Petrolün uluslararası piyasalarda geçen yaz 150 dolara yaklaşmasıyla zor günler geçiren araç sahipleri, fiyatlar düşmesine rağmen yüksek fatura ödemekten kurtulamıyor. Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Türkiye ham petrolün 50 doların altına düşmesine ve akaryakıt istasyonlarında yapılan indirimlere rağmen benzinin en pahalı satıldığı ülke konumunda.
95 oktanlı benzinin litre fiyatı Türkiye'de 1,30 Euro iken, Almanya'da 1,16, Fransa'da ise 1,14 Euro'dan satılıyor. Petroldeki düşüşe paralel olarak başta Almanya, Fransa, İtalya olmak üzere Avrupa'da benzin fiyatları, yükseliş öncesi dönemin altına geriledi. Türkiye'deki gerileme ise bu ülkelerin gerisinde kaldı. Benizin fiyatı sıfır olsa bile bir litreden alına vergi 1.92 YTL'yi buluyor.
AB ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) istatistik ve raporlarından derlenen bilgiler, akaryakıt fiyatlarındaki çarpıklığı ortaya koydu. Ocak 2007'de dünya piyasalarında ham petrolün varili 51-52 dolardan işlem görürken 95 oktanlı benzinin litresi Almanya'da 1,20, Fransa'da ise 1,15 Euro'dan satılıyordu. Petrolün Temmuz 2008'de zirve yaptığı dönemde Almanya'da 1 litre benzin fiyatı 1,56'ya, Fransa'da 1,50'ye yükseldi. Ancak, petrolün gerilemeye başlaması ve Aralık 2008'de 50 doların altına inmesi, Avrupa'da fiyatların düşmesine sebep oldu. Benzinin fiyatı Almanya'da 1,16, Fransa'da 1,14 Euro'ya gerileyerek iki yıl öncesinin de altına düştü. Türkiye'de ise fiyatlar iki yıl öncesinin çok üstünde seyrediyor. Ocak 2007'de 2,22 yeni liradan satılan benzin, petrolün zirve yaptığı dönemde 3,61 yeni liraya yükseldi. Son aylarda petrolün fiyatı 50 doların altına düşmesine rağmen araç sahipleri benzinin litresine 2,78 yeni lira ödüyor. Konuyu Zaman'a değerlendiren AB'den bir uzman, Ocak 2007 ve Aralık 2008'de petrol fiyatlarının hemen hemen aynı olduğuna dikkat çekti. Uzman, "Bugün için benzin ve motorin fiyatları da iki yıl öncesi düzeyinde olmalı. Aksi halde vatandaşlar mağdur ediliyor." değerlendirmesini yaptı. Ham petrol fiyatları Temmuz 2008'de 145-147 dolara çıkarak rekor kırdı. Bu artış benzin, motorin, LPG fiyatlarının hızla yükselmesine yol açtı. Ancak petrol 50 doların altına inmesine rağmen, bu düşüşün pompaya aynı oranda yansımaması tartışma konusu olmuştu.
Rafineri ve dağıtım şirketlerinin akaryakıt fiyatlarının serbest bırakıldığı 1 Ocak 2005'ten itibaren petroldeki artış bahane edilerek kâr marjlarını hızla artırdı. Akaryakıt şirketleri ise yüzde 70'e yaklaşak vergileri gerekçe göstererek topu Maliye'ye atmıştı. Fiyatların serbest bırakılmasıyla birlikte rafineri ve dağıtım şirketleri kâr marjlarını ciddi oranda artırdı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından hazırlanan 2007 Petrol Piyasası Sektör Raporu'nda, benzinde 2005-2006 dönemlerinde şirketlerin kâr marjlarında ciddi artışlar yaşandığına ve motorinde marjın 3 kat arttığına dikkat çekiliyor. Rapora göre, Ocak 2005'te 1 litre benzinde 0,09 yeni lira olan dağıtıcı payı, Ocak 2006'da 0,13'e; Ocak 2007'de 0,20'ye yükseldi. Aralık 2007'de ise bu rakam 0,19 yeni lira oldu. Motorinde ise aynı dönemde dağıtıcı payı 0,05'ten 0,17 yeni liraya çıktı.
Raporun 'Akaryakıt Dağıtım Fiyatları' bölümünde şu görüşlere yer veriliyor: "Vergisiz kurşunsuz benzin 95 oktan dağıtım fiyatlarının 2005, 2006 ve 2007 yıllarında artış hızının gittikçe azaldığı, dağıtıcı payının ise 2005 ve 2006 yıllarında ciddi oranda artış gösterip 2007 yılında hemen hemen aynı kaldığı gözlenmektedir. Vergisiz 'Motorin 50' dağıtım fiyatı, 2005 yılında yüzde 40 oranında artış göstermiş, 2006 ve 2007 yıllarında bu artış oranı daha düşük düzeylerde gerçekleşmiştir. Dağıtıcı payı ise 2005 yılı sonunda 2005 yılı başı değerinin yaklaşık olarak 3 katına yükselmiş, ancak 2006 ve 2007 yıllarında nispeten düşük oranlarda artış gerçekleşmiştir."
Akaryakıt fiyatları Rekabet Kurulu'nun da gündemine gelmiş; kurul şirketlerin rekabeti ihlal etmediğine karar vermişti. Buna karşılık kurul gerekçeli kararında şirketleri 'ham petroldeki indirimleri akaryakıt fiyatlarına yansıtmamakla' suçlamıştı. Halen İstanbul'da bir litre benzin istasyonlarda 2,78, motorin 2,39 ve LPG 1,57 yeni liradan satılıyor.
PETROL KARTELİ DÜŞÜŞTEN RAHATSIZ, ÜRETİMİ AZALTACAK
Petrol fiyatlarında yaşanan sert düşüşü durdurmaya çalışan Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), günlük üretimde büyük bir kesintiye gitti. Teşkilatın dün Cezayir'in Oran kentinde yapılan petrol bakanları toplantısında, günlük petrol üretimi kesintisinin 2 milyon varil olması kararlaştırıldı. Böylece bu yıl petrol üretimi üçüncü kez azaltılırken örgütün toplam kesintisi 4,2 milyon varil oldu. Dünyanın petrolünün üçte birinden fazlasını üreten teşkilata üye Körfez bölgesi üreticileri de petrol stoklarında büyük yığılmayı önlemek için önemli miktarda kesintiye hazır olduğunu belirtiyordu. Bu arada, OPEC'in kararının ardından ABD ham petrolünün varil fiyatı şubat ayı teslimi 24 sent artarak 46,94 dolara, Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 69 sent artarak 47,34 dolara çıktı. OPEC, 2001 yılında 4 safhada günlük petrol üretimini 5 milyon varil azaltarak, yüzde 19 düşürmüştü. Örgüt şimdiye kadar en büyük kesintisini Nisan 1999'da günlük üretimini 1 milyon 716 bin varil azaltarak yapmıştı.
YÜKSEK FİYATLAR MECLİS GÜNDEMİNDE
Petroldeki düşüşün pompaya yansımamasını, CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Meclis gündemine getirdi. Öztürk, dünya petrol fiyatlarının üçte iki oranında düşmesine rağmen Türkiye'de akaryakıt fiyatlarının neden petroldeki kadar düşmediğinin açıklanmasını istedi. Öztürk, Enerji Bakanı Hilmi Güler'in cevaplandırması istemiyle Meclis Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, "Dünya petrol fiyatlarındaki düşüşün ülkemize yansımamasının ülkemiz şartlarından kaynaklanan özel nedeni mi vardır? Ülkemizdeki akaryakıt fiyatlarından litre başına tüketiciden alınan ücretin yüzde kaçı vergi olarak alınmaktadır?" diye sordu.