Federal Reserve (FED) tarafından açıklanan faiz kararı, küresel ekonomi üzerinde etkili olan önemli bir göstergedir. Bu oranın düşüş veya artış göstermesine bağlı olarak döviz kurlarında değişim yaşanması söz konusudur. Ayrıca Federal Açık Piyasa Komitesi tarafından alınan faiz kararı, ülkedeki tüketim eğilimi ile enflasyon oranını da etkiler. Yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından takip edilen mühim bir gösterge olan FED faiz oranı, borsaya olan yönelimin şekillenmesinde de rol oynar. Bununla birlikte açıklanan güncel faiz oranının yukarı veya aşağı yönlü hareketleri, hangi yatırım araçlarının değer kazanacağını da belirler.
Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankaları Sistemi’nin kısaltması FED olarak bilinir. Dolayısıyla bu oluşum, ABD’nin federal yapısıyla benzerlik gösteren bir organizasyonla işler. Federal Reserve faiz kararı ise gecelik faiz oranları olarak nitelendirilir. Yine hedef faiz oranı olarak da adlandırılan bu veriler, bankaların birbirlerine borç verme sürecinde dikkate aldıkları seviyeyi temsil eder. Bu bağlamda “FED faiz kararı ne anlama gelir?” diyenler için bu finansal göstergeye yönelik olan detaylı bilgiler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Federal Reserve komitesi tarafından açıklanan faiz kararının artış veya düşüş göstermesine bağlı olarak finansal analizler yürütülebilir. Bu bağlamda FED faiz oranının artması durumunda öncelikli olarak ülkenin para biriminin değer kazandığı söylenmelidir. Yani bu finansal göstergenin yukarı yönlü hareket etmesi, Amerikan dolarının diğer ülkelerin para birimleri karşısında değer kazanmasını sağlar. FED faiz oranını artırdığı zaman küresel ekonomiye yönelik olarak öngörülebilen diğer hususlar ise aşağıdaki gibidir:
ABD Merkez Bankası faiz oranını düşürme kararı aldığı takdirde dolar kurunda aşağı yönlü hareketlenme oluşur. Amerikan dolarının elden çıkarılmasıyla birlikte para biriminin değerinde kısa veya orta vadeli bir düşüş oluşur. Bu da özellikle ONS altının değerinde artış görülmesini tetikleyen unsurlardandır.
FED tarafından faiz oranlarının düşürülmesine bağlı olarak yerli ve yabancı yatırımcıların diğer para birimlerine eğilim göstermeleri söz konusu olur. Dolayısıyla altın, farklı ülkelerin para birimleri ve borsa üzerinde hareketlilik meydana gelir. Tüm bu unsurlar çerçevesinde değer kaybeden ABD doları, tüketim yöneliminin ve enflasyonun artmasına zemin hazırlar.