Son dakika: 6 aylık enflasyon farkının netleşmesiyle temmuz ayınının gündeminde de asgari ücrete ara zam konusu var. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, ara zamma kapıları kapatsa da üç büyük sendikadan yeni hamle geldi. Türk İş, Hak İş ve DİSK ortak bildirisini duyurdu, zam çağrısı yaptı. Bildiri sonrası değerlendirmelerde bulunan SGK Uzmanı Özgür Erdursun, "Asgari ücrete de enflasyon farkı kadar işverenler artış yapsın, devletin prim beklentisi de yoksa bu tutar da sigorta priminden muaf olsun" önerisini dile getirdi. Erdursun ücret artışlarıyla ekonomi çarklarının döndüğüne dikkat çekerek, "Türkiye'de derinlemesine ücret krizi 1929 büyük buhranına gidiyor. Büyük buhran ücret artışlarıyla çözüme ulaştırıldı." uyarısını yaptı.
Erdursun katıldığı HaberTürk yayınında, "Türkiye'de ücretlilerle ilgili bir kriz yaşanıyor. Ücretler değerini çok yitirdi. Her şeyin fiyatı artarken ücretler maalesef TÜİK'in belirlediği oranda arttı. Hatta asgari ücret TÜİK'in belirlediği oranda dahi artmayacak. Asgari ücrete ocak ayında yüzde 50'ye yakın bir artış yapılmıştı. Temmuz ayında artış yapılmayacağı ocak ayında söylenmişti. Çünkü, hükümet açısından enflasyonun bir nedeni de ücret artışları olarak gözüküyor. Bu konuda sürekli arka arkaya açıklamalar yapıldı. Temmuzda kesinlikle artış yapılmayacağı söylendi. Gelinen noktada asgari ücret 17 bin lira, bu ücrette herhangi bir artış yapılmayacağı öngörülüyor." dedi.
Erdursun şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa'da çalışanların ortalama yüzde 3'ü asgari ücretli. Asgari ücreti düşük bir ücrettir, mesleğe giriş ücretidir. Burada önemli olan çalışanların yüzde kaçı asgari ücretle çalışıyor. Avrupa'daki gibi olsak bizde çok da önemsenmez. Sayın Şimşek şunu kaçırıyor, Türkiye'de asgari ücret artık ortalama bir ücret.Çalışanların yarısından fazlası asgari ücretle çalıştığı için asgari ücretin adı değişmeli böyle giderse. Ortalama ücret diye...
Milyonlarca kişi iğneden ipliğe her şeyin fiyatını artarken sabit bırakalım ücreti derseniz krizi derinleştirirsiniz.
Enflasyon var ortada. Yüzde 24.73 enflasyon farkıysa asgari ücrette de gerilemedi. En azından o kadar fark verilmeli.
Şöyle bir öneride bulunmuştum: Asgari ücrete de enflasyon farkı kadar işverenler artış yapsın, devletin prim beklentisi de yoksa bu tutar da sigorta priminden muaf olsun. İşveren çalışanına 3 bin lira artış yaptı diye, 1500 TL de devlete verip maliyeti 4500 TL'ye çıkarmasın. Devlet de vergi ve sigorta primi beklemiyorum desin. En azından ücretler de enflasyon farkını alsın.
Ücret artışları esnafları da etkiliyor. Esnaf ürünü satamazsa toptancıyı arayamaz, toptancı da üreticiyi... Türkiye'de derinlemesine ücret krizi 1929 büyük buhranına gidiyor. Büyük buhran ücret artışlarıyla çözüme ulaştırıldı.
Ücret olmazsa üretim de olmaz. "