İzmir’de 2012 yılında meydana gelen olayda bir işyerinde çalışan işçinin borcundan dolayı hakkında haciz işlemi başlatıldı. Alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünce, borçlunun işyerinden aldığı maaşının dörtte birine, maaş dışındaki ikramiye ve diğer ödemelerin ise tamamının üzerine haciz konuldu. İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesi’ne müracaat eden borçlu işçi, maaşının dörtte birinin dışındaki kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, istihkak, ikramiye, prim ve tüm hak edişlerinin tamamı üzerine konulan haczin kaldırılmasını istedi. İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesi, işçinin talebini tümüyle reddetti.
Borçlu işçi mahkeme kararını temyiz etti. Dava dosyasını değerlendiren Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, yerel mahkeme kararını bozdu. 4857 Sayılı Kanun'un 35. maddesine göre; işçinin aldığı ücretin dörtte birinden fazlasının haczedilemeyeceğine dikkat çekilen Yargıtay kararında şu ifadeler yer aldı: "İkramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. 6772 Sayılı Kanun'un 4. maddesinde de fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin haczedilemeyeceği belirtilmiştir.
Bu durumda borçlunun ikramiyesinin de dörtte birinden fazlasının haczi mümkün değildir. O halde mahkemece borçlunun ikramiyesinin dörtte birini kısmı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin tümden reddi isabetsizdir. Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle bozulmasına oy birliği ile karar verildi."