Mart ayında yaşanan siyasi gelişmelerin etkisi ekonomiye de yansıdı. Merkez Bankası 20 Mart tarihinde olağanüstü toplantı ile gecelik borç verme faizini yükseltmişti. Merkez'in bu hamlesinin ardından bankalar da kredi ve mevduat faizlerini yukarı yönlü düzenlemeye başlamıştı. 17 Nisan'daki PPK'da da politika faizinin yüzde 46'ya yükseltilmesinin ardından mevduat faizleri yüzde 50 civarına çıktı.
Mevduat faizlerinde oranlar yüzde 48-50 bandında seyrederken bu hafta bazı bankalar bu oranın üzerine çıktı. Bir özel banka mevduat faizini yüzde 52 olarak güncelledi. Bankalar özellikle yeni müşterilerine yüksek oranlar sunarken yatırımcı da faizlerin yükselip yükselmeyeceğini merak ediyor.
Ekonomist Hikmet Baydar, Milliyet'e yaptığı açıklamalarda, Merkez Bankası'nın sıkı para politikasını gerektirdiği ölçüde kullanacağını hatırlattı. Baydar, Bir yandan dövize yönelim ve diğer yandan ciddi tahvil portföyünün boşaltılması Merkez Bankası’nı faiz yükseltmek ve piyasayı likidite anlamında daha da sıkmak zorunda bırakttı" sözlerini kullandı.
Satılan tahvilleri alan bankaların likidite de sorun yaşadıklarını kaydeden Baydar, bankaların neden yüzde 50'nin üzerine çıktığını şu sözlerle ifade etti:
"Geçici olarak kısa vadeli faizleri yükseltmek zorunda kalabilmekte, kaynak oluşturmak için yeni müşterilere özel oran uygulayabilmektedir. Kısa vadeli mevduat oranlarında birkaç bankanın yüzde 50’nin üzerine çıkmasının ana sebebi de bu olabilir"
Dövize yönelen mevduat faizlerinin kredileri zora sokabileceği için bankaların lirada kalmayı cazip bir halde tutmak için faizleri yüksek tutabileceğini kaydeden Baydar, "Tahvil satışları, dövize yönelim kesildiğinde mevduat faizinde yükseliş durabilir. Bunun için Merkez Bankası'nın parasal sıkılaştırmada piyasayı ekside tutmaması gerekmektedir" sözlerini kullandı.
100 bin liranın 32 günlük vadede ne kadar kazanç sağladığını ise Baydar, "Net kazanç 3,948 TL olup vade sonunda yatırımcının eline ana para ile beraber net 103,948 TL geçecektir" sözleri ile anlattı.
Baydar, tahvil satışları nedeniyle faiz yükselişin tam da enflasyon hedefine doğru ilerlerken yaşanan bir yol kazasına benzeterek, "Şu an için hedeflerle karşılaştırdığımızda mevcut getiriler dünyada başka yerde olamayacak kadar yüksek reel getiriler sunduğundan son derece caziptir. Mevduatın dönemsel getirisinin üzerine çıkmayan enflasyon nedeniyle mevduat kazançları enflasyona karşı koruma yapabilmektedir" cümlelerini kurdu.
Mevduat faizlerinin tercih edilebileceğini belirten Baydar, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"TÜİK verilerine göre mart sonu itibarıyla mevduat faizi 3 aylık dönemde Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksine göre yüzde 3.64, Tüketici Fiyat Endeksine göre de yüzde 0.97 reel getiri yazarak külçe altından sonra ikinci durumdadır. Ons altında gelen satışlar nedeniyle de mevduat getirisi birinciliğe yükselebilir.”
Okuyucu Yorumları 1 yorum