BİZE ULAŞIN
Dünya genelinde enflasyonist baskıların devam etmesi merkez bankalarının ultra şahin duruşlarını desteklerken, resesyon baskısının da sürmesi piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırıyor. Hem Fed hem de ECB'nin bu ay yapacakları toplantılarda 75 baz puan faiz artıracaklarına yönelik beklentilerin güçlenmesi pay piyasalarını baskılıyor.
Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, hafta içinde yaptığı açıklamada bankanın faiz oranını yüzde 4'ün üzerine çıkarması ve enflasyonun hedef seviyeye çekilmesi için bir süre orada tutması gerektiğini belirtti.
Öte yandan, ABD'de tarım dışı istihdam ağustosta 315 bin kişi artarak önceki aya kıyasla yavaşlama göstermesine rağmen beklentilerin üzerinde bir seyir izlerken, işsizlik oranı yüzde 3,5'ten 3,7'ye tırmandı. Ülkede, özel sektör istihdamı ise ağustos ayında 132 bin kişilik artışla beklentilerin oldukça uzağında kaldı.
Söz konusu gelişmeler dolar talebini artırırken, dolar endeksi 109,977 ile son 20 yılın en yüksek seviyesini görmesinin ardından haftayı da yüzde 0,8 yükselişle 109,7'den tamamladı. Tahvil piyasalarında satış ağırlıklı seyir üst üste beşinci haftaya taşınırken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ile 3 aylık hazine bonosu arasındaki fark yaklaşık 30 baz puana çıktı. Söz konusu fiyatlamalar piyasalarda resesyon riskinin enflasyon riski karşısında ikinci planda kaldığına işaret ediyor.
Altının ons fiyatı da düşüş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşıyarak yüzde 1,7 azalışla 1.712 dolara geriledi. Yurt içinde ise dolar/TL kurunun yıl içi zirveyi görmesine karşın altının gram satış fiyatı haftayı yüzde 1,95 azalışla 1004 liradan tamamladı.
Altın fiyatlarındaki düşüş yatırımcıları korkuturken TD Securities’deki emtia analistlerinden kritik bir değerlendirme geldi. Analistler görünümün ‘kasvetli’ olduğunu söyleyerek altın için düşüş tahminini yinelediler. “kıymetli metaller, eşikte duruyor” diyen TDS analistleri şunları söyledi:
“altın fiyatlarındaki her düşüşle birlikte, büyük bir kapitülasyon olayının olasılığı artıyor. Bunun da sarı metalde 1.675 dolar civarında, on yıllık bir yükseliş trendinin altında bir kırılmayla aynı zamana denk gelmesi mümkün.
