Türkiye’de konut kira fiyatları sorunu toplumsal bir krize dönüşmek üzere. 2018 yılında kurda yaşanan atakla hareketlenmeye başlayan kira fiyatları, 2020 yılında pandemi ile yükselişe geçti. Rusya-Ukrayna savaşı, Afganistan, Pakistan, Körfez ve Kuzey Afrika kaynaklı yoğun dış göçün yarattığı talep ve yüksek enflasyon baskısı fiyatları tamamen kontrolden çıkardı. Son olarak deprem bölgesinden 1 milyon insanın batıya göç etmesi ile kira fiyatları yeniden uçuşa geçti. Diğer yandan ise kira fırsatçıları yeniden ortaya çıktı.
Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre, afet bölgesinden daha güvenli bölgelere yönelik göç ile zaten yıllardır artan kira fiyatlarına yeniden bir zirve yaşanıyor. Yetkisiz emlakçılar internet siteleri üzerinden piyasayı domine etmeye çalışıyor. Buna fırsatçı ev sahipleri de eklenince deprem felaketi sonrası pek çok şehirde kiralık konut fiyatlarında yüzde 50’yi aşan, satılık konutlarda ise 50 bin liradan 600 bin liraya kadar ulaşan yükselişler görülüyor.
Çözüm olarak ise ‘Değer haritası’ veya sıkı denetim önerilirken geçmişte benzer sorun yaşayan ülkelerin sonuç aldığı daha radikal yaptırımlar gündeme geliyor. Bu ülkelerden biri olan Avusturya’da konutlar değerine göre sınıflandırırken her bir kategoriye tavan fiyatı öngörüyor. İngiltere’de de 1988 tarihli Konut Kanunu sayesinde, hem tahliye şartları, hem de kira artışlarına devlet kontrolü sağlıyor. Konut uzmanları, Türkiye’de uygulanabilecek model olarak ise Avusturya’yı öneriyor.
Avusturya’da 1981 yılında çıkarılan bir kira kontrolü kanunu ile taşınmaz kira bedelleri sınırlandırılmıştı. Bu kanun ile apartman daireleri A, B, C ve D olmak üzere dört sınıfa ayrılmış ve (taşınmaz maliki ile kiracı arasında başka türlü bir anlaşma olmadığı sürece) her sınıfın metrekare fiyatı belli oranlarda kısıtlanmıştı.
Emlak ve Yatırım Danışmanı Mert Başaran büyük şehirlerinde fiyatların uçacağını söylüyor. Başaran, “Sadece İstanbul değil bütün büyük şehirlerde fiyatlar uçacak. Çünkü ülkenin yüzde 15’i yıkıldı. Herkesin ihtiyacı olacak o bölgede. Parası olmayan ya da orta derece olanlar büyük şehirlerin varoşlarında ev isteyecek. Parası çok olanlar da büyük şehirlerde iyi yerlerde isteyecek. Dolayısıyla her yere ciddi şekilde bir talep olacak. Türkiye genelinde bu da fiyatları maalesef artıracak” dedi.
Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Hakan Akdoğan ise İstanbul’da kira fiyatlarında ciddi bir hareketlilik beklediğini söyledi. İstanbul’da bazı yerlerde düşüş, bazı yerlerde yükseliş olacağını söyleyen Akdoğan, “Özellikle deprem bölgelerinde, fay hattı üzerinde olan ilçelerden insanlar konutlarını satıp uzaklaşmak istiyor. Daha güvenilir bölgelerde veya yeni binalarda fiyatların daha da artacağını düşünüyoruz. Depreme dayanıklı raporunu alan ya da analizini tamamlayan binalarda fiyatlar daha da uçuk bir noktaya gelecek. Kimse yüksek katlı binalarda, deprem öncesi yapılan binalarda oturmak istemiyor. Az katlı, müstakil yaşam sunan yapılarda fiyat çok artacak. Kent merkezlerinde boşalma olabilir. İnsanlar Mecidiyeköy Şişli’den feragat edecek. Kentsel dönüşüm kısa sürede olmayacağı için insanlar şehir merkezlerinden deprem riski az olan bölgelere kayacak. Özellikle kiralık tarafı çok hareketlenecek” diye konuştu.
Enflasyonda yaşanan artışla birlikte geçtiğimiz yıl hükümet harekete geçmiş kira artış oranlarına sınırlamaya gidilmişti. 8 Haziran 2022’de yürürlüğe giren düzenlemeyle 1 Temmuz 2023 tarihine kadar kira artışları yüzde 25 ile sınırlandırılmıştı. Ancak uzmanlar bölgesel kira değer haritalarının oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Bir kısım sektör temsilcisi ise kira sözleşmelerinin incelenmesi gerektiğini belirtti. Bazıları ise kiralarda tavan fiyat uygulanması gerektiğini savundu.