Küresel piyasalarda karışık seyir devam ederken, gözler bugün gerçekleştirilecek G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının toplantısına çevrildi. ABD'de açıklanmaya devam eden şirket bilançoları, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) büyüme beklentilerini düşürmesi, yükseliş eğilimindeki ABD'nin tahvil faizleri, Rusya-Ukrayna savaşında şiddetlenen çatışmalar ve Çin'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla küresel piyasalarda karışık bir seyir izleniyor.
ABD'de enflasyonla mücadelede atılacak politika adımlarına yönelik yönlendirmelerle birlikte açıklanmaya başlayan şirket bilançoları piyasalardaki fiyatlamalarda baş rolü oynuyor.
St. Louis Fed Başkanı James Bullard dün yaptığı açıklamada, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 75 baz puanlık faiz artışına ihtiyaç duyabileceği görüşünü yinelerken, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, faiz artırımında 75 baz puandan daha büyük bir artışın "radarda olmadığını" belirterek, küresel ekonomik yavaşlama olasılığını Fed'in "temkinli olması" için bir neden olarak gösterdi.
Chicago Fed Başkanı Charles Evans da Fed'in 50 baz puanın üzerinde faiz artışına gerek görmediğini aktardı. Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri sonrası tahvil piyasalarında satış eğilimi güçlenirken, ABD'nin 30 yıllık tahvil faizi Mart 2019'dan bu yana ilk kez yüzde 3'ün üzerine çıktı. Fed'in mayısta 50 baz puanlık faiz artışına gideceği ihtimali de yüzde 93'e yükseldi.
IMF dün yayımladığı raporda finansal istikrar risklerine vurgu yapılarak, Ukrayna'daki savaş nedeniyle küresel finansal koşulların belirgin şekilde sıkılaştığını ve ekonomik görünüme yönelik aşağı yönlü risklerin arttığı kaydedildi. IMF, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle bu yıla ilişkin küresel büyüme tahminini yüzde 4,4'ten yüzde 3,6'ya indirdi. Dünya Bankası da hafta başında Rusya-Ukrayna savaşının etkileriyle 2022'de küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 4,1'den yüzde 3,2'ye düşürdüklerini açıklamıştı.
Rusya-Ukrayna savaşı ise küresel bazda başlıca risk unsuru olmayı sürdürüyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov dün, ülkesinin Ukrayna'ya yönelik "özel askeri operasyonun" bir sonraki safhasının başladığını söyledi.
Sözde Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetlerini kurtarmaya çalıştıklarını savunan Lavrov, "Ukrayna'daki özel askeri operasyon devam edecek. Operasyonun bir sonraki safhası şimdi başlıyor. Şimdi önemli an gerçekleşecek" ifadelerini kullandı.
IMF'in küresel büyüme tahminini düşürmesiyle dün yüzde 4,3 yakın değer kaybeden Brent petrolün varil fiyatı Rusya ve Libya kaynaklı arz yönlü sıkıntılarının baş gösterebileceği endişesiyle yeni güne yüzde 0,9 artışla 107,9 dolardan başladı.
Hafta başında 1998 dolarla 11 Mart'tan bu yana en yüksek seviyeyi gören altının ons fiyatı, ise artan tahvil faizleriyle birlikte düşüşe geçerek 1942 dolara indi. Gram altın ise 918 liradan güne başlamasının ardından şu sıralarda 914 liradan işlem görüyor.
Analistler, Fed yetkililerinin bugünkü sözle yönlendirmelerinin yanı sıra, açıklanmaya devam edecek olan şirket finansal sonuçlarının piyasalarda oynaklığı artırabileceğini kaydederek, Fed'in, Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı "Bej Kitap" raporun da yatırımcıların odağında olduğunu bildirdi.
Bugün ayrıca, G20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının gerçekleştireceği toplantının yanı sıra IMF Başkanı Kristalina Georgieva ve Dünya Bankası Başkanı David Malpass'ın açıklamalarının takip edileceğini aktaran analistler, veri gündeminin ise görece sakin olduğunu ifade etti. Bölgede hem Rusya-Ukrayna savaşında şiddetlenen çatışmalar hem de para politikasına ilişkin belirsizlikler piyasalar üzerindeki etkinliğini sürdürüyor.
Artan enflasyon baskısına karşın yükselmeye devam eden jeopolitik riskler ve aşağı yönlü revize edilen büyüme beklentileri sonrası Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın yarınki sözle yönlendirmeleri yatırımcıların odağındaki yerini koruyor.
Analistler, bugün Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi ve dış ticaret dengesi ile ABD'de Fed'in Bej Kitap Raporu ve ikinci el konut satışlarının takip edileceğini ifade ederek, Fed yetkililerinin sözle yönlendirmeleri, IMF toplantıları ve Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin haber akışının da yatırımcıların odağında bulunduğunu kaydetti.