Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından bugün açıklanan ihracat rakamlarını değerlendirirken, dünya krizinin en derin etkilerinin yaşandığı günlerden geri dönüşün başladığını, temmuz ayı ihracatının Hazirana göre yüzde 9,6 arttığını belirtti.
Bakan Çağlayan, yaptığı yazılı açıklamada, ihracatın temmuz ayında 8 milyar 893 milyon dolar olarak gerçekleşmesiyle, 2009'un en yüksek rakamına ulaşıldığını ifade etti.
Çağlayan, "Evet, 2008 temmuzuna göre önemli daralmalar yaşıyoruz. Ancak dünya krizinin en derin etkilerinin yaşandığı günlerden geri dönüş başladı.
Temmuz ayı ihracatı hazirana göre yüzde 9,6 arttı. Bu gelişmeler 2009 yılı ihracat hedefi olan 104 milyar dolara ulaşabileceğimizi açıkça ortaya koymaktadır" dedi.
İhracattaki gerilemenin hızının haziran ayında olduğu gibi temmuz ayında da azaldığına işaret eden Çağlayan, önceliklerinin küresel kriz nedeniyle yaşanan daralmanın etkilerini en aza indirmek, küresel krizin olumsuz etkilerine rağmen yakalanan bu artış trendini devam ettirmek olduğunu kaydetti.
Son dönemde, küresel dinamikler paralelinde, Türkiye'de ekonomik bazda olumlu sinyallerin yoğunluğunu artırdığını belirten Çağlayan, gerek büyüme gerek sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı ve istihdam alanında ümit verici gelişmelerin yaşandığını vurguladı.
TİM verilerinin de bu kapsamda 2009 yılı için öngördükleri 100 milyar dolar düzeyindeki ihracat hedefinin ulaşılabilir olduğunu gösterdiğini ifade eden Çağlayan, şunları kaydetti:
"1 Ocak-31 Temmuz 2009 tarihleri arasında toplam ihracat 52 milyar 757 milyon dolara ulaşmıştır. Bu 2008 yılının ilk 7 ayı ile karşılaştırıldığında, yüzde 33,6'lık bir gerilemeye tekabül etmektedir.
Ancak Temmuz 2009 ihracatımız yaklaşık 8,9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu 2009 itibarıyla aylık bazda en yüksek ihracat değeridir.
Haziran 2009 ile karşılaştırıldığında ihracat yüzde 9,6 oranında artış göstermiştir ki bu da önemli bir toparlanmadır."
Bakan Çağlayan, sektörler bazında bir değerlendirmeye gidildiğinde de aynı artış trendinin gözlendiğini belirtti.
İhracatın en büyük kalemi olan ve yüzde 17'yi aşan taşıt araçları ve yan sanayi sektörü ihracatının bu ay Hazirana kıyasla yüzde 10 oranında arttığını, demir çelik ürünlerinde hazirana göre temmuz ayında yüzde 9,2 oranında artış gözlendiğini ifade eden Çağlayan, hazır giyim ve konfeksiyonda ise bir önceki aya göre artış oranlarının sırasıyla yüzde 14,7 ve yüzde 6,7 olduğunu bildirdi.
Tarım ürünlerinde ve özellikle "bitkisel ve hayvansal ürünler" ihracatında temmuz ayında önemli bir artış yaşandığını kaydeden Çağlayan, yılın 7 aylık dönemi, geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında yaklaşık yüzde 4,5'lik daralma yaşanmasına rağmen geçen ay bu oranın yüzde 1,26 ile pozitife döndüğüne dikkati çekti.
Çağlayan, ihracatta kaydedilen bu olumlu gelişmelerin, küresel ölçekte olumlu sinyallerle birlikte, büyük ölçüde hükümetin aldığı önlemler ve dış ticarette belirlediği yeni politika ve hedefler sayesinde gerçekleştiğini belirtti.
Bu çerçevede "ihracatta devlet yardımları"na değinen Bakan Çağlayan, bu yılın ilk yarısında, devlet yardımları kapsamında 255,4 milyon TL ödeme gerçekleştirildiğini, bu rakamın geçen yıla göre yüzde 44 oranında bir artışa tekabül ettiğini kaydetti.
Çağlayan, devlet yardımları programları çerçevesinde bu yılın ilk yarısında 349,2 milyon TL tahakkuk ettirildiğini, bekleyen ödemelerin de Merkez Bankası tarafından süratle gerçekleştirildiğini bildirdi.
Küresel krizin özellikle başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere gelişmiş ekonomileri daha büyük oranda etkilediğini, buna karşılık gelişmekte olan, küresel ekonomiye yüksek düzeyde entegre olmamış ülkelerde etkilerin daha sınırlı olduğuna vurgu yapan Çağlayan, Türkiye için AB'nin en önemli dış ticaret partneri ve ihracat pazarı konumunda bulunduğunu, bunun yanında gelişmekte olan ve küresel ekonomiye çok yüksek düzeyde entegre olmamış olan ülkeleri "doğal hedef pazarları" olarak belirlediklerini kaydetti.
Çağlayan, "Bu yıl itibariyle küresel anlamda ticaret pastası küçülse de bu pastadan daha fazla pay almak, diğer bir deyişle yeni pazarlara girmek, mevcut pazarlarda payımızı arttırmak veya en azından muhafaza etmek birinci önceliğimizdir" dedi.