İSTANBUL (AA) - Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, "Orta gelir tuzağından kurtulup yüksek katma değerli ürünler üretebilmemiz için farklı çözümlerin yanı sıra, özgür beyinlere, gençlerimize öncelik tanımamız gerekiyor." dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından organize edilen, Türkiye-Suudi Arabistan Teknoloji Hızlandırma Programı'nın Final Etkinliği "Invest Up" ve "Startup Expo", Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi desteğiyle gerçekleştirildi.
Etkinlikte 20 startup girişimcisi, ekipleriyle birlikte yeni fikirlerini ortaya koyarak sunum yaptı. Aynı zamanda 40’a yakın startup da "Startup Expo" alanında B2B görüşmeler gerçekleştirdi.
- "DEİK tarihinde, girişimcilik ve startup temalı ilk kapsamlı program"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, etkinliğin açılışındaki konuşmasında, programın altyapısının iyi çalışılmış bir süreçten geçerek bu noktaya geldiğini belirterek, programa çok emek verildiğini anlattı.
Etkinliğin DEİK tarihinde girişimcilik ve startup temalı ilk kapsamlı program olduğuna dikkati çeken Olpak, etkinlikte sunumu yapılan yenilikçi fikirlerin değerlendirileceğini söyledi.
Olpak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son 50 yılda orta gelir tuzağını aşan ülkelerin serüvenine baktığımızda, iş ortamının iyileştirilmesi, beşerî ve fiziki sermayeye yatırım yapılması gibi kalkınma reçetelerinin yanı sıra, yüksek katma değerli ihracatı odak alan çözümlerin önemli olduğunu görüyoruz. Orta gelir tuzağından kurtulup yüksek katma değerli ürünler üretebilmemiz için de farklı çözümlerin yanı sıra, özgür beyinlere, gençlerimize öncelik tanımamız gerekiyor. Türkiye’nin de ekonomik olarak kalkınması ve rekabetçiliğinin artması için gençlere imkan verip özgür bırakmanın, inisiyatif tanımanın, yaratıcılığın fikri ve ekonomik altyapısını oluşturmanın önemi de o kadar büyük."
- "Tüm dünyada çok önemli bir networke sahibiz"
Nail Olpak, tüm dünyaya yayılmış 145 iş konseyleri bulunduğunu belirterek, "Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyimiz de bunlardan biri. İki ülke arasındaki ticaret hacminin geliştirilmesinin yanı sıra taahhüt, turizm ve karşılıklı yatırım alanlarında da iş birliğinin ve ortak yatırımların artırılması, üçüncü ülkelerde Türk-Suudi iş birliği imkanlarının değerlendirilmesi yönünde, 2003 yılından beri çalışmalarını sürdürüyor." diye konuştu.
DEİK’in tüm dünyada çok önemli bir networke ev sahipliği yaptığını vurgulayan Olpak, şunları kaydetti:
"Bizim için önemli olan başka bir değer de bu networke sahip olmaktır. Yeni Zelanda’dan Rusya’ya, ABD’den Japonya’ya kadar tüm dünyaya yayılmış iş konseylerimiz ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hafta sonu ABD’de TAİK-ATC Ortak Yıllık Konferansı’nın 37’inci programını gerçekleştirmek üzere New York’a gidiyoruz. DEİK olarak üç günlük önemli bir etkinlikte bulunacağız."
- "Avrupa coğrafyasından çıkan en büyük 10 yatırımdan üçü Türkiye'den"
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Ahmet Burak Dağlıoğlu da etkinlik kapsamında düzenlenen "Ticari Diplomasi ve Teknoloji Girişimciliği" başlıklı paneldeki konuşmasında, amaçlarının Türkiye'ye daha fazla uluslararası yatırım kazandırmak olduğunu söyledi.
Geleneksel yatırım alanlarında Türkiye'nin 2003'ten bu yana 200 milyar doların üzerinde yatırım çektiğini bildiren Dağlıoğlu, teknoloji alanında genç şirketlere hem melek yatırımcılarının hem de girişim sermayesi şirketlerinin Türkiye'de yatırım yaptığını ifade etti.
Dağlıoğlu, erken aşamalı girişimlere yapılan yatırımların etkilerinin uzun vadede görüleceğini belirterek, 2018 yılında tüm Avrupa coğrafyasından çıkan en büyük 10 yatırımdan üçünün Türkiye'den çıktığını söyledi.
Yabancı yatırımcıların Türkiye'den girişimlere yatırım yaptığını anlatan Dağlıoğlu, "Girişim sermayesi şirketlerinin yaptığı mütevazi yatırımlar uzun vadede çok büyük yatırımlara dönüşüyor. Türkiye'de startup ekosisteminde, teknoloji yatırımlarında uluslararası doğrudan yatırımcılar için önemli fırsatlar var." dedi.
Dağlıoğlu, teknoloji girişimlerine Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Katar gibi Körfez ülkelerinden büyük ilgi görüldüğünü belirterek, teknoloji şirketlerinin gelirlerinin çoğunun döviz olduğunu dolayısıyla kur riski bulunmadığını vurguladı.