2024 yılının Aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmelerinde sinirler gerilmiş ve TÜR-İŞ'in katılmadığı toplantıda 2025 yılı asgari ücreti belirlenmişti. Karar öncesinde TÜRK-İŞ asgari ücret için 29 bin 583 lira talep etmişti ancak komisyondan 22 bin 104 lira çıkmıştı.
2025 yılının asgari ücret miktarından memnun kalmayan çalışanlar ara zam talep etmeye başladı. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'ne ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Atalay, 2 sene önce kamu sözleşmesinin imzalandığını, hayat pahalığı ve enflasyondan dolayı sözleşme ve ücretin kalmadığını ifade etti. Atalay, "Son 30 senedir görmediğim bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya kaldım. Özellikle afetlerde, depremde, yangında, savaşta ilk bedeli kadınlar ödüyor, çocuklar ödüyor, çalışanlar ödüyor. 2 sene evvel kamu sözleşmesini yaptığımız zaman özellikle ifade ediyorum bazı basın organlarında 'İşçi müdürü geçti, çöpçü genel müdürü geçti' haberlerini beraber izleme imkanı bulduk" şeklinde konuştu.
Memur-işçi ayrımı hiç yapmadıklarını ifade eden Atalay, bu ayrımı yapmayacağının altını çizdi. Atalay, memurun çok maaş almadığını ancak işçinin çok az maaş aldığını belirterek, "Bazı memur sendikaları da işçiyi öyle görüyor ki, yani sanki biz marabayız. Burada, affedersiniz, lağımından çöpüne kadar, ekmeğinden savunma sanayisine kadar, yerin altına kadar, Sayın Cumhurbaşkanı bir gün şu Maliye Bakanını, şu bakanların yarısını, şu madenin bir altına soksalar, bir görseler o işçi nasıl çalışıyor" sözlerini kullandı.
Kamu işçilerine ödenen maaşların yetersizliğine vurgu yapan Atalay, "Bu ülke bizim hepimizin ülkesi. En ufak sıkıntı olduğu zaman bedeli hep beraber ödemeye devam ediyoruz. Ortalama 34 bin, 40 bin lira ücret. İş-Kur ilan yapıyor. Gazeteler, televizyonlar ilan yapıyor, diyorlar ki; 'İşçi bulamıyoruz.' Bu ücrete işçi bulamazsınız. Bu ücret köle ücreti. Diyorlar ki 'Patronlar Mısır'a gidiyor, Ürdün'e gidiyor.' Nereye gidiyorlarsa gitsinler. Bu ülkede bu işçiye 30 bin, 40 bin lirayı fazla gören patronlar varsa nereye gidiyorsa gitsinler. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmenin hiçbir anlamı yok. Onun için TÜRK-İŞ bu ülkeden yana oldu, emekten yana oldu, haklıdan yana oldu, demokrasiden yana oldu" diye konuştu.
Toplu sözleşme sürecine dair takvim hakkında konuşan Atalay, “Demiryolları 5 Mayıs’ta tarafsız arabulucuya gitti. 15 gün süresi var. Ardından süreç çalışıyor. 2 ay içinde grev kararı almak ve uygulamak zorundayız. 12 Eylül'den kalan bir grev yasağı ile ilgili tablo var. 50 senedir asgari ücrette taraf bizdik. Hatırlayın aralık ayında bu salonda 'Kanun ve asgari ücretin yapısı değişmeden biz bir daha o masada olmayacağız' dedik. Çünkü iyi olduğunda işveren ve hükümet verdi. Kötü olunca biz almadık. Biz bu sene bu işin içinde olmayacağımızı belirttik. Karar defterine yazdık ve kamuoyuna açıkladık. Bu asgari ücret ile bir hafta geçinilmez. Yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Ayda 2 milyon maaş alanlar bizi konuşuyor. Bizim bu günahı çekmeye takatimiz yok. Ortada adil bir komisyon yok. Biz TÜRK-İŞ olarak herkes işin içinde olsun istiyoruz. Bu demek değil ki asgari ücretlinin derdini dile getirmeyeceğiz. Biz yine asgari ücretlinin yanında olacağız ifadelerini kullandı.
(DHA)
Okuyucu Yorumları 9 yorum