Türkiye’deki düğünlerde, özel günlerde, sünnet çocuklarına, gelinlere damatlara takılan, çoğu kişinin ziynet eşyası olarak tercih ettiği bir aksesuar da olan altın kararmayan, paslanmayan, deforme olmayan bir metal türüdür. Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile Cumhuriyet altını olarak da belli standartlara göre üretilmiş olan altın, boyutları ve değerleri ile çeşitlilik gösterir.
İlk keşfedildiği andan itibaren hem yatırım hem takı ve aksesuar amaçlı olarak kullanılabilen altın özellikle Türk kültürü için son derece önemlidir. Farklı formlarda üretilen altın tam altın, yarım altın, çeyrek altın gibi farklı boyutlarda ve ağırlıklarda da üretilmektedir. Bu çeşitlerden ikisi de kulplu ve kulpsuz altındır. Kuyumcularda bir altının ucunda takı olarak takılabilmesi için yerleştirilmiş olan kulp o altının kulplu altın olarak adlandırılmasına neden olur.
Çeyrek altın da diğer altınlar gibi kulplu ya da kulpsuz olarak üretilebilmektedir. İki altın türü arasındaki tek fark kulp takılıp takılmamış olması değildir. Kulplu çeyrek altın ile kulpsuz çeyrek altın arasındaki farklardan bazıları şu şekildedir:
Kulplu çeyrek altın ile kulpsuz çeyrek altın arasındaki farkların başında görüntüleri gelmektedir. Bir diğer başat fark ise değerleridir. Bir çeyrek altın kulpsuz olarak üretildiğinde asla değer kaybetmez. Hatta yatırım amaçlı olarak çok tercih edilir ve en güvenli en net değeri sunan ürünlerden biri olarak kabul edilir. İçeriğinde saf altından başka bir ek bulunmaz. Bu yüzden de daha değerlidir.
Sarraflar ve kuyumcular kulpsuz çeyrek altının satış ve alış hesabını daha kolay ve daha hızlı ve net bir şekilde yapabilir. Ancak kulplu çeyrek altında kulp için fazladan bir ek ücret ödenmesi gerekir. Ancak kulp kısmı sadece alım yapılırken hesaba katılır satılırken katılmaz. Bu da direkt olarak olmasa da satılan kulplu altında değer kaybına neden olması demektir. Yatırımcılar bu gibi sebeplere dayanarak en doğru tercih olarak kulpsuz çeyrek altın almayı doğru bulmaktadırlar.