Koç Holding’in Mustafa Koç için hazırladığı ‘Değerlerinle sonsuzluğa...’ başlıklı özel dergide işadamının çocukluğundan, eğitimine, iş hayatına başlamasından, Koç Holding başkanlığına kadar önemli dönüm noktaları anlatıldı. Mustafa Koç’a ilişkin en güzel tanımlar ise kızları Esra ve Aylin Koç’tan geldi.
KOÇ Holding’in aylık yayını ‘Bizden Haberler Dergisi’ geçtiğimiz ocak ayında ani vefatı ile sevenlerini ve iş dünyasını yasa boğan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç için özel bir sayı hazırladı. 56 sayfalık bu özel sayıda merhum işadamı Mustafa Koç’un çocukluğundan, eğitim dönemine, iş hayatına başlamasından, Koç Holding başkanlığına kadar hayatının önemli dönüm noktaları anlatıldı. Mustafa Koç’un aile hayatına ilişkin ilginç anekdotların da yer aldığı özel sayı, ‘Değerlerinle sonsuzluğa...’ başlığı ile yayınlanırken işadamının kişiliğine ilişkin en güzel tanımlar kızları Esra ve Aylin Koç’tan geldi.
KOCAMAN KALBİ VARDI
Esra Koç, babasını anlatırken, “Bence babamın en büyük özelliği kocaman bir kalbi olması. Her zaman herkesi mutlu etmeye çalışır. En takdir ettiğim yönü de bu kadar yoğun olmasına rağmen hobilerine vakit ayırabilmesi” ifadesini kullanırken, Aylin Koç ise babasını, “Anlayışlı, kimseyi yargılamayan, eleştirmeyen bir insan. Hiç pes etmez, yorulmasına rağmen hep devam eder, elinden gelen her şeyi yapar, herkesi düşünür” diye anlattı. Eşi Caroline Koç ise Mustafa Koç’u anlatırken; “Çok mütevazı bir tarafı var. Herkesi dinler, herkese gereken vakti ayırır. İskeleye binerken gördüğü balıkçıdan tutun sokakta gördüğü bir çocuğa kadar herkese değeri verir. Eşimin bu özelliklerinin kızlarıma geçmesini çok arzu ederim” ifadesini kullandı. Hobilerinin ‘Tutkuyla Yaşamak’ başlığı ile verildiği yazıda Mustafa Koç’un, “Hepimizin bu dünyada sınırlı zamanı var ve hayatlarımızı mümkün olan en dolu şekilde yaşamak için birbirimizi yüreklendirmemiz gerekiyor” sözlerine de yer verildi.
2 YIL BİR YERE AYRILMA
Özel sayıda Mustafa Koç’un, Koç Hoding’in dümenine geçtiği 2003-2016 yılları için, “Mustafa V. Koç görevde bulunduğu 13 yıllık dönemde yalnızca rakipleriyle arayı açmakla kalmadı, global arenada başarılara imza atarak dünya devlerinin arasına adını yazdırdı” ifadeleri kullanıldı. Mustafa Koç’un 56 yıllık kısa yaşamının önemli dönemeçlerinden bazı notlar: Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç, 4 Nisan 2003’te Koç Holding’in Genel Kurul toplantısının ardından, 19 yıldır yürüttüğü yönetim kurulu başkanlığı görevini Mustafa Koç’a devrettiğini açıkladı. Mustafa Koç görevi, bir şartla kabul etti. Bir gece önce de aile yemeğinde bu kararını açıklayan babası Rahmi Koç’a, ‘2 yıl bir yere ayrılmazsan kabul ederim’ şartı getirmişti. Rahmi Koç, bu şartı kabul etti ve Koç Holding’de yeni bir dönem başladı. Rahmi Koç görevini devrederken, Mustafa Koç’a, ‘kardeşlerine kulak ver’ tavsiyesinde bulunurken, Ömer Koç ve Ali Koç’tan da ağabeylerine destek olmalarını istedi. Mustafa Koç da yeni dönemde aile üyeleri, üst yönetim ve tüm Koç Holding çalışanlarına verdiği ilk mesajda, ‘ne yapacaksak beraber yapacağız’ demişti.
AFRİKA MERAKI EŞİ İLE BAŞLADI
2006 yılında Caroline Koç Mustafa Koç’a bir Afrika seyahati önermişti. Mustafa Koç bu gezi için “Afrika’ya gitmeye pek de hevesli değildim. Hatta ne işimiz var oralarda demiştim. Ama uçsuz bucaksız Masai Mara’dan tuhaf bir şekilde etkilendim ve her yıl üçer defa gitmeye başladım” diye bahsetmişti. Bu seyahat ona yepyeni bir hobi kazandıracaktı. 30 yıl amatör olarak ilgilendiği fotoğrafçılık, bu seyahat sonrası vahşi yaşam fotoğrafları çekme tutkusuna dönüşecek ve ardından 2010 yılında Afrika’da çektiği fotoğrafların yer aldığı “Karşılaşmalar” adlı ilk profesyonel sergisini açacaktı. Sergi için 4 yıl boyunca en az 3 bin kare fotoğraf çekmiş ve bunların içinden kırkını seçerken bir hayli zorlanmıştı.
3 YARAMAZ ERKEK ÇOCUĞU
ARALARINDA sadece 1.5 yaş farkı olan Ömer Koç, Mustafa Koç ile geçen çocukluk anılarını şöyle aktarıyor: “Emektar şoförümüz bizi Mecidiyeköy’den alır, Maçka İlkokulu’na götürürdü. Okula giderken ve bilhassa okul dönüşü arabada çok kavga ederdik. Şoförümüz de bizi yatıştırıp sakinleştireceğine ‘Vur gözüne karakolu görmesin, daha hızlı vur’ diyerek ortalığı büsbütün kızıştırırdı.” Mustafa ve Ömer’in kendi aralarında yaptığı bu kavgalar küçük kardeşleri Ali’ye yaptıklarının yanında oldukça hafif kalırdı. Ali Koç, küçük yaşında iki ağabeyinin zorlu oyunlarına maruz kalırdı. Ali Koç, çocukluğunda yaşadıklarını daha sonra şu şekilde anlatıyordu: “Aramızdaki yaş farkı nedeniyle ben şamar oğlanı gibiydim. Evimizde Çin işkenceleri söz konusuydu. Işıkları kapatıp beni telefon kablolarıyla bağlarlardı ve biri fener tutup diğeri de kaşlarımı çekerdi. Ancak ben yine de onların yanından hiç ayrılmazdım ve hiç de şikayet etmezdim.” İki oğlunun, küçük oğlu Ali Y. Koç’u ne denli zorladıklarını baba Rahmi M. Koç ve anne Çiğdem Simavi de kabul ediyordu. Rahmi M. Koç, Mustafa ve Ömer’in bir defasında Ali’yi soğuk odaya kapattığını, Çiğdem Simavi ise Ali Y. Koç’un üstünden bisikletle atladıklarını anlatıyordu.