kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.

Nafaka konusunda Adalet Bakanlığı ile çalıştıklarını ve çözüme ulaşmayı hedeflediklerini ifade eden Selçuk, "Bizim en önemli isteğimiz ne kadın ne de erkek, tarafların hiçbirini mağdur etmeden hak temelli bir yaklaşımla nafakaya çözüm bulabilmek." diye konuştu.

Bakan Selçuk, "EYT" için de "emeklilikte yaşı tutmayanlar" kavramını kullanmayı tercih ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Şu anda bizim EYT bekleyenler, emeklilikte yaşı tutmayan kardeşlerimizin ortalama yaşı 48. Ama dünyanın hiçbir yerinde 48 yaş, yaşlı olarak kabul edilen bir yaş dilimi değil. Bizim geçen sene emekli ettiğimiz nüfusun ortalama yaşı 52-53 bandında. Yani Türkiye halen yapılan reformların neticesinde 65 yaş ortalamasına ulaşmış değil. Bunun tamamen 65 yaşa dönmesi 2048 yılını bulacak. Çünkü normalde bu bir reform süreciydi, reform sürecinin sonucunda yaş kriteri tekrar getirildi."