Metro Toptancı Market, gelecek nesillere bırakılacak kültür mirasını korumak için yürüttüğü sürdürülebilir balıkçılık projelerine bir yenisini ekleyerek balığın izlenebilirliğini sağlayan, Türkiye’de "ilk" defa hayata geçirilen bir projeye imza attı.
Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği’ne (Sür-Koop) bağlı 572 kooperatif ve binlerce balıkçıyla el ele veren Metro, balığın ağdan çatala uzanan tüm tedarik sürecini kayıt altına alarak QR kod etiket sistemiyle balığın yüzde 100 izlenebilirliğini sağladı.
Projenin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan Metro Toptancı Market Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Özerkan, yeni uygulama ile direkt üreticiler ile çalışıp aynı zamanda suyun kalitesini ölçtüklerini, hem gerekli analizlere hem de balığın nereden, ne zaman tutulduğu, kim tarafından hangi tekne tarafından avlandığı ve avlanma metodunu takip etme imkanına sahip olduklarını anlattı.
Özerkan, QR kod sisteminin şu anda 4 balıkta geçerli olduğunu belirterek, sistemi eylül ayı içerisinde bütün Metro mağazalarında uygulayacaklarını bildirdi.
Çalıştıkları Sür-Koop'un arkasında 572 kooperatif olduğunu ifade eden Özerkan, "Balıkçılarla el ele verdiğimiz bu proje ile lüfer, palamut, hamsi ve istavrit balıklarını, Türkiye denizlerinde avlanan balıkçılarımızın alın terini koruyan Merkez Birliği'ne bağlı (Merkez Birliği'ne bağlı İstanbul, Rize, Çanakkale ve Adana) kooperatiflerden de tedarik etmeye başlıyoruz." dedi.
"Kuruluşumuzdan bu yana 80 bin ton balık sattık"
Kubilay Özerkan, Türkiye'nin en çok balık satan marketi olduklarını belirterek, kuruluşlarından bu yana 80 bin ton balık sattıklarını, balık reyonlarının yatırım maliyetinin 41 milyon liraya ulaştığını, 33 mağazada balık reyonlarına her yıl ortalama 13,4 milyon liralık harcama yaptıklarını ve balık kategorisinde 200 kişiyi istihdam ettiklerini bildirdi.
2000-2015 yılları arasında deniz ve iç sularda avlanan balık miktarında yüzde 30'lara varan düşüş gördüklerini ifade eden Özerkan, şunları kaydetti:
"Tür çeşitliliği bakımından ülkemizin denizlerinin hala zengin olduğunu söyleyebiliriz. Karadeniz'de 300, Marmara'da 200, Ege'de 300 ve Akdeniz'de 400 balık türü bulunuyor. Ancak son 30 yılda kalan balık türleri ciddi şekilde azaldı. Günümüzde kalkan, mersin, orkinos ve kolyoz gibi balıkların Marmara ve Karadeniz'den çekildiğini biliyoruz. Biz bugünün balığını yarına da bırakmak istiyoruz. O nedenle bugün sizlerle paylaştığımız projemizi hayata geçirdik. Bu tür iş birliklerinin sektöre örnek olacağına ve balıkçılığın bu tür iş birliklerinden çok yararlanacağına inanıyoruz."
"Metro su ürünleri kaynaklarının korunması bilinciyle hareket ediyor"
Sür-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özkaya da Sür-Koop'un, Türkiye'de 31 bin 241 üyesiyle 572 tane su ürünleri kooperatifi ve 16 tane bölge birliği bulunduğunu bildirdi.
Denizlerde gittikçe azalan balığın ve aşırı avcılığın herkesi tedirgin ettiğini, amaçlarının bu kaynağı gelecek nesillere aktarmak olduğunu vurgulayan Özkaynak, şöyle devam etti:
"Metro ile iş birliği yapmak istememizin en büyük nedeni, su ürünleri kaynaklarının korunması bilinciyle hareket etmesidir. Metro, süreklilik, hijyen, kalite ve gıda güvenliği, serbest alışveriş ortamı, ulusal dağılım (penetrasyon), stabil fiyat, tüketim alışkanlıklarının değişimine katkısı, geniş ürün yelpazesi ile ülkemizin en büyük toptan satış marketlerinden biridir. Metro'nun su ürünleri pazarlama stratejilerinde önceliği, sürdürülebilirlik olması, boy ve zaman yasaklarına uymayan balıkları pazarlamaması ve aynı zamanda tüketici bilincinin artmasını sağlayacak toplantılar, seminerler yapması biz balıkçıları çok sevindirmektedir. Üreticiden tüketiciye bilinciyle yola çıktığımız bu anlaşmada, iki taraflı sorumluluk bilinciyle çalışacağımıza inancımız sonsuzdur."
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Bayram Öztürk ise denizlerdeki su canlıları stoklarının korunması için özellikle Marmara ve Karadeniz'de deniz koruma alanları oluşturulması gerektiğini belirterek, çiftlik balığı üretiminin artırılması ve tüketicinin kaliteli balığa ulaşımı için ağdan tabağa kadar olan bütün evrelerin izlenmesi, Türkiye'nin topyekun deniz kirliliğiyle mücadele için yeni bir başlangıç yapması gerektiğini söyledi.
Öztürk, "Kalite suda başlıyor. Suyu kirletirseniz balık yetişmez, balık büyümez. Yediğimiz balık lezzetsiz olur. Bu, aslında küresel bir sorun. Bütün dünya denizleri kirleniyor." ifadelerini kullandı.
Metro'dan balıklara QR kod sistemi
Verilen bilgiye göre, proje kapsamında, Metro, limanlar ve karaya çıkış noktalarında su ürünleri kasalarına konulan balığın hangi sularda, hangi tekne ile, ne zaman avlandığını belirten izlenebilirlik bilgilerini kayıt altına alıyor. Bu bilgiler satış aşamasında kasalara veya poşetlere konulan QR barkod ile müşterilerin bilgisine sunuluyor.
Metro, sadece balık boy ve avlanma dönemi yasaklarına uyan balıkçılarla çalışırken, aynı zamanda geleneksel balıkçılığı da koruma altına almayı hedefliyor.
Metro, sağlıklı, güvenilir ve sürdürülebilir deniz balığını müşterilerine temin edebilmek adına düzenli olarak deniz balıklarının avlandığı sular ve avlanan balıklardan numuneler alarak ağır metal ve mikrobiyolojik analizleri yapıyor. Bu kapsamda her yıl 100’e yakın deniz balığı numunesinde analizler yapılıyor ve sadece uygun olan ürünler müşterilere sunuluyor.
Proje kapsamında kooperatiflere bağlı balıkçılara doğru hijyen koşulları, boy ve avlanma yasakları konularında eğitimler verilerek farklı bölgelerde avlanan balıkçılardan teslim alınan balıkların hijyen koşullarını bozmadan ve soğuk zinciri kırmadan mümkün olan en kısa sürede mağazalara ulaştırılması sağlanıyor.AA