Enflasyondan arındırıldığında altının onsunun 2.400 dolar olması gerekiyor. Bazı uzmanlar 12 veya 18 ayda altının 2.300 doları bulabileceğini söylüyor.
Küresel ekonomiye olan güvensizlikle birlikte altın fiyatları da hızla artıyor. Cuma günü altının bir onsunun (31.1 gram) nominal fiyatı New York'ta 1.881 doları gördü.
Peki altın fiyatı nasıl belirleniyor? Yatırım uzmanları, bir varlığın gelecekteki değerini hesap ederken, tahvilin faizini, gayrimenkulün kirasını, hisse senedinin getirdiği temettüyü dikkate alırlar ve nakit akımlarına göre tahminde bulunurlar. Halbuki altının böyle bir getirisi yok. Öyleyse altının gelecekteki değeri nasıl belirlenecek?
Altının diğer yatırım araçları gibi getirisi olmadığına göre, ilerideki satış fiyatını tespit etmek mümkün olamıyor. Daha doğrusu, altına, ileride ortaya çıkacak satış fiyatına göre bugünden ne kadar fiyat ödeneceğini hesaplamak imkânsız. Altının fiyatı tamamen talebine bağlı olarak belirleniyor.
Altına olan talebi neyin belirlediğine gelirsek... Altın talebini, ekonomide güven faktöründen, insanların altın diş talebine yani ağız sağlığına kadar pek çok faktör belirliyor. İşte bu nedenle son dönemde İngiltere'de bir tartışma var. "Altın sadece parıldar, Frigya Kralı Midas'ın düştüğü açmazda olduğu gibi altın yenmez" deniliyor. Peki niye böyle bir tartışma yapılıyor?
Bu tartışma yapılıyor çünkü İngiltere'de eski Başbakan Gordon Brown, Hazine Bakanlığı yaptığı dönemde İngiltere'nin altın rezervinin yarısından fazlasını onsu 275 dolardan satmıştı. Şimdi Gordon Brown, İngiltere'nin altınlarını ucuza satmakla suçlanıyor ve durum altının sorgulanmasını gerektiriyor.
Tartışmaya katılan ünlü iktisat tarihçisi Niall Ferguson, Gordon Brown'ın İngiltere'nin altınlarını satmakta haklı olduğunu ileri sürüyor. Brown, "Ülkenin enflasyon ve borçlanma üzerinde hiçbir etkisi olmayan altının sadece parıldayan bir mücevher olduğunu" belirterek, altının ekonomik kullanımının çok az olduğunu söylüyor.
Gelelim bundan sonra altında yaşanacak fiyat gelişmelerine... Altının reel fiyatına yani enflasyondan arındırılmış fiyatına henüz ulaşılmadı. Sovyetler Birliği'nin 1979'un sonunda Afganistan'a girmesiyle altın fiyatları artmaya başladı. 21 Ocak 1980'de bir ons altın 873 dolara kadar yükseldi. İşte o nokta dikkate alındığında, bugüne dek yaşanmış olan enflasyon arındırıldığı takdirde, altının ons fiyatının 2.400 dolar olması gerekiyor.
Peki bu fiyata ulaşılır mı? Bazı altın uzmanları altının bir onsunun önümüzdeki 12 ya da 18 ay içinde 2.300 doları bulacağını ileri sürüyorlar. Bazı uzmanlar ise bir ons altının kısa vadede 2000 dolara yükselmesini normal buluyorlar.
Gelelim altın kazançlarının vergilendirilmesine... Bu yıl başından beri altın fiyatları, dolar bazında yüzde 32 yükseldi. Cumhuriyet altınında yılbaşından bu yana yüzde 50 fiyat artışı yaşandı. Türkiye'de altın alım ve satımında KDV yok. Ama altın yatırım fonu aldıysanız, fon katılma belgesi satışlarında kazanç üzerinden yüzde 10 vergi stopajı söz konusu. Ayrıca amatör yatırımcılar yani tacir olmayanlar, para kazanmak için altın alıp satıyorlarsa ve bu işi sık tekrarlıyorlarsa "arızi kazanç" elde ettikleri için beyanname vermek zorundalar. Sonra sürpriz olmasın diye hatırlatalım istedik.(SABAH)