Hesap verebilirlik denge denetlemenin özü olarak tarif edilir. Bireyler yönetimde kimin hangi kararları nasıl aldığını bilmek isterler ve bu bilme hakkına da sahiplerdir. Bu durumda hukuka ya da toplumun çıkarlarına aykırı bir durum tespit edilirse bu durumda yönetici sorumlu tutulur.
Hesap verebilirlik sorumluluk ve görevlerle ilgili sorumlu ve cevap verebilir durumda olmak anlamına gelir. Hesap verebilirlik konusunda şu şekilde bir örnek verilebilir: Yönetici hesap verebilir bir şekilde o konumdaysa göreviyle ilgili herhangi bir eleştiri, öneri veya talepleri dikkate alır ve bu yönde hareket eder. Herhangi bir ihlal, başarısızlık ve hilekarlık durumunda sorumluluk yöneticinin üzerinedir. Kuralların ve yasaların çerçevesinde uyarılır ve bazı yaptırımlara maruz kalır.
Hesap verilebilirlik, merkez bankalarının aldığı kararlardan ve bu kararların sonuçlarıyla kurumsal yönetiminden topluma karşı sorumlu olmasıdır. Hesap verilebilirlik sorumluluğu, merkez bankalarının bağımsızlığının bir gereğidir ve bu sorumluluk farklı yollarla yerine getirilir. Kanunla belirlenmiş yükümlülükler, iç ve dış denetimlerle birlikte merkez bankaları tarafından uygulanan şeffaflık ve iletişim politikaları, merkez bankalarının bu sorumluluğu yerine getirme çeşitleridir.
Hesap verebilirlik neden önemli?
Hesap verebilirlik yalnızca yönetimde açıklık olduğunda ve aynı zamanda bireylerin işlerin nasıl yürüdüğünü bildiğinde mümkündür. Hesap verebilirlik neden önemli denildiği zaman yönetimde açıklık sağlanabilirse ve şeffaf politikalar uygulanabilirse hem süreç daha hızlı ilerler hem de vatandaş yönetimde kararların nasıl alındığını bilir. Bu durumda toplumun çıkarlarıyla çelişen durumlarda yönetici sorumlu tutulur.