FİNANS

Uluslararası Nükleer İşçi Sendikaları Toplantısı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji Genel Müdürü İbrahim Halil Dere: - "Nükleer santrallerin inşası, işletilmesi ve devreden çıkarılması sadece bir meslek grubunun veya bir kurumun gerçekleştirebileceği bir faaliyet değil, ulusal ve uluslararası tüm paydaşların katılımıyla yürütülmesi gereken bir çalışmadır" - Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder: - "Teknoloji beraberinde bazı riskler ve kaygılar getiriyor ancak ülkeler, toplumlar ve bireyler olarak bizim teknolojiden, yeni gelişmelerden ya da nükleer santralden kaçınmamız düşünülemez" - Tes-İş Sendikası Genel Başkanı Ersin Akma: - "Tüm çalışmalarımızda Türkiye’nin ekonomisini, her yıl artan enerji ihtiyacını ve vatandaşlarımızın kaygılarını dikkate alarak ilerliyoruz"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji Genel Müdürü İbrahim Halil Dere, nükleer enerji santrallerin işletilmesi konusunun çok boyutlu ve kapsamlı bir faaliyet olduğunu belirterek, "Nükleer santrallerin inşası, işletilmesi ve devreden çıkarılması sadece bir meslek grubunun veya bir kurumun gerçekleştirebileceği bir faaliyet değil, ulusal ve uluslararası tüm paydaşların katılımıyla yürütülmesi gereken bir çalışmadır." dedi.

Dere, Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (Tes-İş) ev sahipliğinde düzenlenen "Uluslararası Nükleer İşçi Sendikaları Toplantısı"nda, Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmiş bir ülke olarak nükleer enerjiyi kullanmaya devam edeceğini söyledi.

Yetişmiş insan kaynağı olmayan hiçbir sektörün ayakta kalamayacağını vurgulayan Dere, "İnsan kaynağı olmadan nükleer enerji gibi komplike bir sektörün ayakta kalması ve başarıya ulaşması oldukça zor. Bu yüzden biz yaptığımız tüm çalışmalara tüm paydaşları dahil etmeye çalışıyoruz. Tes-İş'in girişimleriyle IndustriALL küresel sendikanın yürüttüğü çalışmaları ve yine Tes-İş ile Rusya'daki nükleer enerji ve sanayi işçileri sendikasıyla iş birliklerini destekliyoruz." diye konuştu.

Dere, nükleer enerji santrallerinin işletilmesi konusunun çok boyutlu ve kapsamlı bir faaliyet olduğuna değinerek, "Nükleer santrallerin inşası, işletilmesi ve devreden çıkarılması sadece bir meslek grubunun veya bir kurumun gerçekleştirebileceği bir faaliyet değil, ulusal ve uluslararası tüm paydaşların katılımıyla yürütülmesi gereken bir çalışmadır. Sanayi kuruluşları, akademi, eğitim ve kamu kuruluşlarının yanı sıra çalışanlar ve çalışanları temsil eden örgütlerin bu sürece dahil olması son derece önemli." ifadelerini kullandı.

- İşçilerin eğitimi ve kalifikasyonu önemli

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder de teknolojinin çalışma hayatına etkileri üzerine yoğunlaşmaya başladıklarının altını çizerek "Teknoloji beraberinde bazı riskler ve kaygılar getiriyor ancak ülkeler, toplumlar ve bireyler olarak bizim teknolojiden, yeni gelişmelerden ya da nükleer santralden kaçınmamız düşünülemez. Biz burada emek sektörüne etkileri ne olur onunla ilgili kafa yormak durumundayız." dedi.

İş gücünün teknolojiden pozitif olarak etkilenmesi için üç konuya yoğunlaşılması gerektiğini belirten Önder, "Bunlardan birisi işçilerin eğitimi ve kalifikasyonu. Bu artık sadece işe gidişte veya eğitim hayatında olan bir eğitim değil, bütün çalışma hayatını kapsayan bir eğitim ve kalifikasyon olmak zorunda. İkincisi daha korunaklı olan bir güvenlik iş sağlayışı sisteminin getirilmesi, gerçek bir iş sağlayışı güvenlik sisteminin geliştirilmesi. Üçüncüsü ise teknolojik gelişmelerle daha az çalışma süresi, daha fazla tatil, daha insana yakışır iş imkanı." diye konuştu.

Önder, bu üç konu üzerinde yoğunlaşması gereken kesimlerin başında kamunun geldiğini dile getirerek, kamunun toplumun önünü açma ve gerekli düzenlemeleri yerine getirmek gibi bir görevi olduğunu söyledi.

Teknolojinin çalışma hayatına getirdiği gelişmelere ayak uyduranların ayakta kalacağını anlatan Önder, "Sendikaların da bu anlamda ciddi bir şekilde önlemler alması gerekiyor ki almaya başladılar, ciddi çalışmalar yapmaya başladılar. Bu bağlamda Tes-İş'in kendi alanı olan nükleer enerji konusunda yaptığı bu çalışmanın çok değerli olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

- "Dört işçiden birini temsil ediyoruz"

Tes-İş Sendikası Genel Başkanı Ersin Akma ise Türkiye'nin nükleer enerji sektöründe ilerleme kararı aldığı günde itibaren enerjide örgütlü tek sendika olarak çalışmalarını hızlandırdıklarına işaret ederek "Tes-İş enerji sektöründe çalışan her dört işçiden birisini temsil etmektedir. Tüm çalışmalarımızda Türkiye'nin ekonomisini, her yıl artan enerji ihtiyacını ve vatandaşlarımızın kaygılarını dikkate alarak ilerliyoruz. Nükleer enerji ile ilgili her gelişmeyi takip ediyoruz." dedi.

Nükleer güç santrallerinin sadece elektrik üretimi açısından değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Akma, "Bizim açımızdan, nükleer santralde çalışacak işçi sayısı, çalışanların güvenliği ve diğer çalışma koşulları, santralde çalışacak işçilerin bizim mevzuatına göre çalışmaları ve sendikamızda temsil edilmeleri önem arz ediyor." diye konuştu.

Programa ABD, Rusya, İngiltere, Japonya, Belçika, Fransa, Güney Afrika, Malavi ve Ukrayna'dan nükleer enerji alanında örgütlü sendika temsilcilerinin yanı sıra Akkuyu Nükleer AŞ'den de yetkililer katıldı.

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler