Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, döviz kurundaki gelişmelere yönelik, "Para politikalarıyla, Türk lirasının değeriyle ilgili olması gereken şeyleri yapacak enstrümanlarımız var. İlgili kurumların elinde bu tedbirleri alabilecek çok güçlü enstrümanlar var, yetkileri ve sorumlulukları da var." dedi.
Zeybekci, NTV’de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Gerek yatırımlar gerekse kapasite kullanım oranları, ihracat ve turizm gelirlerindeki artışın Türkiye için övülmesi gereken bir performans olduğunu vurgulayan Zeybekci, Türk liranın yabancı paralar karşısında değer kaybıyla ilgili de bir realite olduğunu söyledi.
Zeybekci, Türkiye'nin kısa vadeli mükellefiyetlerinin 210 milyar dolar, Merkez Bankası rezervleri, vatandaşların ve reel sektörün döviz varlığının ise 280 milyar doların üzerinde olduğunu belirterek, "Bir yıl içindeki mükellefiyetlerimizi yerine getirmekle ilgili hiç bir sıkıntımız yok. Türk lirasının değer kaybını reel, makroekonomik bir sebebe bağlamak mümkün değil. Onun için spekülatif diyoruz. Spekülatif demek bunu küçümsemek demek değil. Diğer taraftan oynaklık alanı son derece yüksek." diye konuştu.
Kurdaki gelişmelerin para politikasıyla yönlendirilmesi gereken bir alan olduğunun altını çizen Zeybekci, "Para politikalarıyla, Türk lirasının değeriyle ilgili olması gereken şeyleri yapacak enstrümanlarımız var. İlgili kurumların elinde bu tedbirleri alabilecek çok güçlü enstrümanlar var, yetkileri ve sorumlulukları da var. Dolayısıyla Türk reel sektörünün bu maliyeti ödeme haksızlığını yapmamak, gereğini yapmak lazım." dedi.
- "İlgili kurumlar yetkilerini kullanmalı"
Zeybekci, para politikalarıyla ilgili tüm doneleri elinde olan kurumların aynı şekilde yetkileri de olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
"Yetki demek sorumluluk da demek. Nasıl ki reel sektör anlamında yetkiler kullanıldıysa para politikalarıyla ilgili de ilgili kurumlarımızın yetkilerini kullanarak sorumluluklarını yerine getirmesini çok faydalı görüyorum. Reel sektör anlamında bu performansların, alın terinin, emeğin heba edilmemesi anlamında da son derece gerekli görüyorum. Yetkisi olanların yetkilerini kullanırken kendi sorumluluk alanları içinde sonuna kadar bu yetkilerini kullanmaları gerekliliğine inanıyorum. Bunun da geciktirilmesinin Türk reel sektörüne, ekonomisine, ihracatına, büyümesine, sanayisine, bütün bu makroekonomik performansımıza faydası olmadığına inanıyorum."
Konuyu Cumhurbaşkanı ya da Başbakana götürmeyi büyük haksızlık olarak gördüğünü dile getiren Zeybekci, ilgili kurumların sorumluluk alanları içinde yetkilerini kullandığında Türkiye'nin bunu kolay bir şekilde aşacağını ifade etti.
Zeybekci, para politikalarının gereklerinin cesaretle yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Türk parasının spekülatif şekilde değer kaybına müsaade etmeyeceğimizi elimizdeki enstrümanlarla ve attığımız adımlarla göstermemiz lazım." diye konuştu.
Piyasaların doğru kuru sağlıklı ortamda, sağlıklı şartlar altında belirlediğini dile getiren Zeybekci, "Şu anda kalıcı hasar henüz daha oluşmadı. Türk ekonomisinde bunun maliyetlere yansıması, enflasyon oluşturması ve yukarı yönlü çekilen enflasyondan sonra da faizlerin orta vadede kalıcı şekilde yukarı gitmesi yönünde riskler oluşturabilir, henüz o noktaya gelmedik." dedi.