TÜRK – İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, yönetim kurulu üyeleri ve sendika başkanlarının katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Atalay toplantıda, asgari ücretten, işçi haklarına kadar birçok konuya değindi.
Temmuz ayında TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK ile ortak toplantıda işçilerin sorunlarının çözümüne yönelik yol haritasını ortaya koyduklarını, üç aydır bu yol haritasına göre hareket ettiklerini söyledi.
"Zordayız" temasıyla aylardır miting yaptıklarını belirten Atalay, Ankara'da gelecek hafta pazr günü büyük bir miting yapacaklarını ifade etti. Ankara dışından 2 bin otobüs geleceğini, mitingte emekli, asgari ücretli, taşeron işçilerin de konuşacağını anlattı. Atalay, İşçinin alım gücünün düştüğünü söyleyerek, “Para yoksa evde huzur yok. Bedeli hep biz ödüyoruz biraz da başkaları ödesin” diye konuştu.
Asgari ücretin aylar öncesinden tartışılmaya başlanmasına sitem eden Atalay, zamlı maaşı bazı çalışanların 1 Şubat'ta bazılarında 15 Şubat'ta alacağını hatırlatarak, dört ay öncesinden asgari ücretin konuşulmasının olumsuz bir durum olduğunu ifade etti.
Atalay, erkenden asgari ücret konuşulmasının ev kiralarına, marketteki ürün fiyatlarına zam olarak yansıdığını ifade ederek, “Asgari ücreti dört ay evvel konuşmanın kimseye faydası yok, zamlara faydası var” diye konuştu.
İşverenlerin asgari ücret için yüzde 30 bandından fikirlerinin olduğunun söylenmesi üzerine Atalay, sendikalı işçinin yüzde 14 gibi bir orana sahip olmasından yakındı. Atalay, “Güç patronların, zenginlerin elinde. Görevini yapan işveren, görevini yapan zengin de var ama sayıları çok az. Bizi 17 bin liraya, 20 bin liraya çalıştırmak isteyen zenginler var. Onlar kendi çocuklarına bu maaşları versinler. Elinden gelse kuru ekmeğe, çorba parasına işçi çalıştıracak zihniyette işverenler var” diye konuştu.
30 Milyona yakın kişinin 12 bin ile 20 bin lira arasında geçinmeye çalıştığını aktaran Atalay, ülkenin yarısının emekli ve asgari ücretli olduğunu ifade etti. Atalay, "Son yıllarda zengin, daha da zengin oldu, orta tabaka diye ortada bir şey kalmadı. Sıkıntıda olanlar, daha fazla sıkıntı çekmeye ve bedel ödemeye devam ediyor" dedi.
Ayrıca Atalay, 2024 yılında emeklilik dilekçesi verenlerin 2025 yılında dilekçe verenlere göre daha fazla maaş alacak almasına ilişkin gelen soruyu cevapladı. İşçilerin bu durumdan dolayı büyük bir kayıba uğracağını kaydeden Atalay, “Kanun değişmezse kaybınız var. Değişirse mesele yok” uyarısında bulunduklarını anlattı.
Kanunun çıkmadığı takdirde birçok teknik elemanın emekli olacağını söyleyen Atalay, yanındaki sendika başkanlarına üyelerinin ne kadarının emekli olacağını da sordu.
TÜRK – İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, kanun değişmezse, başkanlığını yaptığı YOL – İŞ üyesi 40 bin işçiden yaklaşık 10 bin işçinin emekli olacağını söyledi.
Atalay, gündemlerindeki sorunlar için Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan ile görüştüğünü ama Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmediğini belirterek, “Zaten onun dünyaya bakışını biliyorum, o yüzden görüşmedim” dedi.
“Maliye Bakanı’nın önünde eylem yaptık duydu mu duymadı mı bilmiyorum. Ama önümüzdeki günlerde göreceğiz duymuş mu duymamış mı?” diyen Atalay, aylardır yaptıkları çağrılara rağmen sorunların çözümüne yönelik bugüne kadar müspet dönüş görmediklerini kaydetti. Atalay, meseleler çözüm buluncaya kadar ülke gündemine taşımaya devam edeceklerini dile getirdi.