Gayrimenkul sektöründe arsa mı konut mu revaçta? Yatırımcıların gayrimenkul piyasasındaki tercihleri her geçen gün değişiyor. Son yıllarda çokça ilgi gören arsa ve tarla yatırımları 2024 itibarıyla düşüşe geçti. Bu tür yatırımlar pandemi döneminde rekor seviyelere ulaşmış, 2021 ve 2022 yıllarında ciddi talep görmüştü. Fakat TÜİK verilerine göre; 2024 sonunda konut dışı gayrimenkul (arsa-tarla) satışları bir önceki yıla göre yüzde 8 düşerek 1 milyon 588 bine geriledi. Peki, konut satışlarında son durum ne? Konut dışı gayrimenkuldaki dikkat çeken son verilere karşılık konut satışları ise yüzde 20,6 artarak 1 milyon 478 bin 25'e çıktı. Pandemide doğayla iç içe yaşama hayali, deprem korkusu ve müstakil ev isteği gibi nedenler çok sayıda yatırımcıyı arsa veya tarla almaya yönlendirmişti.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre; diğer yandan bu tarz yatırımlardan yüksek prim elde etme beklentisi de talepleri yükseltmişti. Fakat 2023 yılı itibarıyla arsa ve tarla gayrimenkullerden elde edilen karlar realize edilerek satışlar başladı. Buradan elde edilen kazancın büyük bir kısmı da banka mevduatlarına yönlendirildi. Konut sektöründeki hareketlenmeyle beraber ise mevduat tarafından konuta kayışlar görüldü. Çok sayıda yatırımcı veya ev sahibi olmak isteyenler birikimlerine ek olarak kredi çekip konut almaya yöneldi. Uzmanlara göre; 2024'ün 2. yarısından itibarıyla konuta olan ilgi artmaya başladı ve bu eğilimin 2025'te artarak devam edeceği öngörüsü var.
Peki, arsa ve tarla yatırımları nedenle konut yatırımları döndü? Gayrimenkul sektörü uzmanları, bu durumun sebeplerini şöyle sıraladı:
Markalı konut projelerine talep arttı: Büyük inşaat firmalarının geliştirdiği güvenilir ve sosyal imkânları yüksek projelere yatırımcıların ilgisi büyüdü.
Müteahhitlerin kampanyaları etkili oldu: Peşinat indirimleri, uzun vadeli ödeme planları ve ek avantajlar, alıcıları cezbetti.
Banka faiz oranlarında düşüş: Bazı bankaların konut kredisi faizlerini düşürmesi, yatırımcıların konuta yönelmesini sağladı.
Konut fiyatlarının piyasaya göre uygun kalması: Piyasa şartlarına kıyasla konut fiyatlarının hâlen makul seviyelerde olduğu ve fiyatların yükseleceği beklentisi, yatırımcıları harekete geçirdi.
Uzmanlar, 2025'in konut yılı olacağını ve özellikle büyükşehirlerde markalı konut projelerinin daha fazla ilgi göreceğini ifade ediyor. Arsa ve tarla yatırımlarındaki gerilemenin devam edeceği de öngörüler arasında yer alırken, konut sektöründe hareketliliğin devam edeceği tahmin ediliyor.
Peki, arsa fiyatlarında son durum ne? Bir dönem, arsa ve tarlaya talebin ciddi anlamda artmasıyla fiyatlar da yükselişe geçti. Örneğin; İstanbul'un yakın çevresindeki 500 metrekarelik bir arsa fiyatı metropoldeki 2+1 bir dairenin fiyatını yakaladı. Dolayısıyla arsaya ilgi de azaldı. Uzmanlar bununla ilgili şu şekilde özetliyor: İnsanlar bir dönem konut alamadığı için daha uygun fiyatlı olan arsa ve tarlalara yönelmişti. Burada amaç küçük yatırımlarla bir tapu sahibi olabilmek ve zamanı gelince elindeki arsayı satıp konut alabilmekti. Ancak arsa sahipleri gelen talep ile doğru orantılı olarak fiyatları uçurunca, alıcılar da “Arsa yerine 1+1 konut alırım, hem de kira getirisi sağlarım” mantığıyla duruma yaklaşmaya başladı. Doğal olarak arsa ya da tarla yerine konuta yönelim yaşandı.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı M. Erdal Eren, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde yaptığı açıklamada, deprem kuşağında yer alan ülkemizde yeni acılar yaşanmaması için afet öncelikli kentsel dönüşümün hızla gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Eren “Kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Ülkemizde her yıl ortalama 800 bin ila bir milyon yeni konuta ihtiyaç duyulurken, deprem sonrası bu rakama ek olarak 650 bin yeni konut ihtiyacı doğmuştur. Bununla birlikte, yaklaşık 6-7 milyon konutun risk taşıdığı ve yenilenmesi gerektiği göz önüne alındığında, afet odaklı dönüşümün ertelenemez bir gerçek olduğu açıktır. Yeni acılar yaşanmaması adına ihtiyaç duyulan dönüşüm için devlet tarafından arsa maliyetlerini düşürecek adımların atılması, finansman kolaylığı ve sektörün yaşadığı nitelikli ara eleman sıkıntısı ile ilgili köklü reformların yapılması beklenmektedir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan GYODER tarafından BETAM’a yaptırılan “İnşaat Sektörü ve İş Gücü Dinamikleri: Türkiye’24” araştırması kamuoyuyla paylaşıldı. GYODER Başkanı Neşecan Çekici, “Sektörümüzün en büyük problemlerinden biri nitelikli işçi bulamama sıkıntısı. Özellikle depremden sonra bu durum daha da arttı. Bu kriz yalnızca kısa vadeli çözümlerle değil, uzun vadeli stratejilerle aşılabilir. Hazırlamış olduğumuz raporumuz, sektörümüzün mevcut durumuna ışık tutarken geleceğe yönelik önemli bir yol haritası da sunuyor. Bu kapsamda, GYODER olarak iş gücünün niteliğini artırmak ve stratejik çözümler üretmek amacıyla 7 sektörel STK ve birlik ile ‘Uzun Vadeli Stratejik İş Gücü Platformu’ oluşturma çalışmalarına başlıyoruz. Amacımız, sektörde sürdürülebilir bir kalkınmayı mümkün kılacak insan kaynağı yapısını desteklemek ve bu alanda öncü bir rol üstlenmek” dedi.
Okuyucu Yorumları 0 yorum