Değerli bir maden olarak ön plana çıkan toryum, uranyuma göre doğada daha fazla bulunuyor. Uzun süredir sırasını bekleyen bir maden türü olarak bilinen toryum için enerji devrimi olacağına işaret ediliyordu. Çin'in İç Moğolistan bölgesindeki Bayan Obo maden kompleksinde, ülkenin tam 60 bin yıl boyunca enerji ihtiyacını karşılayabilecek büyüklükte toryum rezervleri bulması global olarak büyük bir yankı uyandırdı.
Milliyet'e açıklamalarda bulunan Giresun Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Nükleer Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Kara, bu madenin stratejik olarak çok önemli olduğunu vurguladı. Kara, Türkiye'nin büyük toryum rezervlerine sahip olduğunun altını çizerek küresel piyasalarda işlenmiş toryum tedarikçisi olarak kazançlı bir konum elde etme fırsatı da sunabildiğini söyledi ve, "Bu, ülkemizi enerji teknolojilerinde lider ülkelerden biri haline getirebilir" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 72'sini ithal ettiğini hatırlatan Kara, nükleer enerjinin dışa bağımlılığı azaltabileceğini söyleyerek çevresel faktörler açısından daha avantajlı bir konumda olabileceğini de kaydetti.
Sinop ve Trakya gibi bölgelerde nükleer santral projeleri planlandığını ve kapasitenin artırılmasının hedeflendiğini söyleyen Kara, "Sonuç olarak nükleer enerji, enerji yoğunluğu, çevre dostu yapısı ve kesintisiz üretim kapasitesiyle Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlamada ve sürdürülebilir enerji politikasını desteklemede vazgeçilmez bir seçenek olarak öne çıkıyor" sözlerini sarf etti.
Dünyadaki toryum dağılımı ile ilgili de konuşan Kara, "Türkiye ve Hindistan başta olmak üzere Avustralya, Brezilya, ABD ve Güney Afrika gibi ülkelerde yoğun olarak bulunuyor" dedi.
Toryumun özellikle Eskişehir-Sivrihisar ilçesinde yoğun olduğunu aktaran Kara, Türkiye'nin nükleer enerji alanında avantajlı konumda olduğunu belirtti ve şu sözleri sıraladı:
"Türkiye’nin toryum teknolojileri geliştirmesi için güçlü bir temel sunuyor. Uzun vadeli stratejiler ve uluslararası iş birlikleriyle bu yeteneklerin etkin bir şekilde kullanılması, Türkiye’yi toryum enerjisinde öncü ülkelerden biri haline getirebilir"
Çin'in toryum tabanlı Erimiş Tuz Reaktörleri (MSR) üzerine yoğunlaşarak bu teknolojiyi yakın gelecekte ticarileştirmeyi ve hatta hidrojen üretimini hedeflediğini kaydetti. Toryum madeni için ülkelerin geliştirdikleri teknolojilerden bahseden Kara şu cümleleri aktardı:
"Hindistan ise yüksek toryum rezervlerini değerlendirmek için Hızlandırıcı Sürümlü Sistemler (ADS) ve Üç Aşamalı Nükleer Programı'nı geliştirmiş durumda. Öte yandan ABD'nin geçmişteki deneysel çalışmalarını yeniden canlandırarak özel sektör destekli Ar-Ge projelerine odaklanıyor"
Diğer bazı ülkelerde de yeni gelişmelere imza atıldığını belirten Kara, "İngiltere, Almanya, Brezilya, Hindistan, Endonezya, Çin, Fransa, Çekya, Japonya, Rusya, Kanada, İsrail, Danimarka ve Hollanda gibi ülkelerde araştırılıp geliştiriliyor" sözlerini kullandı.
Sadece elektrik üretiminde değil sağlık alanında da birçok avantajının olacağının altını çizen Kara, "Sağlık sektöründe teşhis ve tedavi süreçlerinde kullanılan radyoizotoplar, hastalıkların erken tanısı ve etkili tedavi yöntemleri için vazgeçilmezdir. Türkiye, yerli radyoizotop üretimine yatırım yaparak yalnızca sağlık sektöründeki dışa bağımlılığı azaltmakla kalmaz, aynı zamanda bu alanda bölgesel bir lider haline gelebilir" dedi.
Bunun yanı sıra nükleer enerjinin, hidrojen üretimi için de büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Kara, "Sonuç olarak sağlık, uzay ve hidrojen gibi stratejik alanlarda nükleer enerjiye yapılacak yatırımlar, Türkiye’nin enerji güvenliğini sağlamanın ötesinde, teknoloji ve bilimde bağımsız bir altyapı kurmasına zemin hazırlayacaktır. Bu adımlar, Türkiye’yi hem bölgesel hem de küresel ölçekte daha güçlü bir konuma taşıyacak stratejik bir vizyonun parçasıdır" diyerek sözlerini noktaladı.
Okuyucu Yorumları 0 yorum