Finansal bulaşıcılık ortaya çıktığı zaman, olumsuz yatırım koşulları yüzünden diğer ülkelerin de finansal sistemleri etkilenir. Finansal bulaşıcılık birçok farklı isimde anılır. Bunlardan bir tanesi de "şok sonrası hareketlilik" olarak bilinir. Yatırımcıların hızlı bir şekilde aynı özelliklere sahip olan ülkelerden hızlı bir şekilde yatırımlarını çekmelerinden dolayı bu ad verilir.
Finansal bulaşıcılık yani finansal yayılma, bir veya birkaç ekonomide meydana gelen finansal sorunlar ve ekonomik olarak uluslararası yatırımcıların endişelenmeleri sebebiyle ortaya çıkan bir durumdur. Yatırımcıların çıkan sorunlar sonucunda, sorun çıkan ekonomilerdeki yatırımlarını çok hızlı bir şekilde çekmeleri finansal bulaşıcılıktır. Bu şekilde oluşan olumsuz yatırım koşulları diğer ülkelerin de finansal sitemine yayılır ve para akışı değişir. Corsetti bu durumu "Psikolojik paniklerin sebep olduğu sürü psikolojisi." olarak adlandırır. Finansal bulaşıcılığın özellikleri şu şekildedir:
Finansal bulaşıcılık yani finansal yayılma örnek olarak şu şekilde açıklanabilir: 1990 senesinde para akışının yoğun bir şekilde yaşandığı Kore, Malezya, Filipinler ve Tayland gibi ülkeler, Asya şokundan dolayı en çok etkilenen ülkeler arasında yer alır. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya karşısında değer kazandığı için ortaya çıkan kriz bu ülkelerin hızla paralarını çekmesine sebep olmuştur. Paraların geri çekilmesiyle ülke ekonomileri bir çöküşe girer ve para çekmekle yetinemezler. Bu durum sonucunda diğer ülkelerden para çekilmesi gerektiği için o ülkelerin de finansal yayılmasına sebep olur.
Araştırmalar sonucunda finansal bulaşıcılığın ortaya çıkma sebeplerinden en önemli iki tanesini şöyle açıklayabiliriz:
Bu iki sebep, ekonomik temellere dayanan ve bulaşma kaynakları en çok etkileyen nedenlerdir. Ekonomik temellere bağlı bulaşma etkisi, ülkeler arasında olan ticari ilişkileri ve finansal bağlantıları etkiler. Finansal olan bağlantılar uluslararası ekonomik şoklara neden olur. Bu durumda oldukça etkili olan bu finansal şoklar, bir ülkede kriz yaşanmasını tetikler. Aynı zamanda krizin başka ülkelere de yayılmasına neden olur. Bir ya da birden fazla ülkenin kriz yaşamasını tetikleyen bu durum ülkelerin ekonomik göstergelerini olumsuz bir şekilde etkiler.