Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR, (DHA) - EGE Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Başkanı Mevlüt Kaya, madencilerin yaşadığı 'izin' sıkıntısıyla ilgili, "İzinler ve adını koyamadığımız bazı engellemeler, çok hızlı büyüyen ve daha ileri giderken bizim önümüze gerçekten ciddi sıkıntılar getirdi. Yani maden sektörü S.O.S. veriyor; ama bizim mottomuz; inadına ihracat, inadına üretimdir" dedi.
Afyonkarahisar'daki termal otelde, EMİB tarafında 'İhracatın Yıldızları Ödül Töreni' düzenlendi. Programa Vali Mustafa Tutulmaz ile EMİB Başkanı Mevlüt Kaya'nın yanı sıra Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Ali Emiroğlu, Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı İbrahim Alimoğlu, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer, İl Genel Meclisi (İGM) Başkanı Burhanettin Çoban ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı. Törende konuşan EMİB Başkanı Kaya, dünyada 'şeker mermeri' denilince akla ilk Afyonkarahisar'ın geldiğini belirterek, "2018 yılında 342 milyon dolarlık ihracatın 185 milyon dolarlık kısmını doğaltaş ve maden ihracatçıları yaptı. Bu da ihracatın yüzde 54'lük kısmı. Ben ve hepimiz bu sektörde taşın altına elimizi değil gövdemizi koymuş durumdayız; ancak sektörde ciddi sıkıntılarımız var. İzinler ve adını koyamadığımız bazı engellemeler, çok hızlı büyüyen ve daha ileri giderken bizim önümüze gerçekten ciddi sıkıntılar getirdi. Yani maden sektörü S.O.S. veriyor; ama bizim mottomuz, inadına ihracat, inadına üretimdir. Çünkü başka kurtuluşumuz ve başka bir Türkiye yok. Dolayısıyla bizim bu sıkıntılardan çıkmamız, özellikle katma değerin tamamı bu ülkenin bağrından çıkan madenlerimizle başarabiliriz. İthal girdili ürünlerle değil" diye konuştu.
'GEÇ KALINDI'
Almanya ve Japonya'nın bunu öz kaynaklarını kullanarak ve işleyerek, sanayiye dönüştürmesiyle başardığını vurgulayan Kaya, Türkiye'de ise geç kalındığını savundu. Kaya, "Bugünün dünyasında madencilik nasıl yapılıyorsa biz de aynısını yaparak sürdürülebilir, doğayla barışık ve insanı önceleyen madenciliği yapalım. Ama bunun için de önümüze her türlü engelleri çıkarıyorlar. Biz sezaryen yaparak bu cevheri alacağız; ama sezaryen yaptığımız o anneyi masada bırakalım demiyoruz. Öyle bir derdimiz yok. Tabii ki eksiklerimiz var. Özeleştiri de yapacağız. Sürdürülebilir ve bu ülkenin çıkarlarıyla yaralarına yönelik ne gerekiyorsa yapmaya hazırız" dedi.
'200 BİN AĞAÇ DİKECEĞİZ'
Türkiye'nin doğaltaş ihracatının 30 milyon dolardan bugün itibarıyla 3 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Mevlüt Kaya, kasım ayında İzmir'de 'Hayatımız Maden 3' adlı çalıştay olacağını söyledi. Kaya, şöyle devam etti:
"Orada da ciddi bir planlama yapıyoruz. İnşallah burada bürokrasi ve herkesin bize katkı sunmasını istiyoruz. Çalıştay esnasında da 2 milyon lira değerindeki 200 bin ağacı madenciler olarak dikeceğiz. Bunu da her yıl yapacağız. Biz bugüne kadar Tarım ve Orman Bakanlığı üzerinden bunu yaparken görünmedik. Madencilerin, Türkiye'deki orman varlığını tahrip etmedeki oranı da 1000'de 2 ile 2,5'tur. Bizim o kadar üzerimize geliyorlar ki 'Her yeri mahvettiniz, döktünüz' diye. Bunların yerine biz, her yıl 1 yerine 10 ağaç parası ödüyoruz. Hiçbir şey demeden sadece para verince bunlar görünmüyor. Bu çalışmaları artık kamuoyuyla paylaşacağız. Çünkü bizim inanılmaz algı problemimiz ve sıkıntımız var."
VALİ TUTULMAZ: KARŞI ÇIKANLAR, EN İYİ PIRLANTAYI TAKMANIN HAVASINDA
Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz da madenle mermerle özdeşleşmiş il olduklarını belirterek, sektörün, kentteki yatırımların lokomotifi olduğunu belirtti. Maden işletmeden kalkınmanın mümkün olmadığını vurgulayan Tutulmaz, şunları kaydetti:
"Çevreciler değişik adlarla madene karşı çıkıyor. Aslında ben çoğunun niye karşı çıktıklarını bildiklerini zannetmiyorum. O karşı çıkanlar en iyi pırlantayı takmanın havası içinde. Yani bu pırlanta ağaçta yetişmiyor veya gökyüzünden gelmiyor. En iyi altını nasıl takarım ve etrafa gösteririm havası içerisindedir. Bunlar kendiliğinden gelmiyor. Bunlar madencilerin çalışmasıyla geliyor. Bu; maden işletilirken çevreye zarar verelim, yaşanmaz hale getirelim, toplumun sağlığını olumsuz yönden etkileyelim anlamına gelmemeli. Bununla ilgili gerekli tedbirler alınmalı. Ama madenler de çıkarılmalıdır. Madenler çıkarılmadan ülkelerin zenginliğinin olması mümkün değildir. Bu madenlerle ilgili çevrecilerin samimi duygularla gösterdikleri tepkiler var. Ama sizler de biliyorsunuz ki bunun arkasında çevreciliğin ötesinde başka şeyler var. Bunları da halkımızın görmesi gerekir. Bunun arkasında hangi karteller var ve nedir? Dünya piyasasını nasıl yönlendiririz diyenlerin de olduğunu herkes biliyor. Kamuoyunun da daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum."
Konuşmaların ardından mermer sektöründe en çok ihracatı yapan Afyonkarahisar'daki 66 ihracatçıya ödülleri verildi.
FOTOĞRAFLI