İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Osman Coşkun, "Doğduğumuz toprakların ve bu ülkenin önemini fark edip Bilişim Derneği ve üniversiteler başta olmak üzere bu alandaki herkesin yapacağı çok önemli çalışmalar var. Hep birlikte bu alanda çalışmaya, üretmeye devam etmeliyiz." dedi.
Bu yıl "Verinin Paraya Dönüşümü, Ticarette Dijital Çağ" temasıyla düzenlenen 12. İstanbul Bilişim Kongresi'nde, dijital dönüşümde verinin önemi, ticarette dijital çağ, veri madenciliği, geleceğin yeni veri otobanı ve interneti, yakın dönem teknolojiler ve girişimler, e-finans, e-para sistemi ve veri güvenliği gibi konular ele alınıyor.
Osman Coşkun, Kadir Has Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen kongrede yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu bünyesinde yapılacak çalışmalar ve yürütülecek projeler kapsamında değerlendirmelerde bulundu. Coşkun, kendisine herkesin birebir ulaşabildiğini, bu çerçevede gelen projelerde yapılması gereken ne varsa gücünün yettiğince destek vermeye çalıştığını ifade etti.
Coşkun, "Doğduğumuz toprakların ve bu ülkenin önemini fark edip Bilişim Derneği ve üniversiteler başta olmak üzere bu alandaki herkesin yapacağı çok önemli çalışmalar var. Hep birlikte bu alanda çalışmaya, üretmeye devam etmeliyiz." dedi.
Kripto paralar ve internetten alınıp satılabilen madenler ile ilgili yeni bir "Çiftlik Bank" hadisesinin yaşanmaması için katılımcıları uyaran Coşkun, dijital dünyanın getirdiği teknolojilerden yararlanmak, aynı zamanda da getireceği tehlikelere karşın temkinli olmak gerektiğini söyledi.
\
- "Teknolojik altyapı, hedefimize ulaşmada önemli kazanımlar sağlayacak"
Türkiye Bilişim Derneği Genel Başkanı Rahmi Aktepe de içinde bulunulan süreçte dünyada yaşanan değişim ve dönüşüme işaret ederek, sayısal ve dijital teknolojilerin, ekonomik düzeni yeni biçime dönüştürdüğünü söyledi.
Aktepe, tüm sektörleri etkileyen değişimlere tanıklık edildiğini, yeni iş modellerinin ortaya çıktığı yeni sürece girildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Sistemlerin yeni baştan biçimlendiği ve en önemlisi, çalışma, bilgiyi işleme ve iletişim kurma şekillerimizin değişmekte olduğu bambaşka bir devrim dönemi yaşıyoruz. Ülkenin yaşadığı zaman diliminden daha ötede düşünmek gerek. Çok yakın zamana kadar sadece olması gerekenleri ifade ettiğimiz bir dönemden, yapılanları, atılan adımları dile getirebildiğimiz bir döneme geldik. Ülkemizde 2011 yılından itibaren artan bir ivme ile gelişme gösteren teknolojik altyapı, hedefimize ulaşmada önemli kazanımlar sağlayacak. Özellikle 2018'in Türkiye için dijital ekonomi yılı olarak ilan edilmiş olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Bugün artık sadece yapılması gerekenleri değil, yapılanları konuştuğumuz için memnunuz."
Yerli ve milli ürün kullanımının önemine dikkati çeken Aktepe, "Teknoparklarımızın ihracatı 3,6 milyar dolara ulaştı. Özellikle yüksek teknolojili üretimi hedefleyen uçtan uca yerlileştirme programı, sektörde büyük heyecan ve beklenti yaratmakta." dedi.
Aktepe, yaşanan gelişmelerin yanı sıra acil yapılması gerekenler olduğunu da ifade ederek, Türkiye'nin özgün teknoloji üretimine odaklanarak dijital-sayısal dönüşümün gerektirdiği yasal-toplumsal-ekonomik düzenlemelerin bir an önce gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
- "Dönüşümü savaş olarak değil, tatlı bir mücadele olarak görüyorum"
Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz ise artık her şeyin gitgide akıllandığına işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Televizyonlardan telefonlara, arabalardan evlere, şehirlerden ülkelere her şey akıllanıyor. En sonunda akıllı gezegene kadar gideceğiz. Ama sanmayın ki, insanoğlu bu akıllaşmanın arkasında kalacak. Böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, insanoğlu da aklının sınırlarını zorlamaya başladı. Sorun, sadece bütün akıllı sistemlerin entegre şekilde insanlığın hizmetine nasıl sunulacağı... Bu dönüşüm, 150-200 yıl önce geliştirdiğimiz ekonomik ve politik sistemlerin de yerine yenilerini getirmek zorunda bırakacak. İnsanoğlu, bu gezegende var olduğu sürece karşısına çıkan zorlukları yendi. Bu dönüşümü savaş olarak değil, tatlı bir mücadele olarak görüyorum. Emin olun insanoğlu, bu dönüşümün gereklerine uygun olan sistemi geliştirecek."
İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, Türkiye'ye yönelik ekonomik saldırı sonucu kurda yaşanan spekülatif hareketliliğin tüm iş dünyasını sıkıntı içine soktuğunu belirterek, faiz-enflasyon-kur sarmalından, üretim-yatırım-ihracat ile çıkılabileceğini söyledi.
Salman, yerli ve milli üretim ile kalkınmak için önümüzdeki dönemde Türkiye'nin katma değer oluşturacak, ihracatı tetikleyecek süreçlere öncelik vermesi gerektiğini kaydetti.