Kur ve enflasyona bağlı olarak son zamanlarda birçok ürüne zam geldi. Marketlerde başta şeker, ayçiçek yağı, un ve kahve gibi ürünlerin satışları birer adetle sınırlandırıldı. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Su İçmez, tarımsal girdi satan bayilerin önünü görememesi nedeniyle gübre ve zirai ilaç satışlarının durduğunu geçen hafta açıkladı. Öte yandan Nuri Karaca, “Son günlerde Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem ile Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ın açıklamaları ile gündeme gelen, 10 bin ton gibi büyük miktarda olduğu söylenen ve depolarda bekletilen gübrelerin derhal ve acilen piyasaya sürülmesi gerekmektedir” dedi.
İHA'da yer alan habere göre, Tarım ve hayvancılık ile ilgili endişeleri dile getiren Nuri Karaca, “Karacabey çiftçisinin gübre ihtiyacının yüzde 80’ini karşılayan PANKO-BİRLİK bütün imkanlarını kullanmasına rağmen gübre bulamamakta, kezâ Tarım Kredi Kooperatifi ve bir kaç ruhsatlı bayii de aynı durumdadır. 2 yıl önce rutin ve mecburi bir işlem olan patates ve soğan depolaması yapan tüccar ve üreticiler terörist ilan edilmiş, depoları basılmış ve çok büyük cezalarla karşı karşıya kalmışlardır. Kimyasal gübreler de soğan ve patates gibi stratejik ürünlerdir. Konvansiyonel tarım yapılan yerlerde gübre kullanılmadan ürün almanın imkanı yoktur. Ülkemizde serbest ekonomi uygulanmaktadır. İsteyen istediği malı ne zaman isterse o zaman alır satar. Devlet denetim görevi yapar. Günümüzde salgın ve kuraklık gibi olağanüstü şartlardan dolayı dünyada ve ülkemizde ekonomik kriz ve arz sıkıntısı yaşanmaktadır. Bu durum en fazla tarım ve hayvancılık sektörünü etkilemiştir.
Bu sıkıntılı durum önümüzdeki senelerde de devam edeceğe benzemektedir. Bu durumda tüm dünya ülkeleri tarım ve hayvancılık sektörüne imkanları nispetinde büyük destekler vermektedir. (Hindistan çiftçisine gübre bedelinin yüzde 50’sini ödemektedir.) Üre gübresinin tonu geçen yıl 2000 TL iken bugün 13.200 TL olmuş ve piyasada bulunmamaktadır. Gübre desteğindeki komik ve cüzi bir artış göz boyamaktan öte bir yarar sağlayamaz. Yem fiyatları her gün artmakta, 200 - 240 TL bandında işlem görmektedir. Bu fiyatlarla et ve süt hayvancılığının sürdürülebilmesi mümkün değildir. Kaba yem ihtiyacını giderecek ürünler, gübre fiyatlarının yüksekliğinden ve gübre bulunamaması nedeniyle ekilememekte veya gübresiz üretim yapılmaktadır.
Bu şartlarda Karacabey çiftçisinin azotlu gübre ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayacak miktarda olduğu söylenen stoklanmış gübrenin en kısa zamanda, makul bir kâr haddi ile piyasaya sürülmesi gerekmektedir.
Buğday ekim süresinin az kaldığı şu günlerde rekolte kaybının önlenmesi için stoktaki bu gübrelerin acilen tarlaya atılması için yetkililerin derhal harekete geçmesini bekliyoruz. Belirttiğimiz bu konularda hiç bir siyasi mülahaza yoktur ve olamaz” ifadelerini kullandı.
Türkmenistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi gündemiyle ilgili önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, stokçuluğa ilişkin şu açıklamayı yaptı:
Son dönemde özellikle un ve şeker gibi bazı gıda maddeleri dahil, hatta hizmet ve üretim sektöründe bazı mal ve hizmetlerin piyasada bulunamadığına -ki üretimde bir sıkıntı yok aslında- karaborsacılığın ve stokçuluğun yaygınlaştığına dair çokça şikayet var hem vatandaştan hem iş dünyasında görüştüğümüz isimlerden. Bu konuda bir ek tedbir yapılabilir mi cezai yaptırımların artmasına yönelik?
Bu konuyla ilgili başta Ticaret Bakanlığımız gerekli tedbirleri alıyor, adımları atıyor. Bu tür stokçuluğun yapılması kesinlikle yasaktır. Örneğin şekerle ilgili yapılan açıklamaların ardından Tarım ve Orman Bakanlığımız depolarda ne kadar şeker olduğunu oralarda göstermek suretiyle herhangi bir sıkıntının olmadığını çok açık net ortaya koydular. Böyle bir sıkıntı yok. Bunun dışında sanayide bakıyorsunuz bazı parçaların, yedek parçaların vesaire satışı veya bunların piyasaya sürülmesi noktasında da ne yazık ki depolama yöntemiyle bunu piyasadan çeken ve bu konularda da üretimi engelleyen ahlaksızlar var, edepsizler var. İlgili Bakanlıklarımızla bütün bunların üzerine gitme kararlılığımız var. Arkadaşlara şunu da söyledim; eğer cezai müeyyideleri düşükse, bunların cezai müeyyidelerini artırmak suretiyle biz bu işin üzerine gidelim. Stokçuluk dinimizde de yasaktır.