İSLAM DOĞRU - Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, Türkiye için ABD’de büyük bir pazar potansiyeli olduğunu belirterek, “ABD pazarında daha gidecek çok yolumuz var.” dedi.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birliği (İTHİB) tarafından düzenlenen tekstil fuarı için New York’ta bulunan Bakan Yardımcısı Turagay, ABD ile Türkiye arasındaki ticari potansiyele ve genel ekonomik gelişmelere yönelik AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Turagay, “Bizim dünyaya ihracatımız 2019'da yüzde 2.04 artarak 180.5 milyar dolara çıktı. Dünya pazarında ihracatımızın toplam payı binde 9 civarındayken, 2.6 trilyon dolar ile dünyanın en büyük ithalatçısı olan ABD pazarından Türk ürünleri olarak sadece binde 4 pay alıyoruz. Bu ne demek? ABD’de o kadar büyük bir pazar potansiyel var ki bu potansiyeli yeterince değerlendiremiyoruz demektir.” dedi.
-“İhracatçılarımız sabırlı olsun“
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kasım ayında Washington’a gerçekleştirdiği ziyaret sonrası iki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefi çerçevesinde yetkililer arasında çalışmaların devam ettiğini belirten Turagay, bu kapsamda ABD pazarı potansiyelini en iyi şekilde değerlendirme gayreti içinde olduklarını kaydetti.
Ağustos ayında Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan ihracat ana planı çerçevesinde 5 sektörde dünyada 17 hedef ülke belirlediklerini hatırlatan Turagay, “Bu 17 ülkenin dünya gayri safi yurtiçi hasılasından aldığı pay yüzde 60, dünya ithalatından aldığı pay yüzde 45, ve benim bunların ithalatı içindeki payım binde 5, ben bunu yüzde 1’e çıkarmam lazım.” şeklinde konuştu.
Turagay, bu ülkeler arasında ABD'nin de bulunduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
“ ABD kolay bi pazar değil. ABD’de 1-2 sene para kazanamayabilirsiniz, ama bu süre içinde sistemi oturtabilirseniz, ABD size ömür boyu para kazandırabilir. İhracatçılarımızdan isteğimiz ve beklediğimiz biraz sabırlı olsunlar, uzun vadeli düşünsünler. Devlet olarak da bu konuda elimizden gelen desteği veriyoruz. Fuarlara katılımın neredeyse yüzde 50'sini devlet karşılıyor. Aynı şekilde New York’ta Türk Ticaret Merkezi kurduk. Yeni depolama alanları kurmak da planımız dahilinde.”
-Mobilyacılar ABD’ye geliyor
New York’ta gerçekleştirilen “I of the World” tekstil fuarının bir başlangıç olduğunu vurgulayan Turagay, önümüzdeki dönemde mobilyacıları da ABD'ye getirmeyi planladıklarını kaydetti.
Turagay, şu bilgileri aktardı:
“ABD’nin toplam mobilya ithalatı 60 milyar dolar, Türkiye'nin buraya yaptığı ihracat ise 140-150 milyon dolar civarında. Burada da çok büyük bir potansiyel var. ABD çok büyük bir pazar olduğu için siparişler de büyük oluyor. Dolayısıyla bizim bu siparişleri karşılayacak altyapıyı oluşturmamız lazım. Belki büyük firmalarla girip bir ekosistem oluşturmak, alt firmaları da onların parçası haline getirip pazarda kalıcı bir yer edinmek için gayret etmek lazım, mobilyacılarımızla bunun üzerinde çalışıyoruz.”
Dünyanın en büyüğü ABD pazarına odaklanılması halinde ihracatta çok daha yüksek rakamlara ulaşılacağını vurgulayan Turagay, ''Geleneksel Türk ihracatının yüzde 50'si AB ülkelerine yapılıyor ve AB ile herhangi bir sıkıntı yaşandığı zaman da olumsuz etkileniyor.'' ifadelerini kullandı.
-ABD ile Çin arasında ticari savaş
ABD ile Çin arasında yaşanan ticari savaşın dünya ekonomisini genellikle psikolojik ve eylemsel bazda olumsuz etkilediğini kaydeden Turagay, iki ülke arasında yaşanan ticari çatışmaya yönelik de şu değerlendirmede bulundu:
“ABD’nin Çin’den ithalatı yaklaşık 500 milyar dolar, Çin’e ihracatı ise yaklaşık 100 milyar, yani ABD, 400 milyar dolar Çin’e ticaret açığı veriyor. Bu ABD ekonomisi için büyük bir tehdit. İkincisi, Çin, başlattığı ‘Made in China 2015’ program çerçevesinde teknoloji alanında belli ürünlerde yüzde 100 kendine yeterli olmaya çalışıyor. Tabi ticari savaşın altında bu teknoloji savaşı da yer alıyor.”
Turagay, iki ülkenin karşılıklı artırdıkları ek gümrük vergilerinden sonra geçen hafta imzaladıkları ticari anlaşmayı da yorumladı:
“Aslında ortada kaldırılan vergiler yok, ABD 15 Aralık'ta koymayı öngördüğü ek vergileri askıya aldı ve Çin’den önümüzdeki 2 yıl içinde ithalatını 200 milyar dolar artırmasını istedi. Bu ihracatın içinde Iowa gibi eyaletlerde yetişen tarım ürünleri vs. var. Bu kritik dönemde tam seçim öncesi bu önemli. Bunun dışında ABD’nin rekabet gücünün olduğu kaya gazı ve epeydir Çin’i eleştirdiği fikri mülkiyet hakları vs. var, Çin’den bunlara uyacağına dair taahhüt aldı. Ve birinci faz anlaşma kabul edildi.”
ABD ile Çin arasındaki ticari savaştan Türkiye’nin olumsuz yönde etkilenmesini beklemediğini belirten Turagay, aksine ABD’de Çin’den boşalan tekstil pazarının Türkiye’nin doldurabileceğini kaydetti.
Turagay, şunları söyledi:
“Tekstil ve konfeksiyon ürünlerinde Çin’e konulmuş vergiler kalkmış değil. Dolayısıyla Çin’den boşalan pazarın bizim tarafımızdan doldurulması imkanı ve potansiyeli mevcut. Üstelik bu alanda rekabet edeceğimiz çok daha niş (özel) ürünlerimiz var. Sürdürülebilir tekstil dediğimiz organik pamuk kullanımına ve geri dönüşüme önem veriyoruz, bunlar da 21'inci yüzyılda gelişmiş ülkelerin en fazla değer verdiği noktalar. Dolayısıyla buradan çıkacak pazarın bizim için büyük bir potansiyel olduğunu, ABD ile Çin’in şu an geldiği noktanın Türkiye’yi olumsuz yönde etkilemeyeceğini düşünüyorum. ABD pazarında bizim gidecek çok yolumuz var.”
-“Türkiye emin adımlarla ilerliyor”
Türkiye’nin ekonomisini ve bayrağını her zaman daha yukarıya taşımaya çalıştıklarını belirten Turagay sözlerini şöyle tamamladı:
“Ticaret erbabı gibi her zaman iş insanlarımızın, ihracatçılarımızın yanındayız. Ekonomideki gelişmeleri görüyorsunuz; Türkiye üçüncü çeyrekten itibaren artı büyüme hızına geçti, 0.9 büyüdük. Dördüncü çeyrek inşallah yüzde 4'ler 5'ler civarında, gelen sinyaller bunu gösteriyor, büyümeyi beraberinde getirecek. Faiz oranları yüzde 24'lerden yüzde 11.25'lere geriledi. Enflasyon toplamda yüzde 40'lara çıkmıştı, tüketicide yüzde 25'lerden bugün ilk önce tek haneli rakamlara indi, önümüzdeki sene sonunda yine tek haneli rakamları göreceğiz.
İmalat sanayi üretim endeksi artıyor. Bu artış, kasım ayında, geçen sene ile karşılaştırdığımız zaman 12 aylık dönemde yüzde 5,3'ü bulmuş durumda. Bunların hepsini bi araya koyduğunuzda Türkiye emin adımlarla ilerliyor. Tabi ki zorluklar var, bunlar aşılıyor. Ve ihracat da bu zorlukların aşılmasında çok önemli bir etken olacak. Türkiye inşallah 2020 ve izleyen yıllarda ihracatçısıyla, iş insanlarıyla, hepimizin gayretleriye çok daha iyi noktalara gelecek.”