Süt üreticiliği sığır besiciliğinin uygun koşullar çerçevesinde yapılması ve endüstriyel ortamda sağım, toplama, dağıtım işlemlerinin tamamlanmasıyla gerçekleştirilir. Bu bağlamda hijyen koşullarının karşılanması ve gerekli ekipmanların hazırlanması önem arz eder. Süt üreticiliği yapmak isteyen bireyler de besi ve sağım yerinin oluşturulması ile hayvanların bakımlarının yapılması konusunda bilgi edinmelidir.
Bu sayede titizlikle yürütülmesi gereken süreçte daha pratik bir şekilde hareket edilebilir. Bununla birlikte devlet tarafından sunulan hibe desteklerinden yararlanılmasıyla süt üreticiliği için sermaye bulunması mümkün olur.
Çiğ süt üreticiliğinde hayvanların beslenmesi, endüstriyel ortamın hazırlanması ve gerekli hijyen koşullarının yerine getirilmesi gibi birçok hususa dikkat edilir. Bu bağlamda “Süt nasıl üretilir?” diyen kişilere damızlıkların bakımı, süt oluşu, gıda sıvısının sağımı ve pastörizasyon süreci hakkında ayrıntılı bilgiler sunulmalıdır.
Bununla birlikte süt üreticiliği faaliyetinin 2 farklı kategoride ele alınabildiği hatırlatılmalıdır. Bunların ilki, hayvanların beslenmesi ve sıvının sağılması için süt sığırcılığı yapılmasıdır. İkinci kategori ise endüstriyel süt üretimi faaliyetleri kapsamında pastörizasyon, paketleme ve satış işlemlerinin gerçekleştirilmesini içerir. Bu doğrultuda aşağıdaki alt başlıklarla süt üreticiliğinin hangi aşamalarla tamamlandığı üzerine detaylı bilgi aktarılmalıdır.
Faydalı besinler bakımından zengin olan sütün elde edilmesi için sığır besiciliğinin titiz bir şekilde yapılması gerekir. Bu bağlamda süt ineklerinin yemlenmesinde verimliliği artıran bir besleme planı hazırlanır. İhtiyacın altında olan yemleme faaliyetleri sığırların süt üretme verimliliğini düşürür. Bununla birlikte besicilikte canlılara gereğinden fazla yem verilmemesi de önem arz eder.
Süt ineklerinin normal şartlarda canlı ağırlıklarının kırkta birine denk gelen kuru kaba yemle beslenmeleri gerekir. Bunun yanı sıra süt verimliliğinin desteklenmesi amacıyla kesif yem hazırlanması mümkündür. Bu kapsamda canlıdan elde edilen her 2,5 kilogramlık süt için minimum 1 kg konsantre yemle besicilik yapılmalıdır.
Süt üreticiliği yapan girişimciler, hayvanların barındığı ortamın sağlıklı ve hijyenik olmasına dikkat etmelidir. Bunun için bulaşıcı hastalık ihtimali gibi faktörlerin de ortaya çıkmaması amacıyla çeşitli üretim ortamı koşulları karşılanmalıdır. Hayvancılık İşletmelerinin Kuruluş, Çalışma, Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik incelendiği zaman ahır ya da ağıllarda nasıl bir ortam oluşturulması gerektiği anlaşılır.
Süt sığırlarının barındığı ortamlarda, canlıların konulduğu bölmelerin meme başı yaralanması gibi durumlara yol açmayacak şekilde düzenlenmesi beklenir. Bununla birlikte yeterli havalandırma ve aydınlatma ekipmanlarının yer aldığı ortamlarda canlıların süt üretme verimliliği artırılır. Hayvanların barındığı alanlarda bulunması gereken unsurlar arasında karantina ahırı da öne çıkar. Böylece herhangi bir canlıda bulaşıcı hastalık gözlemlendiğinde bu durumdan diğer hayvanların da etkilenmesinin önüne geçilir.
Süt üreticiliği yapılırken sağım yerlerinde gıda sıvısına bulaşma ihtimali bulunan herhangi bir dış faktör mevcut olmamalıdır. Bunun için sağım alanlarına domuz gibi farklı canlıların girmesine izin verilmemelidir. Buna ek olarak sağım yerlerinde duvar ve zemin alanlarının kolay temizlenebilir özellikte olması önerilir. Böylece ortamın hijyenik koşullara uygun olması için düzenli şekilde temizlik ve ilaçlama yapılabilir.
Süt üreticiliğinde canlıların şap ve brusella gibi bulaşıcı hastalıklardan korunmaları amacıyla aşılama işlemlerinin düzenli bir şekilde tamamlanması gerekir. Buna ek olarak sığırların bütüncül sağlığının korunması amacıyla veteriner kontrollerinin aksatılmamasında fayda vardır.
Ayrıca herhangi bir canlının sağlık durumunda problem oluştuğu takdirde diğer hayvanlardan ayrılması önem arz eder. Böylece hasta sığırların kontrolleri ve tedavileri uygun ortamlarda yürütülürken, aynı zamanda diğer hayvanların bulaşıcı hastalıklardan etkilenmeleri engellenir.
Süt ineklerinin veteriner ilaçlarıyla tedavi edildiği dönemlerde, canlılardan elde edilen gıda sıvısının üretim tesislerine gönderilmemesi gerekir. Buna ek olarak canlıların ürettiği sütün ne zaman değerlendirilebileceğinin anlaşılması için aşılama ve ilaçlama faaliyetleri kayıt altına alınmalıdır. Bu sayede süt üreticiliği sürecinde insan ve hayvan sağlığını tehdit eden faktörlerin ortaya çıkması önlenebilir.
Süt üreticiliği yapılan ortamlarda haşere kontrolü yapılması oldukça önemlidir. Bu bağlamda ilgili yönetmelikler kapsamında belirtilen koşullara dikkat edilerek düzenli bir şekilde ilaçlama yapılmalıdır. Bununla beraber haşerelerin uzun vadede üretim ortamından uzak tutulması amacıyla dışkı atıklarının temizlenmesi gibi hususlar göz önünde bulundurulur. Buna ek olarak yem depolarında kemirgenlerin çoğalmaması için gerekli görüldüğü takdirde kimyasal ilaçlardan yararlanılır.
Süt ineklerinden gıda sıvısının elde edilmesi için canlıların meme ve meme başı dokusuna zarar vermeyecek olan teknik ekipmanlar kullanılır. Bu ekipmanların düzenli olarak steril hale getirilmesiyse bulaşıcı hastalıkların önüne geçilmesinde etkilidir. Bununla birlikte sağım ortamından hayvanların dışkıları, yemlikleri ve altlıkları uzaklaştırılmalıdır. Veteriner ilaçlarının kullanıldığı canlılarda ise sağım işleminin ayrı ekipmanlarla ya da elle tamamlanması gerekir.
Süt üreticiliğinde sağım işlemiyle ilgilenen personellerin temel hijyen kurallarına uyum sağlamaları oldukça önemlidir. Bu doğrultuda personellerin ilgili işlemi yürüttüğü alanlarda lavabo ve dezenfektan bulundurulması gerekir. Buna ek olarak sağım yapan kişilerin ellerini, bileklerini ve dirseklerini işlem öncesinde özenli şekilde yıkamaları beklenir. Ayrıca sağım personellerinin bone ve kolluk takıp sürece özel olarak hazırlanan kıyafetleri giymeleri zorunludur.
Uygun koşulların sağlandığı yerlerde sığırlardan elde edilen süt, çeşitli ekipmanlar yardımıyla depolanır. Bu süreçte teknik ekipmanlar aracılığıyla sütün soğutulması hedeflenir. Ayrıca ilgili ekipmanların düzenli bir şekilde sterilize edilmesiyle bulaşıcı hastalık riskinin önüne geçilir.
Sağım işleminden sonra tank ya da güğümlerde depolanan sütün muhafaza edilmesi gereken sıcaklık derecesi de belirli faktörlere göre ayarlanır. Bu bağlamda günlük olarak depolanacak sütün 8 santigrat derecenin altında muhafaza edilmesi mümkün olur.
Günlük olarak toplanmayacak sütün depolanması söz konusuysa sıcaklığın 6 santigrat derecenin altına düşürülmesi önerilir. İki saat içerisinde toplanmayacak olan süt ise 8 santigrat derecede muhafaza edilir.
Bununla birlikte sağımdan sonra 2 saat içerisinde üretim tesisine gönderilmeyecek olan sütün 10 santigrat dereceden daha sıcak olan bir ortamda tutulmaması gerekir.
Süt üreticiliği yapılan ortamlarda sağımdan sonra tankerlere aktarılan gıda sıvısının dış ortamla etkileşime girmesine izin verilmemelidir. Buna ek olarak toplama ve taşıma işlemlerinde kullanılan tankerlerin düzenli olarak temizlenmesi beklenir. Ayrıca bu süreçte kullanılan ekipmanlar farklı işlemlerde değerlendirilmemelidir. Bununla birlikte taşımacılık işlemleri gerçekleştirilirken ortamda çalışan personellerin uygun kıyafetleri giyerek hijyen koşullarına uyum sağlamaları gerekir.
Süt üreticiliği sığırların beslenmesi, sağlıklı koşullarda bakılması, gıda sıvısının sağılması, depolanması ve dağıtılması gibi birçok süreci içerir. Bu aşamaların her birinin yerine getirildiği süt üretim tesisleri mevcuttur. Bununla birlikte sağım ve diğer işlemler için firmalarla anlaşarak yalnızca süt sığırı besiciliği yapan bireyler de vardır.
Bu bağlamda süt üreticiliğinde rol oynayan aşamaların tamamının titizlikle yürütülmesi gerektiği hatırlatılmalıdır. Dolayısıyla hijyen koşullarının yerine getirilmesi ve bakanlık onaylı üretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için temel eğitimler alınmalıdır. Bu sayede süt üreticiliğinin daha pratik ve ekonomik bir şekilde tamamlanması söz konusu olur. Aksi takdirde girişimcilerin süreçte zorlanmaları ve kâr elde etme konusunda problem yaşamaları olasıdır.
Süt üreticiliği yapmak isteyen bireyler Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından geliştirilen hibe desteği programlarından yararlanabilir. Buna ek olarak girişimciler devlet bankalarıyla çeşitli kuruluşlar tarafından sunulan geri ödemeli kredi opsiyonlarını da değerlendirme şansına sahiptir. Bu bağlamda %50’ye varan hibe desteği seçeneklerinden yararlanabilen üreticiler, süreci daha verimli ve başarılı bir şekilde yönetebilir.
Süt üreticiliği eğitimi almak isteyen kişiler, Tarım Orman Akademi bünyesinde mevcut olan kurslara katılım sağlayabilir. Ayrıca çeşitli özel kurumlar tarafından sunulan kurs olanakları da süt üreticiliği hakkında bilgi edinilmesini ve sertifika sahibi olunmasını destekler. Bu konuda değerlendirilebilen eğitim seçeneklerinden biri de süt üreticiliği alanında faaliyet gösteren şirketlerin kurs programlarına başvurulmasıdır.