İSTANBUL (AA) - Arçelik Finansman ve Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Polat Şen, "Şirketin cirosu 2000'li yılların başında yüzde 70 Türkiye, yüzde 30 yurt dışı şeklindeydi. Şimdi tam tersine dönmüş durumda, yüzde 30 Türkiye, yüzde 70 yurt dışı. Büyüme potansiyeli yurt dışında. Halen büyümeyi beklediğimiz ülkeler var." dedi.
Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından QNB Finansbank sponsorluğunda "Güçlü Bellek Sağlam Gelecek" temasıyla düzenlenen Uluslararası 22. Türkiye İç Denetim Kongresi kapsamında "Çokuluslu Şirketlerde Ortak Takım Kültürünün Oluşturulması" başlıklı panel düzenlendi.
Panelde konuşan Şen, şirketin 2000'li yıllardan beri uluslararası piyasaya girişinin hızlandığını, bu yüzyılın başından beri yurt dışında şirket alımlarının başladığını söyledi.
Şirketin cirosunun bu tarihlerden önce yüzde 70 Türkiye, yüzde 30 yurt dışı olduğunu anımsatan Şen, "Şimdi tam tersine dönmüş durumda, yüzde 30 Türkiye, yüzde 70 yurt dışı. Büyüme potansiyeli yurt dışında, halen büyümeyi beklediğimiz ülkeler var." dedi.
Romanya, Pakistan ve Afrika gibi bölgelerde yaptıkları satın almalara değinen Şen, satın alımda biraz daha tecrübe kazandıklarını, bir sonraki alıma bu deneyimlerini taşıdıklarını kaydetti.
Avrupalı veya Amerikalı şirketlere göre Türk şirketlerin uluslararasılaşma çabalarının henüz çok yeni olduğunu aktaran Şen, "Ancak Arçelik bugün Beko markasıyla Avrupa'da iki numaralı marka. Birçok ülkede birinciliğimiz, ikinciliğimiz var." dedi.
Güney Afrika'da 2011'de yaptıkları satın almaya değinen Şen, bir şirketi satın aldıklarında bütün personeli eğittiklerini söyledi.
Dijitalleşmeye son 10 yıldır büyük yatırımlar yaptıklarını anlatan Şen, özellikle pazarlama tarafında dijitalleşmeyle çok önemli paylaşımların olduğunu aktardı.
\
- "Yetenekli insan kaynağını merkezi bir kaynak görüyoruz"
Coca-Cola İçecek AŞ Ortadoğu ve Pakistan Bölge Direktörü Orhun Köstem de gidilen ülkelerde ortak değerlerden güç aldıklarını belirterek, "Yetenekli insan kaynağını merkezi bir kaynak görüyoruz. Yeteneğin şirket içinde hareket etmesi bakımından ülkesinden bağımsız olarak merkezi olarak yönetiyoruz." diye konuştu.
Köstem, 1990'ların ortalarında Orta Asya'da Coca-Cola yatırımlarının başladığını hatırlatarak, "Mesai bittiğinde, herkesin eve giderken ürün alıp götürdüğünü gördük. Anladığımız şu oldu; eski Sovyetler Birliği'nde tüm fabrikalar aynı şeyi üretiyorlar. Çalışanlar da hep ürettiklerini alıp eve götürmüşler aynı zamanda... Bunu hak görüyorlar. İnsanlar hırsızlık da yapmıyor. 'Siz hırsızsınız' deyip cezalandırmak yerine şirketin çalışma biçimlerini zamanla değiştirmek gerekiyor." şeklinde konuştu.
Yıldız Holding İşlenmiş Et, Dondurulmuş Gıda ve Kişisel Bakım Grubu Başkanı Oğuz Aldemir ise kurum kültürünün önemine işaret ederek, "Kültürü bilinçli, değişime açık inşa edememişseniz kültürünüz ne kadar kıymetli olursa olsun kaybedersiniz." dedi.
Stratejiyi icraata çevirme noktasında kültürün çok önemli olduğunu vurgulayan Aldemir, danışmanlık hizmeti almaktan gocunulmaması gerektiğini, Türkiye'de genellikle bu konu için "akla para verilmez" eleştirileri olduğunu söyledi.