Japonya Merkez Bankası (BoJ) büyük şirketler ve sendikaların bu yıl önemli ücret artışları konusunda anlaşmasının ardından uzun süredir devam eden parasal genişleme politikasında bir dönüm noktası olarak Şubat 2007'den beri ilk faiz artışına hazırlanıyor.
Dünyanın önde gelen merkez bankalarından ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) salgın sonrasında rekor seviyelere yükselen enflasyonu dizginlemek için faiz artırımlarına giderken, BoJ ise ultra gevşek para politikasını sürdürdü.
Japonya'da sendikalar ve işverenler arasındaki "Shunto" olarak adlandırılan bahar ücret görüşmelerinde güçlü ücret artışları olabileceğine dair işaretler sonrasında BoJ'un Şubat 2007'den bu yana ilk faiz artışının yapılabileceği ve negatif politika faizinden vazgeçileceği fiyatlanmaya başlandı.
Bankanın enflasyon zorlukları ve fiyat istikrarını sağlama isteği nedeniyle negatif faiz oranlarından çıkabileceğine dair beklentilerle gözler BoJ'nin 18-19 Mart'ta yapacağı para politikası toplantısına çevrildi.
Bazı analistler BoJ'un gelecek hafta politika hamlesi yapmasını beklese de bankanın, sendikalar ve işverenler arasındaki ücret görüşmelerini değerlendireceği ve ilk faiz artırımını nisanda gerçekleştireceği ihtimali de tartışılıyor.
BoJ dünyada, büyük parasal genişlemenin sembolü olarak görülen negatif faiz uygulayan tek merkez bankası olarak dikkati çekiyor.
Yılda sekiz kez para politikası toplantısı yapan BoJ, ekonomik görünümü ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında güncelliyor.
Ülkede çekirdek enflasyon yüzde 2 hedefini aşmasına rağmen BoJ, aşırı gevşek para politikasına devam ediyor.
Faiz oranlarının uzun süredir negatif bölgede kalması, bankaların karlılıklarını zorlarken, borç verme kapasitesi ve yatırımları sınırlıyor. Kalıcı negatif faiz oranları yenin değer kaybedeceğine dair endişelere yol açarken, tüketici ve yatırımcı güvenini de riske sokuyor.
Banka, borçlanmayı, harcamaları ve sağlıklı fiyat artışını teşvik etmek amacıyla Şubat 2016'dan bu yana eksi yüzde 0,1 faiz oranı uyguluyor.
Öte yandan BoJ, geçen yılın sonundan bu yana negatif faiz oranlarını sona erdirmenin temellerini atıyor.
Ocak ayındaki son toplantısında da politika faizini sabit bırakan BoJ, getiri eğrisi kontrolü rejiminde de değişikliğe gitmemişti.
BoJ Başkanı Kazuo Ueda, toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, para politikasının şimdilik son derece gevşek kalacağını söylemiş, sonraki faiz artışlarının çok ılımlı olacağını ima etmişti.
Yenin dolar karşısında güçlenmesi ve ülkenin 10 yıllık devlet tahvili faizinin üç ayın en yüksek seviyesine ulaşmasıyla Japon hisse senetlerindeki yükselişte son dönemde durgunluk yaşanıyor.
Yüksek enflasyon, güçlü sermeye harcamalarına rağmen iç talebi ve özel tüketimi kısıtlarken, hassas büyüme dengesi için risk taşıyor.
Ülke ekonomisi, geçen yılın son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1, yıllık bazda ise yüzde 0,4 büyüme kaydederek teknik resesyondan "kıl payı" kurtuldu.
Japonya'da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ocakta yıllık yüzde 2,2 artarken, çekirdek TÜFE yüzde 2 artış gösterdi. Tahminlerin üzerinde gelen enflasyon verileri de BoJ'un negatif faiz politikasına son verebileceğine yönelik beklentileri artırdı.
Ülkede enflasyonun şubat ayında daha da hızlanması ve BoJ'a negatif faiz oranlarını sonlandırmak için alan sağlaması bekleniyor.
BoJ Başkanı Kazuo Ueda, ücret müzakerelerinin, negatif faiz oranlarını sona erdirme kararında oynayacağı "kritik" rolü olduğunu ifade etmişti.
Banka yetkililerinin son dönemdeki şahin yorumları ile büyük şirketler ve işçi sendikalarının bu yıl önemli ücret artışları üzerinde anlaşmaya varması, politika değişikliği beklentisine neden oluyor.
BoJ'nin negatif faiz politikasını sona erdirdikten sonra daha fazla politika normalleştirmesine gitmeden önce enflasyona göre ayarlanmış reel ücretler üzerindeki etkiyi değerlendirmek için "bekle-gör" yaklaşımını benimseyeceği öngörülüyor.
Negatif faiz oranlarından vazgeçilmesi durumunda Japonya'nın 10 yıl vadeli devlet tahvili faizi yüzde 1 tavanında tutma politikasından da vazgeçeceği düşünülüyor.
BoJ'un negatif faizden çıkmasının sadece şirketleri ve hane halkını değil, aynı zamanda küresel para akışını da etkileyeceği tahmin ediliyor.
Temel faiz oranına 19 Mart'ta karar verecek olan BoJ, güçlü ücret artışını yıllardır uygulanan sıfır faiz politikasından düzenli bir şekilde uzaklaşmak için önemli bir ön koşul olarak görürken, daha yüksek ücretler satın alma gücünü artıracağı ve enflasyonu daha sürdürülebilir hale getireceği için ücret eğilimlerine odaklandı.
Japonya'da 33 yılın en yüksek seviyesindeki ücret artışları, BoJ'a negatif faiz oranlarını sonlandırmak için hareket alanı sağlayacağı beklentilerini artırdı.
Analistler, enflasyonun bir yıldan uzun bir süredir BoJ'un yüzde 2 hedefinin üzerinde seyretmesi ve sürdürülebilir ücret artışları nedeniyle merkez bankasının artık politika değişikliğine doğru ilerlemesini bekliyor.
Öte yandan, ülke basınında BoJ'un gelecek haftaki para politikası toplantısında negatif faiz oranlarını sona erdirmek için son düzenlemeleri yaptığına dair haberler yer alıyor.
(AA)