Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, katıldığı yayında önemli açıklamalar yaptı. Özdemir, Merkez Bankası'nın politika faizini düşürme hamlesi beklediklerini ifade etti. Özdemir, konu ile ilgili şunları söyledi:
"Dolayısıyla çok efektif ve reel bir büyüme gerçekleştirdiğimizi söylemek pek mümkün değil. Bizim ülkemiz için öngördüğümüz büyüme rakamları hiçbir zaman yüzde 4,5-5'lerin altında olmaması yönünde. Ama tabii sıkı para politikasının uygulandığı dönemlerde büyümenin düşmesi, beklenen düzede gerçekleşmemesi çok sürpriz bir sonuç değil. Ama bizim ülkemizde özellikle problem teşkil eden şey tüm bu sıkılaştırmaya ve tüm bu büyüme tarafındaki küçülmeye rağmen enflasyonun beklenen hızda düşmüyor olması konusu. İş dünyası açısından bakarsak tabii ki en önemli konu finansmana erişim tarafı, bir de dolar yani döviz piyasalarındaki uygulanan politikalar diyelim. Sıkı para politikası beraberinde tabii TCMB'nin haziran ayı itibarıyla uyguladığı yüzde 50'ye yakın politika faizinin düşmesini bekliyoruz. Özellikle temmuz ayında çok ciddi bir anlam ifade eden bir düşüş bekliyoruz. Belki 350-400 kadar bir düşüş gelmesini bekliyoruz"
Orta Vadeli Program'da revizyonun olduğunu düşündüğünü ifade eden Özdemir, şunları aktardı:
"Bir de OVP'nin biraz sosyolojisinde revizyon gerektiğini düşünüyorum. Şöyle ki, ülkemiz ekonomisinin tarihsel gelişimine bakıldığında enflasyon hep en önemli yerde olmuş. Tabii ki enflasyonu düşürmek en önemli hedefimiz olacak ve tabii ki enflasyonu düşürmek için sıkı para politikası en etkili enstrüman, bunu tartışmaya gerek yok ama bunu tek başına bir sihirli değnek gibi görüp, sıkı para politikası uygularken, ülkemizdeki diğer unsurlara ne kadar tahribat verdiğimizin analizinin de iyi yapılması lazım, işletmelerimizin ayakta kalabilmesi lazım, sanayicimizin ayakta kalabilmesi lazım. Dolayısıyla biraz daha makrodan daha mikroya indirgenebilir bir kısım revizyonlar olması gerektiğini düşünüyoruz. Örnek vermek gerekirse işletme kredilerinin yani şirketlere ve reel anlamda işletme kredilerinde bir miktar belki sübvansiyon uygulanabilir. Özellikle sanayicimizin ham maddeye ulaşımı konusunda teşviklerden bahsetmiyorum, sadece finansmana ulaşım konusundaki rahatlamalardan bahsediyorum"
Özdemir, "Şirketlerimizin en önemli giderleri işçi maliyetleri, çalışanların maliyetleri. Dolayısıyla orada belki biraz daha farklı OVP'nin ilk özünde bahsi geçen vergi reformlarına yönelik bazı açılımlar olmalı diye düşünüyoruz" dedi.
Özdemir, gıda ve konut fiyat endeksi çalışması yapmayı hedeflediklerini belirterek, mesleki eğitim üzerine yapmayı düşündükleri bazı çalışmaların bulunduğunu söyledi. Türkiye'de mevcut 12 yıllık kesintisiz eğitimin sonucunda çocukların çoğunun soluğu üniversitenin kapısında bulduğunu dile getiren Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üniversitelere giden öğrenci sayısı şu anda 8 milyonun üzerinde. Bu inanılmaz derecede yüksek bir rakam. 2001 yılında bu rakam 1 milyon 40 bindi. Tabii ki gençlerimiz okusun, eğitim herkes için lazım ve herkes çok eğitimli olsun. Ama bu ülkede her 3 üniversite öğrencisinden birisi işsiz kalıyor, birisi alanında çalışamıyor. Her 3 üniversite mezunundan sadece bir tanesinin alanında iş bulabildiği bir ülkede, nitelikli ve teknik personele ihtiyacımızın olduğunu sürekli dile getiren sanayicimizi de dikkate alacak olursak, meslek eğitimi konusunda daha farklı şeyler yapılması gerektiğini düşünüyoruz."
Burhan Özdemir, Aile Yılı olması nedeniyle bir kampanya başlatmayı düşündüklerini belirterek, "Özellikle üyelerimizin şirketlerinin bünyesinde bir kampanya oluşturarak yeni evlenecek gençlere 2 maaş, yeni çocuk sahibi olan çalışanlarımıza da bir maaş ikramiye şeklinde bir kampanya oluşturmayı düşünüyoruz." dedi.
Sosyal konut modeli geliştirmeyi düşündüklerini aktaran Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı:
"Enflasyonun düşmesi için halkımızın tasarrufa yönlendirilmesi lazım. Özellikle 25-40 yaş arası SGK'lı, evli çalışanların faydalanabilecekleri sosyal konut paketlerinin açıklanması gerekiyor. TOKİ'nin ürettiği tarzda bir sosyal konuttan ziyade yine devlet arazilerinde ama devletin sırtına herhangi bir finansman yükü getirmeyecek bir model üzerine çalışıyoruz. Aslında bunların benzerleri yurt dışında çokça uygulanıyor. En azından büyükşehirlerde beyaz yakalının ilk etapta ihtiyacını karşılayabileceği düzeyde bir açılım yapılmasının doğru olacağını düşünüyoruz. Bu alanda bir model önerisi geliştirip bunu kamuoyuyla da paylaşacağız."
AA
Okuyucu Yorumları 9 yorum