Türkiye’nin yeni döneminde Hazine ve Maliye Bakanlığı Mehmet Şimşek’e emanet edildi. Görevi Nureddin Nebati’den devralırken Şimşek’in kullandığı ifadeler piyasalarda ‘ortodoks politika’ya dönüş sinyalleri olarak algılandı. Bakan Şimşek, “Makro finansal istikrarı önceliklendireceğiz” derken, “Vakit kaybetmeden orta vadeli finansal çalışmalarımıza başlayacağız. Orta vadede enflasyonun yeniden tek haneye düşürülmesi, her alanda öngörülebilirliğin artırılması, cari açığı azaltacak yapısal reformlar hayatidir. Toplumsal refahı yükseltme hedefine ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkeler olacak” açıklamasında bulundu.
Bu gelişme sonrası gözler hem Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nda (TCMB) Şahap Kavcıoğlu’nun yerine getirilecek yeni isme hem de Haziran ayı faiz kararının ne olacağına çevrildi. Merkez Bankası’nın başına Şahap Kavcıoğlu’nun yerine kimin geçeceği de henüz belli değil ama en güçlü aday Hafize Gaye Erkan.
Faizler konusunda ise en kritik değerlendirme ABD’li JPMorgan ekonomistlerinden geldi. Buna göre Merkez Bankası’nın 22 Haziran’da gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinin yüzde 8,5 seviyelerinden yüzde 25 seviyelerine yükselmesinin olasılıklar arasında olduğu bildirildi.
JPMorgan ekonomistleri yayınladıkları araştırma notunda, "Politika faizinin 22 Haziran'da veya daha erken yüzde 8,5'ten yüzde 25'e çıkarılması masada. Bu artırım ile birlikte daha küçük faiz artırımlarının devam edebileceğine işaret eden bir ileri dönük yönlendirmede olabilir" denildi. Banka, yıl sonunda politika faizinin yüzde 30 olacağı tahminini de sürdürdü.
Merkez Bankası faiz oranı 8 Haziran 2018’da 17.75 seviyesindeyken 14 Eylül 2018’de 24’e yükseltilmişti. 19 Mart 2021 tarihinde 19 seviyesinde olan faizler 24 Eylül 2021’de sonra kademeli olarak aşağı çekilerek yüzde 8,5 seviyesine kadar düşürülmüştü.