FİNANS

Türkiye nasıl büyümeli?

Aralarında Süreyya Ciliv, Ahmet Nazif Zorlu gibi iş dünyasının önemli isimleri; Elif Şafak, Aynur Doğan gibi sanat ve edebiyat dünyasından isimlerin yer aldığı ünlüler büyümenin yalnızca ekonomik alanda olamayacağı konusunda birleşiyor.

Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv ya da Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, koltuklarını bırakıp Meclis'te ekonominin başına geçselerdi ilk önce ne yaparlardı? Elif Şafak Ekonomi Bakanı olsaydı ne olurdu? Sanatçısından iş insanına, mizahçısından iktisatçısına kadar alanının önde gelen isimlerinin kapısını çalan aylık ekonomi ve iş kültürü dergisi Turkishtime, bu isimlere "Türkiye nasıl büyümeli" diye sordu. Derginin kapağına taşıdığı bu soruya ilginç yanıtlar geldi.

CEO'sundan yazarına kadar yapılan röportajlarda tüm isimlere sırasıyla "Türkiye bundan sonra nasıl büyümeli, Türkiye'nin refah seviyesini artırmak için hangi alanlara önem verilmeli, bu büyüme modelinde ne tür renkler olmalı, demokrasi, çevrecilik, insan hakları, çoğulculuk, AB gibi alanların hangileri daha fazla ön plana çıkmalı, Türkiye büyürken nelerden vazgeçmemeli, Türkiye'nin son yılların moda deyişiyle sürdürülebilir büyümesinin önündeki yapısal engelleri sizce neler" soruları yöneltildi.*****

DEMOKRASİDEN VAZGEÇİLMEMELİ
Ekonomi Bakanı olsaydınız yapacağınız ilk şey ne olurdu? sorusuna, "Benim gibi sayılardan anlamayan birinin ekonomi bakanı olmaması memleket için en faydalısı" diyerek yanıt veren yazar Elif Şafak'ın büyüme modeli ise demokrasiden vazgeçilmemesi üzerine kurulu.

Türkiye'de çok nitelikli insan kaynağı olduğuna dikkat çeken Turkcell CEO'su Süreyya Ciliv'e göre de sağlıklı büyüme; nitelikli insan kaynağına Ar-Ge yapabilecekleri altyapıyı, desteği ve vizyonu sunabilmekten geçiyor.

Türkiye nasıl büyümeli sorusuna yanıt veren bir başka isim olan Zorlu Holding Başkanı Ahmet Nazif Zorlu'ya göre de büyümek sadece ekonomik olarak değil çevre, teknoloji, enerji, finans akımları gibi dış etkenleri göz önüne alarak, küresel riskleri hesaba katarak değerlendirmeli.*****

ELİF ŞAFAK - Yazar
Büyümenin zemini demokrasi olmalı

Türkiye'nin öncelikli meselesi gelir dağılımındaki eşitsizlik. Bu sadece ekonomik açıdan değil, toplumsal ve kültürel açıdan da önemli sorunlar doğuruyor. Aynı zamanda daha adil bir vergi sistemine geçmeliyiz. Keza eğitim ve fırsat eşitliğinin elzem olduğuna inanıyorum. Bunların yanı sıra "adam kayırmacılık" üzerine değil, insanları meziyetlerine, yeteneklerine göre değerlendiren ve böylece hak eden herkese yükselme şansı veren bir yapıya ihtiyaç duyuyoruz.

Büyüme modelinde demokrasi vazgeçilmemesi gereken zemin olmalı. AB'nin de önemine inanıyorum. Büyürken demokrasiden, fırsat eşitliği ilkesinden, insan haklarından, düşünce özgürlüğünden, çoğulculuktan, kadınların eşit işe eşit ücret almasından, doğum izninden, temel haklardan vazgeçmemeliyiz.

Büyüme insanlara rağmen olabilecek bir şey değil. İnsana değer vermeyen bir model değer yaratamaz, başarılı olamaz. Kayıtdışı ekonomi büyük bir dert. Siyasetin dilinin hırçınlığı da bir mesele. Siyasetin çok erkek egemen bir yapısı var. Yerel ve ulusal düzeyde daha çok kadın yönetici görmek istiyorum.*****

AHMET NAZİF ZORLU - Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Büyüme için istikrar olmazsa olmazlardan biri

Büyümeyi de sadece ekonomik olarak değil, çevre, teknoloji, enerji, finans akımları gibi dış etkenleri göz önüne alarak, küresel riskleri hesaba katarak değerlendirmeliyiz. Reel sektörün güçlendirilmesi büyümemize ve istihdamımıza önemli katkı sağlayacaktır. Enerji sektörü de gerek dış açığımız, gerek jeopolitik konumumuz açısından üzerinde önemle durulması gereken bir alandır.

Sağlıklı bir finans sisteminin var olması ve makroekonomik istikrarın sağlanması, olmazsa olmazlar arasındadır. Ekonomik istikrarın sağlanması, işsizlik ve kayıtdışı ekonomi ile mücadele gibi konular sürdürülebilir büyüme açısından olmazsa olmazlardır. Özellikle AB süreci, demokrasinin gelişmesi, ekonomik ve sosyal politikaların devamı, reformlar büyüme performansının sürdürülebilir olması için son derece önemlidir.

Türkiye'nin doğusunda yaşanan sıkıntıların giderilmesi, demokrasimizin güçlendirilmesi ve huzurun sağlanması, iç ve dış yatırımcılarda güven yaratacak ve büyümemize katkı sağlayacaktır.*****

SÜREYYA CİLİV - Turkcell CEO'su
İşbirliği içinde hareket etmeliyiz

Türkiye'nin daha da kalkınması ve refah seviyesinin artması için ekonomik, siyasal ve kültürel gelişmelerin, birinin diğerine tercih edilmeden bir bütünlük içerisinde ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yönde Türkiye'deki tüm kurum ve kuruluşların işbirliği içerisinde hareket etmelerinin de önemi var.

Gelişimlerini hızla sürdüren iletişim teknolojileri, ülkelerin ekonomik ve sosyal refahında olumlu ve önemli değişimler yaratıyor. Türkiye'nin iletişim teknolojilerinin ekonomiden çok daha hızlı büyüdüğünü ve beraberinde ekonomiyi de büyüttüğünü görüyoruz. 10 yıl önce 8.7 milyar dolar pazar büyüklüğüne sahip Türk bilişim sektörü yüzde 223 büyüyerek 28.1 milyar dolara ulaştı. Bunun 20.7 milyar doları iletişim teknolojilerinden geldi.

Türkiye'de çok nitelikli insan kaynağı var. Ancak önemli olan nokta, bu nitelikli insan kaynağına Ar-Ge yapabilecekleri altyapıyı, desteği ve vizyonu sunabilmektir.*****

AYNUR DOĞAN – Sanatçı
Önce toplumda iç huzur sağlanmalı
Türkiye'de refah seviyesini artırmak için, halkın iç huzuru sağlanmalı. Huzursuz ve gergin bir toplumdan verim sağlanamaz. Türkiye'nin savunma sanayiine harcadığı bütçeyi, eğitime, sağlık sektörüne ve yatırımlara aktarması, daha çok fayda sağlayacaktır. Sosyal adalet olgusunu, iktidara gelen her temsilcinin unutmaması gerekir veya denetlenmesi gereken bir katılımcı demokrasi örneği oluşturulmalıdır.

Esas sorun, sorunların ne olduğunu anlamamak ve ertelemektir. Türkiye kendisine has, belirleyici ve farklı özelliklerine yönelmeli. Tüketmek yerine, var olan kaynaklarla üretime yönelmeli. Gelir dağılımındaki uçurumları düzenlemeli, bölgeler arasındaki fark azaltmalı. Eğitim, sağlık alanlarındaki yatırımları kendisi üstlenmeli, Güçlü bir sosyal devlet olgusunu geliştirmeli.

Kendi bireylerine güvenmeli ve insan hayatına önem vermeli. Güven duygusu olmayan bir ortamda, barış içinde bir toplum düşünülemez ve her türlü şiddet ve yabancılaşma kaçınılmaz olur.*****

MEHMET KUTMAN - Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Devletin ekonomiye müdahalesi azalmalı
Yıllardan beri, devletin ekonomiye müdahalesinin azaltılmasının, herkes için hayırlı olacağını savunuyorum. Gerçekten de böyle oldu. Bu konuda tek dileğim, devletin hiçbir sektöre destek vermemesi doğrultusundadır. Gerekirse büyük teknolojik birikim veya altyapımızı kuvvetlendirecek yatırımlara genel bir destek verilebilir.

Liberal, demokratik bir ülkede, her türlü hak ve özgürlüğün devletin güvencesi altında olduğu bir ortamda yaşamayı tercih ederim. Ama bunun ekonomik gelişmeyle ne alakası olduğunu tam olarak anlayamıyorum. Her şey zamanla eskir. Bence en büyük engel, toplum olarak tasarrufu sevmememiz, harcamaya aşırı meyilli olmamız. Tasarruf etmeyen ekonomiler hızla gelişemez.

Tasarrufu vergilendirmek de yanlış. Yine hızla yayılmasına rağmen son derece değişken standartlara sahip olan bir eğitim sektörümüz var. Üçüncü olarak, sağlık bilinci yaygınlaştırılmalı. Türkiye'yi bir birey olarak değerlendirebilirsem, eğitim seviyesini geliştirmeye çalışan, tasarrufa yatkın, sağlıklı bir bünyeye sahip olan birisini hayal ediyorum.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler