Pakdemirli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "1. Su Şurası Lansmanı ve 363 Tesisin Toplu Açılış Merasimi"nde yaptığı konuşmada, suyun, bu yüzyılın en kıymetli ve en stratejik kaynaklarından birisi olduğunu, sanayileşme ve plansız kentleşmeyle birlikte son yüzyılda maalesef hor kullanıldığını söyledi.
Pakdemirli, bugün altın gibi metaller, petrol gibi karbon yakıtlar için mücadele edilirken, yakın zamanda su ve gıdayla ilgili mücadelelere şahit olunacağına işaret ederek, "Eğer önlem alınmazsa 2030 yılında dünyadaki mevcut temiz su ancak ihtiyacın yüzde 60'ını karşılayabilecek. 2050 yılında ise dünya nüfusunun yarısının susuzluk riski yaşayacağı öngörülüyor. Tablo maalesef iç açıcı değil." diye konuştu.
İklim değişikliğinin etkisiyle geçen yıl yaşanan meteorolojik kuraklığın, gelecek yıllarda daha güçlü şekilde görüleceğini aktaran Pakdemirli, "O nedenle tedbirlerimizi şimdiden almalı, kaynaklarımızı heba etmeden, elimizdeki suyu en verimli şekilde kullanarak, gelecek nesillere aktarmalıyız." ifadesini kullandı.
Pakdemirli, Türkiye'nin, kişi başına yıllık 1340 metreküp su varlığı ile su stresi altındaki ülkeler grubunda bulunduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mevcut suyumuzun yüzde 77’si tarım sektöründe kullanılıyor. Nüfusumuzun, 2050 yılında yüzde 26 artışla 105 milyona ulaşması bekleniyor. 2050 yılındaki bu nüfusu doyurmak için gıda üretimini bugüne göre yüzde 60 artırmak, bu gıda artışı için de yüzde 15 daha fazla su kullanmak zorundayız. 84 milyon vatandaşımızla birlikte, suyumuzu vatan bilerek korumak, bir damlasını bile ziyan etmeden, tasarruflu kullanmak zorundayız. Suyla ilgili tüm bu gelişmeleri hesaplayarak, hem teşhisi belirliyor hem de tedaviyi en iyi şekilde uygulayacak planlarımızı ortaya koyuyoruz."
Son 19 yılda Cumhuriyet tarihinde yapılanın iki katından fazla barajı hizmete aldıklarını anlatan Pakdemirli, sulama alanındaki yatırımlarla teknik ve ekonomik sulanabilir arazi varlığı olan 85 milyon dekar alanın yüzde 80'ini sulamaya açtıklarını söyledi. Pakdemirli, bu yatırımlar sayesinde son dönemdeki meteorolojik kuraklığın tarımsal kuraklığa dönüşmesini önlediklerini belirterek, "Bugün ülkemiz güvenilir içme suyu hizmeti kullanan nüfus oranında, yaklaşık yüzde 99 gibi gelişmiş birçok ülkenin üzerinde bir seviyeye ulaşmıştır. İnşallah, bu seviyemizi korumaya ve geliştirmeye devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Pakdemirli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle su alanındaki çalışmalara hız verdiklerini de vurgulayarak, son 3 yılda 72'si baraj olmak üzere 973 tesisi hizmete aldıklarını aktardı. Bu dönemde tamamlanan büyük yatırımlara işaret eden Pakdemirli, "Atatürk Barajı'ndan sonra ülkemizin dolgu hacmi bakımından 2. büyük barajı olan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı'nı bütün üniteleriyle birlikte tamamlayarak 2020 yılında hizmete aldık. Yine 275 metre ile ülkemizin en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı'nı da inşallah bu yıl bitireceğiz." dedi.
Bu yılı "Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı" olarak ilan ettiklerini anımsatan Pakdemirli, sulama yatırım bütçesini 2,4 kat artırarak,15,3 milyar liraya çıkardıklarını ifade etti. Pakdemirli, yeni sulama yatırımlarının tamamını modern ve kapalı sistemde projelendirdiklerini belirterek, "Bu yıl 51'i baraj olmak üzere toplam 382 tesisi hizmete almayı planlıyoruz. İnşallah dur durak demeden, yatırımlarımızı arka arkaya hizmete almaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Pakdemirli, bugün 64 ilde 5,2 milyar liralık yatırımla hayat bulan 363 tesisin açılışını yaptıklarının altını çizerek, bu kapsamda baraj ve göletlerden içme suyu tesislerine, sulama yatırımları ve taşkın koruma tesislerinden toplulaştırma projelerine kadar yüzlerce tesisin hizmete alındığını bildirdi.
Düzenlenecek Su Şurası'na da işaret eden Pakdemirli, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Suyumuzu vatan bilerek, halkımıza hizmeti şiar edinerek, durmuyor, dinlenmiyor, suyun gücünü milletle buluşturmaya devam ediyoruz. Sulama yatırımlarımıza hız verirken, suyumuzun geleceğini de planlıyoruz. Bugün, Cumhuriyet tarihinde ilk kez gerçekleşecek 1. Su Şurası'nı zatıalinizin (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) desteğiyle başlatıyoruz. 1. Su Şurası kapsamında ilgili bakanlıklar, tüm belediyeler, üniversiteler, STK'lar ve tüm paydaşlarla birlikte suyumuzun geleceğini konuşacak, hedeflerimizi ortaya koyacak ve yol haritamızı belirleyeceğiz. Bu kapsamda, su güvenliğinden tarımsal sulamaya, su kaynaklarının geliştirilmesinden iklim değişikliğine, su hukukundan havza bazında su yönetimine kadar tüm konulara 7 ay boyunca tüm paydaşlarla birlikte detaylı olarak çalışacağız."
Pakdemirli, 3. Tarım-Orman Şurası'nın da 15 yıl aradan sonra 2019 yılında toplandığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Vakit kaybetmeden eylem planımızı hazırlayıp, uygulamaya geçtik. Şimdi de aynı şekilde bugün başlatacağımız Su Şura'sını, ekim ayında başarıyla tamamlayıp, şura sonuç belgesi ve eylem planımızı hazırlayarak kamuoyuna açıklayacağız. Bu eylem planı doğrultusunda, suyumuzu korumak, verimli kullanmak ve gelecek nesillerimizi bir damla suya muhtaç etmemek adına belirlediğimiz aksiyonları tek tek hayata geçireceğiz."
(AA)