Depremden etkilenen 11 ilde 40 binin üzerinde yurttaş hayatını kaybederken, 13.5 milyon insan doğrudan etkilendi. Deprem anında yüz binin üzerinde bina çökerken, 400 binin üzerinde binada ise hasar oluştuğu tahmin ediliyor. Yapılacak tespitlerin ardından az ve orta hasarlı binalar, güçlendirme yapıldıktan sonra tekrar kullanılabilecek. Kalıcı barınma sorunu gündemin ilk maddeleri arasında yer alırken, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emre Cumalıoğlu, kiracılara haklarını hatırlattı.
Kiralanan konut veya iş yerinin depremde yıkılması durumunda kira sözleşmesinin otomatik olarak son bulduğunu belirten Doç. Dr. Emre Cumalıoğlu, “Kiralanan sağlam değilse, bu bir ayıptır; çünkü kiraya veren sözleşme süresince kiralananı sözleşme amacına uygun bulundurmakla yükümlüdür. Şayet kiralananın makul sürede güçlendirilmesi mümkün değilse kiracı sözleşmeyi feshedebilir. Buna karşılık kiraya veren de kiralananı güçlendirmek, onarmak ister ve bu sürede kiralananın kullanımı mümkün olmazsa sözleşmeyi mahkeme kararıyla sona erdirebilir. Kiraya veren bu nedenle sözleşmeyi sona erdirirse güçlendirme çalışması bittikten sonra kiralananı önceki kiracıya önermek zorundadır. Bunu yapmadan başkasına kiralarsa tazminat öder” dedi.
Öte yandan, kiracıların ev sahipleri ile ilgili yaşadığı bir diğer sorun olan binaların sağlamlık kontrolüyle ilgili anlaşmazlıklara da değinen Doç. Dr. Cumalıoğlu, “Kiralananın sağlamlığı konusunda sadece ev ve iş yeri sahibi değil her iki taraf da uzman bilirkişiden rapor alabilir. Bunun yanı sıra depremden korktuğu için eve giremeyen kişinin sözleşmeyi sona erdirme hakkı bakımından açık bir hüküm yok, bence önemli nedenle olağanüstü fesih mümkündür” diye konuştu.