Piyasalar kritik bir süreçten geçiyor

FinansOnline uzman yazarları piyasalara ilişkin değerlendirmelerinde tedirgin bir tavır sergiliyor. Dışarda ve içerde yoğun bir gündem takip edildiğini aktaran yazarlar, kritik bir sürecin yaşandığını ortaya koyuyor. Yatırımcılara temkinli olmaları tavsiye ediliyor.

Mynet Finans olarak uzman ekonomist ve yazarların piyasalara ilişkin güncel değerlendirmelerini siz takipçilerimiz için özetledik.

YİĞİT BULUT: DIŞARISI KARIŞIK, PEKİ BİZDE NELER OLABİLİR?

Dün gece, bütün dünya DOW’un hareketini ve özellikle 12,700 üstüne çıkıp çıkamayacağını gözlemledi. 12,700 üstünde kalıp kalamayacağını sorguladı. Kapanış sonrası yapılan tespit bence yukarıdaki cümleden çok farklı değildi; DOW’un nefesi yine yetmedi.

Evet, dün gece, tabiri caiz ise DOW yine 12,500-12,700 arasında yukarı zorlandı, FED kararı algılandı, sigorta şirketleri ile ilgili olumlu pazarlama devam etti ama 12,700 üstünde kapanış olmadı.

DOW’daki bir gece önceki hareketle İMKB’de 46,200 sınırına yaklaşan, gün içinde satılan ve sonuçta tam olarak 46,200 üstünde kalan bir yapı gördük. Dünkü yorumu da hatırlarsak “bu hareket son derece normal” fakat “eldeki veri ile 46,200 üstünde “hareketin” devam etmesi “kolay değil” hatta daha açık söylemek gerekirse; devam etmemesi gerekir.

Sonuç 1: 12,700’e doğru hareketlenen bir DOW ile 46,200 bölgesine doğru hareketlenen bir İMKB normal. DOW 12,700 üstünde kalamazsa İMKB’nin de 46,200 üstünde “işi olmaz”.

Sonuç 2: 46,200 yukarı geçildi, dirençler kırıldı dememiz içi henüz erken.

DOLAR KURUNA GELİNCE

Euro-dolar 1,50 üstünde taban oluşturdu ve yeni hedeflere doğru formasyon başladı. 1,50 üstünde kaldığı sürece hedef 1,5130-1,52 aralığı, buranın geçilmesi durumunda ise 1,54-1,55. Böyle bir yapı içinde içeride de doların 1,18 altını zorladığını ama “kırdı” demek için henüz elimizde yeterli veri olmadığını söyleyebiliriz.

Sonuç 3: 1,18 altını zorlayan ama “kesin kırdı” demek için henüz erken olan bir dinamiği bugün takip edeceğiz. 'Euro-dolar için 1,5130 üstünde satış gelir mi?' sorusu takip edilebilir.

Son söz: DOW hala kritik sınırda ve “yukarı döndüm, gidiyorum” sinyalini hala net olarak ortaya koymuş değil. Yurtdışı “dönerse” içeride gelebilecek sert satışlara karşı dikkatli olmakta yarar var.

SALİH NEFTÇİ: BİZ BİLE BIKTIK

Son 6 ay zarfında borsalar, kredi piyasaları ve faizler konusunda bir çok tahmin yaptık. Bunların çoğu fena tutmadı. Okurlara sanırız epey yardımcı olmuştur.

Ama bir tahmin şu ana kadar sürekli yanlış çıktı. Dediğimiz gibi yanlış çıkan tahmin normaldir. Ama aynı tahminin sürekli yanlış çıkması da oldukça garip bir durum oluşturuyor.

İşte bizim Euro-dolar paritesi konusundaki tahminler de böyle. Aylardır “Dolar fazla düştü, parite 1.45’in üstüne uzun süre tutunamaz” diyoruz. “Resesyona ve kredi krizine rağmen doların biraz değer kazanması normal” diye yazıyoruz.

Ama dün doların başına gelene bakın. Parite bir anda 1.50’yi kırdı. Hemen arkasından da hızla yükselmeye başladı. Son baktığımızda 1.51 civarında inişli çıkışlı bir seyir izliyordu. Dile kolay 1.51. Biz halen de doların anormal derecede gerilemiş olduğunu düşünüyoruz. Ama bu tahmin de yanlış çıka çıka. Bizi bile bıktırdı.

ERDAL SAĞLAM: DIŞARISI YİNE KARIŞTI, İÇERİSİ DE HİÇ SAKİN DEĞİL

Dün FED Başkanı Bernanke’nin faiz indirimi mesajı veren açıklamalarından sonra dolar dip noktayı bulurken, altın ve petrol fiyatları yeni tarihi rekorlara imza attı. ABD ekonomisinde sıkıntılar giderek büyüyor. Son 27 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyon rakamlarından sonra Ocak ayında yeni konut satışlarının da yüzde 2.8 oranında gerilediği ortaya çıktı. Beklenti yüzde 0.7 oranında düşüş yönündeydi.

Dışarıda gözler şimdi de Avrupa’ya çevrilirken, içeride Irak operasyonu için ABD ile sıkıntılı müzakerelerin başlaması bekleniyor.

Bunun yanı sıra türban tartışmaları de her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor.

Dışarıda hava bir türlü durulmuyor ve dalgaların yayılarak devam edeceği konusunda herkes hemfikir durumda.

Tüm bunlara karşılık ekonomi yönetimiyle iş aleminin yaptığı, ekonominin masaya yatırıldığı toplantılar hızlanıyor. Hızlanıyor ama henüz somut bir tedbir alındığı da gözükmüyor.

Piyasalar yarın Başbakan'ın yapacağı toplantıdan sonra içeride kırılganlığı artan ekonominin, küresel krize karşı dayanıklılığını artırmak için, artık somut adımlar atılmasını bekliyor.

ALİ AĞAOĞLU: ŞAPKADAN DAHA ÇOOOK TAVŞAN ÇIKAR!

Son zamanlarda açıklanan ABD datalarının hepsi kötü geliyor, yine de borsalar toparlıyor.

Tüketici güveni düşüyor. Konut fiyatları 2007 son çeyrekte yüzde 8.9 gerilemiş. Bankaların yazacakları rakamlar artacakmış. Ocak ayında ÜFE’nin yüzde 0.4 artması beklenirken yüzde 1 artmış, yıllıkta ÜFE yüzde 7.4 artmış. Dolar, Euro karşısında 1.51’i geçti. Bono sigortacılarının görünümleri “olumsuza” düşürüldü.

Açıklanan datalar ya da haberler ne kadar kötü olursa olsun, hisse senedi piyasaları, hep bardağın dolu tarafından bakıyor. Başka çaresi de yok zaten. Hele ki bono sigortacılarının (Ambac ve diğerleri) notları da düşmediğine göre gerisi mesele değil.

En çok korkulan bu şirketlerin notlarının düşürülmesi. Zira bunların notlarının düşmesi, doğrudan batmaları anlamına geliyor ki, bu da ABD’de “Titan misali saadet zincirine” benzeyen finansal sistemin kağıttan kuleler gibi dağılması demek. Bu da sistemik bir risk ve kimse bu riskle değil uğraşmak, karşı karşıya kalmak bile istemiyor.

O yüzden de şapkadan habire yeni yeni tavşanlar çıkarılıyor.

Dün Bernanke’nin kredi piyasalarındaki “spreadlerin” açılmasını ciddi bir risk olarak öne çıkarmasına rağmen, hisse senedi piyasaları “artıya” geçmeyi başardılar.

Zira yine bardağın “dolu” tarafına bakıldı. Bernanke enflasyona çok fazla vurgu yapmadı. Bundan da faiz indirimlerinin devam edeceği, “ucuz fonlamanın” kesilmeyeceği anlamı çıkarıldı ve piyasalar yükseldi.

Bu arada dolar, Euro karşısında tarihi rekorlar kırmış ve hisse senetlerinin “reel değeri” düşmüş kimin umurunda. Reel değerini ister altına, ister gümüşe, ister petrole isterseniz de buğdaya göre hesaplayın. Reel olarak hisse senetleri hepsine karşı değer kaybediyor. Olsun nominal olarak Dow Jones yukarı gitsin, yeter.