Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Türkiye'nin IMF'ye değil, IMF'nin Türkiye'ye ihtiyacının olduğunu belirterek, ''IMF ile anlaşmanın KOBİ'lere ve vatandaşa katkısı olmayacağı, ülkemizin borç sarmalına gireceği düşüncesiyle yapılmasını istemiyoruz'' dedi.
Özgenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, IMF konusundaki tavırlarının net olduğunu ve ısrarla bir anlaşma yapılmasını istemediklerini söyledi.
Önceki anlaşmalar sonucunda Türkiye'nin öz sermayesini yitirdiğinin bilindiğini kaydeden Özgenç, şunları kaydetti: ''Yapılan müzakerelerde de aynı dayatmaların ifade edilmesiyle birlikte alınması düşünülen kredinin özel sektörün borç ödemesine gideceği, bu nedenle IMF ile anlaşmanın KOBİ'lere ve vatandaşa katkısı olmayacağı, ayrıca ülkemizin borç sarmalına gireceği düşüncesiyle yapılmasını istemiyoruz. IMF'yi arzu edenlerin hükümete dayatma yapmalarını da anlamış değiliz. IMF ile anlaşma yapılmasında maksat özel sektörün borcu ise bunu kendileri ödemesi gerekiyor, vatandaşın değil.''
Özgenç, ''Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapması gereken, ekonomisi en kötü ülkeler arasında yer aldığını'' düşünmediklerini belirterek, ''Türkiye'nin IMF'ye değil, IMF'nin Türkiye'ye ihtiyacı var. Kaldı ki krizin boyutları itibariyle, standart IMF reçetelerinin ve kapasitesinin bütün bunları çözemeyeceği de Türkiye'nin geçmiş tecrübelerinde sabittir. Türkiye'nin burada konumunun iyi analiz edilmesi gerekmektedir'' dedi.
Hükümetin alacağı önemli kararlardan birinin de ekonomiye IMF ile devam edilip edilmemesi olacağını anlatan Özgenç, ''Bu karar, Türkiye IMF'nin tek müşterisi konumunda kaldığı için kurumun geleceğini de belirleyecek. Anlaşmanın şart olmadığını, hatta krize direnmeyle IMF'siz olunabileceğini göstermeliyiz'' diye konuştu.
KÖRFEZ SERMAYESİ Özgenç, Türkiye'nin yapması gerekenin borç alan değil, borç ödeyen bir ülke haline gelmek olduğuna da dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin cari işlem açığı var. Bunlar sürekli artıyor. Üretmeden çılgınca tüketen bir ülke haline geldik. Türkiye şu an IMF'ye borcunu çok rahatlıkla ödeyebilecek durumdadır. IMF ile ilişkilerini kesmesi zaten otomatik olarak Türkiye'yi finansal açıdan daha cazip hale getirecektir.
Türkiye'ye gelen sıcak para, şu anda yüzde 25'e yakın para kazanıyor. Dünyanın neresinde böyle bir rant var? 2002'den bu yana 45 milyar doları aşkın sıcak para ödendi.
IMF'nin programını değil, kendi milli programımızı uygulamamız lazım. O zaman zaten Türkiye'nin kredibilitesi çok yükselecek. Türkiye geçmişi ve geleceği güvenli bir ülke olduğundan her ülke para verebilir, sağlam müşteriye kim kredi vermek istemez. Bunun için Türkiye IMF boyunduruğundan kurtarılmalı, gerekirse alternatif krediler araştırılmalı. Körfez sermayesini çekmek gibi girişimlerde bulunmalıyız ki IMF 'peşin ve tek satıcı anlayışı' ile hareket etmesin.''