FİNANS

Mesai saatlerine yeni ayar!

Esnek çalışanların iş mevzuatında bulunan haklara erişebilme imkânları geliştiriliyor.

Mesai saatlerine yeni ayar!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, esnek çalışma ve özel istihdam büroları konusunda çalışma yaptıklarını belirterek, reform ve eylem planının üç aylık dönemi içindeki taahhütlerden biri olduğunu söyledi.

Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de mobil, esnek ve her yerden çalışma gibi kavramlar, çalışma şekillerini dönüştürmeye başladı.

Türkiye, OECD ülkeleri içinde işgücü esnekliğinde en katılar arasında yer alıyor. Bakan Soylu, mevcut sistemde uzaktan çalışma ve esnekliğin olduğunu belirtirken, bunların legalleştirilmesi gerektiği mesajını verdi. Evde çalışanların sosyal güvencesi olmadığını anlatan Soylu, bu sorunun çözülmesi gerektiğini ifade etti.

GEÇİCİ ELEMAN İMKÂNI

Meclis'te görüşülecek tasarıyla doğumdan sonra "yarı zamanlı çalışma" uygulaması hayata geçiyor. Sadece anneler değil kadın işçiler, memur babalara da "esnek çalışma" hakkı getiriliyor.

Yeni dönemde özel sektöre, personelin doğum iznine çıktığı sürede özel istihdam büroları aracılığıyla "geçici eleman çalıştırma" imkânı sağlanacak. Hükümet programında da ifade edildiği gibi esnek çalışma biçimleri geliştirilerek özellikle gençlerin istihdama katılımının önü açılacak. Çalışmanın ocak ayı sonunda tamamlanması hedefleniyor.

ESNEK ÇALIŞMA NEDİR? Esnek çalışma modelleri ülkeden ülkeye değişiyor. Günlük esnek çalışma, 8 saatlik süreye uymak koşuluyla başlangıç-bitiş saatleri arasında çalışanların taleplerine göre düzenleniyor. Örneğin, 08.00'de başlayıp 17.00'de bitebileceği gibi, 05.00-15.00 arasında çalışmak da olası. Haftalık esnek çalışmada, çalışanlar haftalık 40 saatlik çalışma süresini diledikleri gibi yayarak tamamlıyor. Aylık esnek çalışma saatleri de, 160 saat olan süreye uymak koşuluyla, istenildiği şekilde düzenlenebiliyor.

Y VE Z KUŞAĞININ YARISI MOBİL ÇALIŞACAK

Küresel alanda iletişim hizmeti sunan Unify tarafından yapılan "Yeni Çalışma Şekli" araştırmasında da esnek çalışmaya ilişkin çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.

Mobil hayat tarzını seçen milenyum kuşağının yüzde 89'u 09:00-18:00 zamanlı bir işyerinden daha çok esnek çalışma saatleri sunan firmaları tercih ediyor.

Buna göre, 2015'te 1.3 milyar olan dünyadaki toplam çalışanın yaklaşık yüzde 37'si mobil çalışanlardan oluşuyor. Bu sayının 2020'de Y ve gelecekte Z kuşağı ile birlikte yüzde 50'lere çıkması bekleniyor. Mobil hayat tarzını seçen milenyum kuşağının yüzde 89'u 09:00-18:00 zamanlı bir işyerinden daha çok esnek çalışma saatleri sunan firmaları tercih ediyor. Bu eğilimler yeni dönemde insan kaynakları departmanlarında da dönüşümü beraberinde getirecek.

X,Y,Z KUŞAĞI NEDİR?

Dünya genelinde genç kuşaklar X, Y, Z kuşakları olarak adlandırılıyor. X kuşağı yeniliklere adapte olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlıyor; Y kuşağı iş hayatında hemen yönetici olmayı, para harcamak için çalışmayı tercih ediyor, kendi görüşlerinden asla vazgeçmiyor; Z kuşağı ise artık sokakta birdirbir oynamıyor, ipad’leriyle sosyalleşiyor…

X nesli, 1965-1979 arası doğanlara denir. X nesli kurallara uyumlu, aidiyet duygusu güçlü, otoriteye saygılı, sadık, çalışkanlığa önem veren bir kuşak olarak tanımlanıyor. İş yaşamlarında çalışma saatlerine uyumlu olup iş motivasyonları yüksektir. Belirli çalışma süresinden sonra kademe atlayabileceklerine inanırlar ve sabırlıdırlar. Daha çok yaşamak için çalışırlar. Ayrıca, bu nesil, bir takım icatlara, buluşlara şahitlik etmiştir. Dünyaya gözlerini merdaneli çamaşır makinesi, transistörlü radyo, kaset çalar ve pikapla açan X nesli sakinleri pek çok dönüşüm yaşamıştır. Özellikle, teknoloji açısından düşünüldüğünde, bilgisayar sistemlerinin dönüşümü ve buna bağlı değişen iş yapış şekillerine adapte olmaya çalışmışlardır.

Y nesli, 1980-1999 arası doğanlardır. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliği taşırlar. Çünkü onlar bağımsız olmayı seviyorlar, özgürlüklerine düşkünler ve iş yaşamlarında da farklılar. Belirlenen mesai saatleri arasında çalışmayı sevmiyorlar. Bu yüzden, iş saatinden ziyade işe odaklanmaları gerekiyor. Bu durumda onları işin bir parçası haline getirmek önemlidir. X nesline göre Y neslinin örgütsel bağlılıkları azdır ve çok fazla iş değiştirdikleri de söyleniyor. Bir an önce yönetici olmak ya da kendi işlerini kurmak istiyorlar. Onlar, iş hayatını sadece yaşamlarını sürdürebilmek için değil, daha rahat para harcamak için istiyorlar. Y nesli, çok farklı kişisel özellikler taşımakta ve özellikle üniversitelerden yeni mezun olanları kapsamaktadır. Y neslinin uyumsuz olduğu, kendisinden farklı düşünenleri acımasızca eleştiri yağmuruna tuttuğu da bir gerçek. Bu durum aşırı bireyci olmasından ve otorite tanımamasından kaynaklanıyor. Bu nesil kural tanımıyor.

Z nesli, 2000 yılı ve sonrası doğanlara denir. İnternet ve mobil teknolojileri kullanmayı seviyorlar. Günümüzde yaygın olan akıllı telefonlar, ipad’ler ya da tablet bilgisayarlar ile her alanda aktifler. Özellikle internet aracığıyla sosyalleşmeyi tercih ediyorlar. Diğer nesillerden farklı olarak, internet ve teknoloji ile doğdukları tabir edilir. Ülkemizin %17’sini oluşturuyorlar . Oyuncak yerine ipad’lerle oynarlar ve teknoloji ile birlikte büyürler. Bu yüzden de çabuk tüketen bir nesildir. Fakat internet ile fazla haşır neşir olduklarından aynı anda birden fazla konu ile ilgilenebilme yeteneklerinin gelişeceği tahmin ediliyor.Söz konusu bu yetenek aynı zamanda Y neslinde de yaygın olarak görülüyor ve bu tek bir konuya odaklanmaya göre daha pratik olabilir. Bunun en iyi örneklerinden bir tanesine geçenlerde düzenlenen bir konferansta şahit oldum. Konuşmacı konuşmasını yaparken çoğunluğu Y nesli üniversite öğrencisi olan dinleyicilerden kimisi eş zamanlı olarak konferansın Twitter sayfasında yorumlarda bulunuyor, kimisi ipad’i ile sahnenin resmini çekip Facebook, Twitter gibi sosyal ağlarda paylaşıyordu. Tabi bunlarla meşgul olurken konuşmayı da dinliyorlardı. Aynı anda dinleme, yorum yapma, resim, video vs. yayınlama/paylaşma yeteneği harika bir şey olsa gerek… Fakat kendisi konuşurken yüzüne bakmadığını düşünen X sakinleri bunu “saygısızlık” olarak da nitelendirebiliyor. Zaten tehlike ya da uyuşmazlıklar da bu noktada söz konusu oluyor.

You'll need Skype CreditFree via Skype

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler