Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, Türk ekonomisi yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 oranında büyüdü. Peki, Türk ekonomisi gerçekten de arkasına büyüme rüzgarını mı aldı?
İsveç Güvenlik ve Kalkınma Politikası'nın Türkiye uzmanı Gareth Jenkins söz konusu verilere şüpheyle yaklaşıyor.
80'li yılların sonundan bu yana İstanbul'da yaşayan Jenkins, "Geçen Aralık ayında Türkiye İstatistik Kurumu, aniden ekonomik verileri ölçme ve değerlendirme yönetimini değiştirdi. Birdenbire Türk ekonomisi de analistlerin ve uzmanların düşündüğünden çok daha iyi göstergeler ortaya koymaya başladı. İstatistik Kurumu'nun yeni verileri nasıl hesaplandığını hala anlayamıyoruz" dedi.
Alman Dış Ticaret Odası'nın (AHK) İstanbul'daki merkezi Boğaz'da bir tarihi binada bulunuyor. AHK'nın Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu Üyesi Jan Nöther, Türkiye'nin ekonomik durumunu DW'ye genel itibariyle olumlu olarak değerlendirdi: "İlk çeyrekteki büyüme rakamları ile oluşan olumlu havayı memnuniyetle karşılıyoruz. Büyüme, ihracatın artmasına, kamu desteğiyle gelişen altyapıya, diğer projelere ve iç tüketime dayanıyor."
Yapılan yorumlar, istatistiklerin ne denli farklı değerlendirilebileceğini ortaya koyuyor. Gareth Jenkins de tüketimde bir artış olduğunu yadsımıyor. Ancak kalkınma uzmanına göre, bu eğilim saman alevi gibi.
Jenkins, "Hükümet kısa vadeli pek çok önlem aldı. Örneğin, bankacılara kredi zimmeti kaldırıldı. Bu tabii ki kısa vadede iç tüketimi canlandırıyor. Diğer yandan bu önlemler orta vadede negatif etkilere sahip olabilir, özellikle de tüketicilerin aldıkları kredileri geri ödeyememesi durumunda" dedi.
Yabancı yatırımlar belirleyici
Prof. Dr. Ege Yazgan da gelişmeleri kaygıyla izleyenlerden. Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yazgan, "Türkiye'de tasarruf oranı çok düşük, ayrıca çok büyük yatırım açığı var" şeklinde konuştu. Türkiye'nin Avrupa'daki olumsuz imajının da kendisini endişelendirdiğini belirten Yazgan, "Avrupa Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı. Finans piyasası olarak da Türkiye için çok büyük bir önemi var. Zira Türkiye ekonomisi acilen doğrudan yabancı yatırımlara ihtiyaç duyuyor" şeklinde konuştu.