Deloitte Türkiye'nin 2008'i değerlendirdiği ve yeni yılla ilgili tahminlerde bulunduğu "Ekonomik Görünüm 2008 - Aralık" raporuna göre 2009 zor bir yıl olacak ve Türkiye'nin ciddi finansman ihtiyacı doğacak.
Deloitte Türkiye, "Ekonomik Görünüm 2008 - Aralık" raporunu yayımladı. "Sular Çekilince..." üst başlığını taşıyan rapor, 2008 yılındaki ekonomik gelişmeleri değerlendirirken, 2009 yılına ilişkin de tahminlerde bulunuyor. Deloitte Türkiye Ekonomi Danışmanı Dr. Murat Üçer tarafından hazırlanan raporda, Türkiye ekonomisinde geçen yılın son çeyreğinden itibaren büyümenin eksiye dönmesinin beklendiğine ve bu durumun en az 2009 yılının son çeyreğine kadar devam edeceğine dikkat çekiliyor.
Raporda 2009 sonunda cari açığın 20 milyar dolar düzeyine inmesinin beklendiği, ancak özel sektörün 40 milyar dolar civarındaki uzun / orta vadeli borç ödemesi ve 50 milyar doları aşan kısa vadeli borcu açısından bakıldığında finansman ihtiyacının ciddi boyutlara ulaşacağı kaydedildi.
KRİZDEN TEKRAR BÜYÜMEYE GEÇİŞİN 4 ADIMI
Yapılan analizde, Türkiye'nin tekrar büyümeye başlaması için şart olan 4 temel adım sıralandı. Türkiye IMF ile anlaşma yapsa bile 2009 zor bir yıl olacak. Ancak rapora göre, bu yılın atlatılabilmesi için IMF anlaşması şart. Böyle bir adım en önemli ihtiyaç olan güven ve istikrar ortamının tekrar sağlanmasına katkıda bulunacak. Bu konuda hükümete ve siyasilere önemli rol düşüyor.
İkinci önemli adım ise, daralan likidite koşullarını dikkate alan ve IMF anlaşmasından yararlanacak bir dış finansman yapısını oluşturmak. Mali ve para disiplininin korunması, gerçekçi olmayan büyüme hedefleriyle bozulmaması üçüncü adımı oluşturuyor. Dördüncü adım ise Türkiye'nin ekonomik kırılganlığını azaltan temel yapısal reformların hızlı bir şekilde uygulanması.
"DIŞ FİNANSMAN YUMUŞAK KARNIMIZ"
Türkiye ekonomisinin yeni yılda zorlu bir dönemece girdiğini belirten Deloitte Türkiye Yönetici Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Gürer, "Eylül raporumuzdan bu yana piyasalarda son derece belirsiz bir dönem yaşandı. Geçen yılın son çeyreğinden itibaren büyümenin eksiye dönmesi bekleniyor. 2009 dünya için olduğu gibi, Türkiye için de zor bir yıl olacak. Türkiye'nin tekrar büyüme sürecine girebilmesi için doğru politikaların uygulanması gerekiyor. Özellikle dış finansman Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı olmaya devam ediyor. Doğru adımları attığımız takdirde, Türkiye olarak bu küresel krizi mümkün olan en az hasarla atlatıp yolumuza devam edebileceğimizi düşünüyoruz. Deloitte Türkiye, uluslararası bilgi birikimini, dünya ve Türkiye ekonomisi analizlerini düzenli olarak kuruluşlarımıza sunmaya devam edecek. Bu değerlendirmelerin firmalarımız için yararlı olduğuna inanıyoruz" dedi.
FİNANSMAN AÇIĞI EKONOMİYİ SIKIŞTIRMAYA DEVAM EDECEK
Raporda yer alan verilere göre, hem borç servisinin vadesi hem de borç çevirebilme oranları düşünüldüğünde, kamu kesimi dış borç geri ödenebilirliği şu an için özellikle zor bir tablo çizmiyor. Önümüzdeki yıl kamu kesiminin 10 milyar dolarlık bir dış borç servisi yapması öngörülürken, özel sektör dış borçlanması ise kamu kesimi kadar rahat olmayacak.
2009 yılında yaklaşık 20 milyar dolara inmesi beklenen cari açığın yanında, 10 milyarı kamuya, 40 milyarı ise özel sektöre ait olmak üzere 50 milyar dolarlık borç servisi bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye'nin önümüzdeki yıl 70 milyar dolar civarı bir finansman kaynağı yaratması gerekiyor. Bu kaynakların yaratılmasında IMF ile yapılacak anlaşma önemli rol oynayacak. Tüm dünyada daralan likidite koşullarını göz önünde bulundurmak ve yabancı sermaye girişinde gerçekçi olmayan beklentilerden uzak durmak önem taşıyor.
2008'de dolara karşı yüzde 30,1 değer kaybeden YTL'nin, döviz kuru sepeti karşısındaki değer kaybı da yüzde 26,6 oldu. TL'nin, 2009'u da hafif de olsa bir değer kaybıyla kapatması bekleniyor.
Rapora göre, enflasyon oranı 2009'da bir miktar düşecek. Ancak döviz kuru geçişkenliğinin yüksek olması, gıda ve enerji fiyatlarında yaşanan düşüşün tüketici fiyatlarına yeterince yansımaması, servis enflasyonunun yeteri kadar yumuşamaması gibi nedenlerle enflasyon oranını yüzde 8 - 8,5 seviyesinin altına inmemekte direnecek.
BÜYÜME KÜRESEL LİKİDİTE KOŞULLARINA BAĞLI
"Ekonomik Görünüm 2008 - Aralık" raporunda, Türkiye'de büyüme dinamiğinin, ağırlıklı olarak dünya ekonomisinin gidişatına ve dolayısıyla global likidite koşullarına bağlı olduğu ifade edildi. Türkiye ekonomisinin 2007 yılında yüzde 4,6 civarında olan büyüme hızının, 2008 yılında yüzde 1,5-2 civarına kadar düşebileceği tahmin ediliyor. 2009'da ise küçülme beklentileri var. Bu yıl Türkiye'nin finansman ihtiyacının karşılanmasında IMF anlaşmasının büyük rolü olacak.
IMF, Kasım 2008'de gelişmiş ülkeler için yaptığı 2009 büyüme tahminini yüzde -0.3'e çekmiş, büyümenin globalde durgunluk anlamına gelen yüzde 3'ün altında, yüzde 2,2 düzeyinde gerçekleşebileceğini duyurmuştu. IMF'ye göre, gelişmekte olan piyasalar ise Asya ekonomileri sayesinde yüzde 5 civarında büyüme eğilimini koruyabilir. Ancak, IMF'nin Ocak 2009'da açıklanması beklenen yeni revize tahminlerinde bu büyüme rakamının daha aşağıya çekilme olasılığı yüksek.