FİNANS

Global CX Araştırması 2018: Müşteriler e-perakende sektöründeki markalardan memnun

TELEPERFORMANCE CX Lab tarafından gerçekleştirilen 2018 Global CX Araştırması, tüketicilerin e-perakende sektörüne yönelik algısını ortaya koydu.

Global CX Araştırması 2018: Müşteriler e-perakende sektöründeki markalardan memnun

İSTANBUL, (DHA) - TELEPERFORMANCE CX Lab tarafından gerçekleştirilen 2018 Global CX Araştırması, tüketicilerin e-perakende sektörüne yönelik algısını ortaya koydu. Toplamda 14 farklı ülkede 18 sektörün durumunu ortaya koyan araştırmada, e-ticaret müşterilerinin markaların sunduğu ürün yelpazesi, işlem ve internet sitesinin güvenilirliği konularında yüksek oranlı bir memnuniyete sahip olduğu belirlendi.
Teleperformance’ın Müşteri Deneyimi Araştırma Laboratuvarı (CX Lab) e-perakende sektörüne yönelik müşteri algısını ortaya koyan araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Toplamda 14 farklı ülkede 18 sektörün durumunu ortaya koyan araştırma için yaklaşık 200 bin bire bir görüşme yapıldı. Müşteri deneyiminin farklı boyutlarını ölçmeye yardımcı olacak sorular yönlendirilen müşteriler, sektördeki şirketlere olan bakış açılarını ve memnuniyet derecelerini paylaştı.
EN KAPSAMLI ÇALIŞMALARDAN BİRİ
Müşterilerin bakış açısını ‘Genel Marka Algısı’, ‘Müşteri Servislerinde Sunulan Özellikler’ ve son kurulan iletişim özelinde ‘Müşteriye Sunulan Hizmet’ olmak üzere üç başlık altında ele alan rapor, bu yönüyle sektör için yapılan en kapsamlı çalışmalardan biri olma niteliği taşıyor.
E-perakende sektörü özelinde 14 ülkede yaklaşık 11 bin müşteriyle kendi dillerinde online görüşmelerle hazırlanan rapora dahil olan ülkeler ABD, Almanya, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Çin, Fransa, Hollanda, İngiltere, İtalya, Japonya, Kolombiya, Meksika ve Rusya olarak sıralanıyor. Her bir ülkeden, araştırmadan önceki 12 ay içinde online alışveriş yapmış olan katılımcılar belirlendi ve kendilerinden en son online alım yaptıkları markayı değerlendirmeleri istendi.
MÜŞTERİLERİN EN MEMNUN OLDUĞU SEKTÖR E-PERAKENDE
2018 Global CX Araştırması, e-perakendenin diğer sektörlere karşı durumunu da özetledi. Buna göre sektör, memnuniyet oranı 10 üzerinden 8,5 ve sadakat 10 üzerinden 8,7 ile puanlanarak en iyi performans gösterenlerden biri olarak konumlandı.
Araştırma sonuçları, e-ticaret müşterilerinin markaların sunduğu ürün yelpazesi, işlem güvenilirliği ve internet sitesinin güvenilirliği konularında yüksek oranlı bir memnuniyete sahip olduğunu, ayrıca bu unsurların bir sonraki satın alma ve tavsiye etme için büyük önem taşıdığını gösterdi. Rapordaki yorumlara göre bu durum, aynı siteyi tavsiye etme ve yeniden alışveriş yapma konusunda büyük bir etkiye sahip. Bununla birlikte, araştırma sonuçlarına göre sektörde rekabet eden firmaların artan müşteri beklentilerini karşılamak için daha fazla çalışmaları gerekiyor.
MÜŞTERİLERİN YÜZDE 66’SI TEKRAR AYNI MARKAYI TERCİH ETMEYE YATKIN
Müşterilerin büyük bölümü (yüzde 66) aynı markadan alım yapma konusunda olumlu bir bakış açısına sahip olsa da kararlarını değiştirecek bazı kriterler de bulunuyor. Buna göre müşterilerin yüzde 10’u aynı markayı tercih etmeme yönünde görüş bildirirken, kararlarını etkileyen üç ana faktör rakiplerin daha iyi teklif sunması (yüzde 23), beklentinin karşılanamaması (yüzde 21) ve vekalitesiz ürün-hizmet (yüzde 17) olarak sıralanıyor. Müşteri hizmetlerinin kalitesiz olması ise marka değiştirmeye neden olan beşinci sebep olarak öne çıkıyor.
MARKALAR MÜŞTERİ HİZMETLERİNİ NASIL İYİLEŞTİREBİLİR?
Teleperformance 2018 CX Lab Araştırması, markalara müşteri hizmetlerini nasıl iyileştirebileceklerine yönelik bilgiler de içeriyor. Araştırmaya göre müşteri hizmetleri ile son kurduğu etkileşimden memnun olmayan müşterilerin oranı yüzde 14 seviyesinde. Memnun olmadığını ifade eden müşterilerin başlıca şikayeti ise çözülememiş sorunlar. Gerek mobil uygulama gerekse e-posta ya da internet sitesinde bulunan form aracılığıyla iletişim kuran ve memnun kalmayan müşteriler bu yönden daha fazla memnuniyetsizlik belirtti.
Müşterilerin sektöre yönelik memnuniyetsizlik konularından bir diğeri ise zaman. Çözüm almak için e-perakende şirketlerinin müşteri hizmetleriyle iletişime geçen kişilerin, çözüm için uzun süre beklemesi memnuniyetsizliği artırıyor.
Bununla birlikte, müşteri hizmetlerinden memnuniyet açısından e-perakende sektörünün diğer sektörlere oranla iyi bir konumda olduğunu belirtmek gerekiyor. Sektördeki markalar ortalama hizmet memnuniyeti, ilk iletişimde çözüm bulunması, müşteri hizmetlerinin çözüme yönelik gösterdiği çaba açısından iyi bir performans gösteriyor.
MÜŞTERİLERİN YÜZDE 61’İ SON 1 YILDA MÜŞTERİ HİZMETLERİYLE İLETİŞİM KURDU
Araştırma, e-perakende sektöründe tüketicilerin yüzde 61’inin farklı sebeplerle müşteri hizmetleriyle iletişim kurduğunu gösteriyor. Son 1 yılda iletişime geçen müşterilerin yüzde 46’sı e-posta ve/veya internet sitesindeki iletişim formunu tercih etmiş durumda. Buna karşın, kullanıcı yüzdesi son yıllarda düşerken, canlı temsilci ile sohbet, mobil uygulama ve anlık mesajlaşma gibi diğer dijital kanalların hem kullanım hem tercih açısından arttığı görülüyor.
Müşteri hizmetleriyle kurulan iletişimde çağrı merkezleriyle yapılan sesli görüşmeler tüketicinin birinci tercihi olmaya devam ediyor. Bu kanal ve e-posta/internet formu müşteriler tarafından en çok tercih edilen yöntem oluyor.
SANAL ASİSTANLAR GENÇ MÜŞTERİLER ARASINDA DAHA POPÜLER
Bu iletişim kanalı milenyum kuşağı üyelerinde yüzde 12’ye, Z kuşağında ise yüzde 17’ye ulaşıyor. Bu yöntemin tercih edilme sebebi ise hız, kullanılabilirlik ve istenmeyen satış tekliflerinden kaçınma fırsatı olarak belirtiliyor. Genel olarak katılımcıların yüzde 21’i her iki seçeneği de kullanmaktan yana. Bununla birlikte yüzde 71’lik ciddi bir kesim gerçek bir kişiyle görüşmeyi tercih ediyor.
MOBİL UYGULAMALARIN KULLANIMI ARTIYOR
Araştırmaya katılanların yüzde 39’u 12 ay içinde en son alışveriş yaptıkları e-ticaret markasının mobil uygulamasını kullandığını kaydediyor. Yüzde 21’lik bir kesim ise mobil uygulamadan haberdar olmakla birlikte kullanmadığını belirtiyor. Bu oran bir artışı simgelemekle birlikte müşterilerin yüzde 40’ı, markanın bir mobil uygulaması olmadığını ya da varsa bile haberdar olmadığını ifade ediyor.
Mobil uygulama kullanımı da sanal asistanlar gibi daha çok gençler tarafından tercih ediliyor. Milenyum kuşağı mensuplarının mobil uyguluma kullanma oranı yüzde 53, Z kuşağının oranı ise yüzde 43 olarak açıklandı.
KİMLİK HIRSIZLIĞI MÜŞTERİ SADAKATİNİ DOĞRUDAN ETKİLİYOR
Araştırma sektörün müşteriler gözünde ne kadar güvenilir olduğuna dair ipuçları da veriyor. Buna göre katılımcıların yüzde 65’i, tercih ettikleri markayla ilgili dolandırıcılık ya da kişisel bilgi hırsızlığı haberleriyle karşılaşması durumunda o markadan artık alışveriş yapmayacağını belirtiyor. Bununla birlikte bu tip bir olayla karşılaştığını ifade edenlerin oranı ise sadece yüzde 6 seviyesinde.
Ülke bazında bakıldığında ise son 12 ayda bu tip bir olay yaşadığını belirtenlerin olduğu ilk üç ülke Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD ve Çin. Bu ülkelerden BAE ve ABD’deki oran sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 12. Bununla birlikte BAE’deki müşterilerin yüzde 60’ı, ABD’dekilerin yüzde 46’sı, Çin’dekilerin ise yüzde 65’i tercih ettikleri markayı değiştireceğini belirtiyor. Rusya, Brezilya, Kolombiya ve Meksika’daki müşteriler ise markalarıyla ilgili olumsuz bir haberde tercihlerini değiştireceğini ifade edenler arasında ilk sıraları paylaşıyor. Bu dört ülkenin tamamında her 4 müşteriden 3’ü değişiklik kararı alacağını belirtiyor.

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler